Don-Volga Kanalı

KIRIM HANLIĞI(1438-1783)-GERİ DÖN
Don-Volga Kanalı
     Osmanlı divanı 1563'den beri şimalde Astrahan'a bir sefer yapmayı ciddî olarak müzakereye başlamış idi. Yalnız Kırımlılar değil, Kıpçak bozkırındaki Nogaylar'ın bir kısmı (Kiçi-Nogaylar), Orta Asya Türkleri Harizm hanı şimdi "halife-i rûy-i zemin" olan padişahı Rus-Kazak ilerleyişlerine karşı yardıma çağırmakta idiler. Osmanlılar bir ordu göndererek, Don-Volga arasında bir kanal açmak ve Astrahan'ı zaptetmek suretiyle iki taraftan kazanacaklarını düşündüler. Böylece evvelâ Ruslar'ı şimalî Kafkasya ve aşağı Volga havzasından geri atmak ve Kıpçak bozkırında ve Kırım üzerinde Osmanlı nüfuzunu takviye etmek imkânı olacak, diğer taraftan Mâverây-i Kafkas ve İran'daki fütûhat için ordu sevkiyatına daha elverişli bir yol açılmış bulunacaktı.

      1569'da Kefe beylerbeyi Kasım Paşa'nın idaresinde, 15.000 kişilik bir Osmanlı ordusu Devlet Giray Han'ın ordusu ile birlikte Don nehri ile Volga'nın en ziyade yaklaştığı bölgede Altın-Ordu hanlarının harâbe halindeki eski payitahtı civarına geldi. Kanalın kazılması tamamlanamadı. Ordu güneye Astrahan'a giderek, Moskof askerleri tarafından müdafaa edilen kaleyi muhasara etti. Kış yaklaşınca evvelâ hanın askeri, sonra Osmanlı ordusu çözülerek büyük bir zayiat ile Azak'a geldiler.

       Kırım hanı Astrahan ve Kıpçak bozkırında hanlık yerine Osmanlı hâkimiyetinin yerleşmesini istemiyordu ve Osmanlı plânını sonuna kadar desteklemedi. Divan'da Sokullu'ya muhalif olan yeni padişahın adamları da bunu neticesiz bir macera olarak tasvir ettiler. Ertesi sene Çar İvan'ın elçisi Novosiltsev Osmanlılar ile sulhü sağladı. Padişah nâmesinde Kırım'da ve Çerkesler üzerinde hâkimiyetini te'yid ediyor, Kabartay'da inşa edilmiş Rus kalelerinin yıkılmasını ve Astrahan'dan geçen ticaret yolunun serbetliğini istiyordu.

       1571'de Devlet Giray Han'ın Rusya'ya seferinde Kırım kuvvetleri Moskova'ya kadar ilerleyerek, şehrin etrafını bir defa daha yaktılar. Devlet Giray bu büyük muvaffakiyet üzerine "tahtalgan" unvanını aldı. Padişah kendisini "İslâmın himayesinde büyük yararlıklar gösterdiği için" hususî şekilde tebrik etti. Fakat Kırım hanı esas maksadına, Kazan ve Astrahan'ın Ruslar tarafından boşaltılmasına muvaffak olamadı. 1592'de Terek üzerinde Moskova kuvvetleri Dağıstan'dan Kırım'a gitmekte olan Osmanlı ordusuna taciz hücumları yaptılar. Şimdi gerek Kırım Hanlığı ve gerek Osmanlı Devleti için yeni bir devre başlamıştır.

       Bu devirde esas mesele Moskova devletinin Kafkasya ve Karadeniz'e doğru genişlemesini durdurmak idi. Zayıflamış olan hanlık Rusya'ya karşı ancak Osmanlı himayesi sayesinde varlığını koruyabildi ve akınlarına devam etti. Diğer taraftan Kırımlılar yalnız şimalde değil, İran ve Macaristan cephelerinde de Osmanlılar ile gittikçe daha işbirliğinde bulundular. Macaristan'a ilk defa 1543'te Kalgay Emin Giray kumandasında, bir Kırım ordusu gitmiştir.


ARİF ERTÜRK
 
selamunaleyküm.ARİF ERTÜRK
HACE AHMET YESEVİ
 
BAŞINA SARIK BAĞLAR,
KENDİNE MÜRİT ARAR,
İLMİ YOK NEYE YARAR,
AHİR ZAMAN ŞEYHLERİ..
YUNUS EMRE
 
EMEKSİZ ZENGİN OLANIN,
KİTAPSIZ BİLGİN OLANIN,
SERMAYESİ DİN OLANIN,
REHBERİ ŞEYTAN OLMUŞTUR.
 
SİTEMİZİ ZİYARET EDEN 114791 ziyaretçi (241145 klik) KİŞİ BURADAYDI
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol