İşgalci Çin, Guantanamo Üssü'nün kapatılmasından sonra, üste bulunan 17 Uygur Türkünün kendisine teslim edilmesini istiyor. Çin Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Jiang Yu, bütün tarafların uluslararası hukuka...

ve ilkelere saygı göstermesini istedi. Jiang, Uygurların başka bir ülkeye teslim edilmesine karşı çıktıklarını da sözlerine ekledi.

Guantanamo Üssü'nde toplam 17 Uygur Türkü bulunuyor. ABD mahkemeleri seneler sonra, Uygur Türklerinin düşman savaşçısı olmadığını açıklasa da, Uygur Türklerini kabul edecek herhangi bir ülke bulamadığı için Guantanamo Üssü'nde tutmaya devam ediyor. ABD, söz konusu tutukluları Çin'e vermeyeceğini çünkü Çin'e teslim edilirlerse idam edileceklerini vurguluyor. 2006 yılında 5 Uygur Türkü Guantanamo'dan Arnavutluk'a gönderilmişti.

Ankara'da, Doğu Türkistan Türklerine yönelik Gulca katliamının 12. yıldönümü münasebeti ile işgalci Çin Büyükelçiliği'nin önüne siyah çelenk ve kanlı bebek maketi bırakıldı. Doğu Türkistan Kültür ve...

Dayanışma Derneği ve Türk Dünyası İnsan Hakları Derneği üyesi bir grup,

Kanlı katil işagalci Çin'in yaptığı Gulca katliamı kanlı bebekle proyesto edildi

İstiklal Gazetesi başyazarı Mehmet Emin Batur'un yazısı: Yine, Çin vahşet ve kan içiciliğine karşı gerçekleştirilen şanlı direnişlerden birinin daha 12. yıldönümündeyiz. 1949 yılında Doğu Türkistan’ı işgal...

eden Çin’e karşı günümüze kadar Doğu Türkistan Türkleri büyüklü küçüklü olmak üzere 500’ün üzerinde milli ayaklanma hareketleri icra etmişlerdir.

     Bu durum açıkça göstermektedir ki, ilk olarak 1763 yılında 1.Mançur Çin istilası ile başlayan ve aralıklarla ülkeleri Çin istilalarına maruz kalan Doğu Türkistan Türkleri, hiçbir zaman Çin işgal idaresine boyun eğmemişler, işgal alında yaşamayı içlerine sindirmemişler ve bağımsızlık fikrinden de bir an olsun ayrı kalmamışlardır. Bu sebepledir ki, 1863 yılında Bedevlet Yakuphan önderliğinde Doğu Türkistan Cumhuriyeti, 12 Kasım 1933 tarihinde Doğu Türkistan İslam Cumhuriyeti ve 12 Kasım 1944 de Doğu Türkistan Cumhuriyeti olmak üzere Türk devletleri kurulmuş ve tarihteki yerlerini almışlardır.

     5 Şubat 1997 günü gecesinin Kadir gecesi olması sebebiyle Doğu Türkistan’ın Gulca vilayetinde geceyi kuran okuyarak ve dua ederek geçirmek isteyen bir gurup Doğu Türkistanlı kadın, ani bir baskın düzenleyen Çin polisleri tarafından derdest edilerek alınıp polis merkezine götürülüyorlar. Daha sonra bu durumdan haberdar olan bazı insanlar kadınların akıbetleri hakkında bilgi almak için polis merkezine gittiklerinde Çin polisleri tarafından önlerine iki Doğu Türkistanlı kadının cesedi atılıyor…

     Bu dehşet verici ve tamamen insanlık dışı davranış karşısında galeyana gelen Doğu Türkistanlıların Çin polis merkezine yönelik olarak başlattıkları sert tepkileri kısa zamanda bütün vilayet geneline ve hatta birçok Doğu Türkistan vilayetlerine de sıçrayarak dalga dalga yayılmış ve tam anlamı ile bir milli kıyam hareketine dönüşmüştür…    

     Doğu Türkistan Türklerinin bu hareketleri modern silahlarla mücehhez Çin işgal güçleri tarafından çok kanlı bir şekilde bastırılmış, çok sayıda Doğu Türkistanlı hunharca katledilmiş, binlerce Türk de tutuklanarak Çin zindanlarına atılmışlardır.

     Gulca milli ayaklanması sırasında ve sonrasında tutuklananlardan çok sayıda Doğu Türkistanlı hapishanelerdeki çok ağır işkenceler sebebiyle hayatlarını kaybetmişlerdir. Birçokları da ölümle yaşam arasında bir hayatta kalma mücadelesi vermekte, Çin zindanlarında öldürülecekleri ve organlarının Çin devletinin resmi organ tüccarları tarafından alındıktan sonra dışarıdaki yakınlarına, “ firar sırasında ‘dur’ ihtarına uymadığı için vuruldu” denilerek cesetlerinin teslim edileceği günü beklemektedirler…

     O günlerde Gulca olayları dünya basın ve yayın organlarında geniş çaplı olarak yer alırken ne yazık ki, birçok devletler ve insanlar demokrasi, dünya barışı ve insanlık imtihanında bütünüyle sınıfta kalmışlardır. 

     Dünyanın birçok ülkelerinde yaşamakta olan ve sivil toplum örgütleri çatısı altında faaliyet gösteren Doğu Türkistanlıların 5 Şubat 1997 Gulca Olayları öncesindeki tarihlerde ve sonrasında meydana gelen bütün milli kurtuluş hareketlerinden çıkartmaları gereken en önemli ders, istiklal ve bağımsızlığın bedel ödenmeden elde edilebilen değerler olmadığının bilincinde olmalarıdır.

     “Desinler” anlayışı ile çıkılan yollardan kutsal hedefe ulaşmak asla mümkün değildir. Çünkü istiklale giden yol uzun soluklu, dikenli, taşlı ve engellerle dolu bir yol olup, devamlılık isteyen de bir yoldur.

     Dünyanın en kan içici, en şoven, en aç gözlü ve kendi milletinden başka milletlere ve özellikle de Türk milletine hayat hakkı tanımama fikrini tarih boyunca sürdüren Çinlilerin esaretine duçar olan Doğu Türkistan Türkleri 1949 yılından beri Çin müstemlekecilerine karşı vermekte oldukları İstiklal mücadelesini asla kesintiye uğratmamışlardır. Bu mücadeleler esnasında da 1990 Barın ve 1997 Gulca olayları ve daha birçok milli direniş hareketleri sırasında olduğu gibi çok ağır bedeller ödemektedirler. Bu kutlu savaşta bedel ödemeye devam etmekte de kararlıdırlar. 

     Türk dünyasının doğu ucunda Türklüğün ebediyen var olması için canla başla şanlı bir direniş sergileyen Doğu Türkistan Türklerine bütün Türk dünyası minnet borçludur. Çünkü Doğu Türkistan Türkleri aynı zamanda bazı siyasi yorumcuların ve stratejistlerin “Sarı Okyanus”, “Sarı Tehlike” olarak ta adlandırdıkları Çin yayılmacılığının önünü kesen güçlü bir “baraj” vazifesini de ifa etmektedirler…

www.hurgokbayrak.com 
www.istiklalgazetesi.com

ABD'nin Guantanamo üssündeki hapishanede tutuklu bulunan Uygur Türkleri'nden üçünün Kanada tarafından kabul edilebileceği bildirildi. Globe and Mail gazetesinin bildirdiğine göre, Kanada, Guantanamo...

üssünde yıllardır tutuklu bulunan 17 Uygur Türkü'nden üçünü, serbest bırakılmaları

"Uygurları serbest bırak" 27 Ocak 2009 Washington

Dünya Uygur Kurultayı bu yılın Mayıs ayında Amerika Birleşik Devletleri'nde yapılacak. Kırgızistan'da kurulu bulunan İTTİFAK Uygur Cemiyeti'nin Başkanı Dilmurat Akbarov konuyla ilgili yaptığı açıklamada...

2004 yılında Almanya'nın Münih şehrinde kurulan Dünya Uygur Kurultayı'na ABD'de sürgünde yaşayan Uygur Türklerinin manevi anası ve aynı zamanda Amerika-Uygur Birliği Başkanı Rabia Kadir başkanlık edeceğini ve düzenlenecek olan kurultayın onun teşebbüsleri ile gerçekleştirileceğini söyledi. Kırgızistan'dan 8 Uygur Türkünün kurultaya katılması bekleniyor.

Akbarov Kurultaya Kırgızistan'dan 8 Uygur Türkünün, Türkiye, Almanya, Kanada, Kazakistan, Belçika, Hollanda ve diğer ülkelreden toplam 200'ün üzerinde temsilcinin katılacağını kaydetti.

Dünya Uygur Kurultayı'nda Uygur Türklerinin sorunları, özellikle Çin'de güvenliklerinin sağlanması, demokratikleşme ve ekonomik entegrasyon konularının görüşülmesi bekleniyor.