FATİH SULTAN MEHMET

FATİH SULTAN MEHMET
Osmanlıhükümdarlarının yedincisi olup İstanbul’u almak suretiyle tarihte yeni bir deviraçan ve Osmanlı devletini de bir imparatorluk haline getiren padişahtır. 1430yılında doğdu. İkinci Murad’ın oğlu, Çelebi Sultan Mehmed’in torunudur.Annesinin Sırplı veya Zülkadiroğulları soyundan Alime Hatun adlı bir Türk olduğuhakkında iki rivayet vardır. Babası sağlığında onu iki defa tahta geçirerekManisa’ya istirahata çekilmişti.

 

İlkdefa 1444 yılında yani 14 yaşında iken hükümdar oldu. Fakat onun çocuk olmasındanfayda uman Haçlılar Ordusu hududu aşınca ikinci Murat tehlikeyi karşılamak zoruylatekrar tahta çıktı ve Varna muharebesinde düşmanı yendi.

 

Fatih ikinci defa bir yıl sonra, yani İkinci Kosovasavaşının kazanılmasından sonra padişah oldu ama yine çocuk olduğu düşünülerektekrar Manisa Valiliğine gönderildi.

 

Babasının1451 Şubatında ölmesi üzerine Manisa’dan dolu dizgin Edirne’ye gelerek tahtaçıktı. 21 yaşında bir delikanlı idi. Manisa’da hükümdarlık nöbetini beklediğiyıllarda bütün zamanını okumaya vermiş olduğunu söylenir. Arapça ve Farsça’danbaşka Latin, Yunan ve İbrani dillerini de öğrenmiş olduğu rivayet edilir.

 

Tacasahip olunca, vaktiyle tahta geçmişken Manisa’ya dönmesine sebep olan SadrazamÇandarlı Halil Paşa’yı içinde sakladığı hınca rağmen makamında bıraktı.Karamanoğlu İbrahim Bey’in isyanını da bastırdıktan sonra İstanbul’u almakiçin hazırlığa başladı.

 

ÖnceBoğaziçi’nde şimdi Rumelihisarı dediğimiz Boğaz Kesen kalesini yaptırdı.Bizans’ın yüzyıllarca kuşatmalara dayanmış olan sağlam duvarlarını yıkabilmekiçin Edirne’de toplar döktürdü ki aralarında o zamana kadar görülmemişbüyüklükte olanlar da vardı.

 

Hazırlıktamamlarınca ordusunu İstanbul üzerine yürüttü. 6 Nisan 1453 günü karargahınıEğrikapı karşısındaki tepenin arkasına kurdu. Asker, Marmara’dan Halice kadaryayılarak şehri kuşatıyordu. Orduda üç büyük topla beraber, irili, ufaklı öndört batarya top daha vardı. Bu üç büyük top şimdi Topkapı dediğimiz Saint Romainkarşısına konulmuştu. Bunlardan başka tahta kuleler ve sair kuşatma aletleri devardı. Denizden de Baltaoğlu Süleyman Bey’in komutasındaki donanma muhasarayıtamamlıyordu.

 

İmparatorKonstantin Dragazes, Boğazkesen kalesinin yapıldığı günden beri şehri müdafaayahazırlanmıştı. İmparator askeri ancak sekiz, dokuz bin kişiden ibaretti. Fakat otuzbeş bin kişi kadar eli silah tutar İstanbul halkı ile gönüllüler, Cenevizliler,Venedikliler, ve yabancı kaptanlar gibi birkaç bin de yabancı yardımcıları ve Granadlı bir de Alman topçuları vardı. Haliç, şimdiki Galata Köprüsünün hizasınabir kalın zincir gerilmek suretiyle Türk gemilerine kapatılmıştı.

 

Fatih’inEdirne’den getirdiği büyük top, kullanıldığı zaman patlamış ve Macar MühendisOrban’ı da öldürmüştü. Baltaoğlu’nun komutasındaki donanma da pek işgöremedi. 20 Nisanda erzak ve mühimmat yüklü üç, dört Cenova gemisi, çaplarınınbüyük olmasından ve o sırada kendilerine elverişli bir rüzgar çıkmasından dolayıküçük gemilerden oluşan donanmayı yararak limanın ağzına geldi ve orada gerilibulunan zincirin indirilmesi üzerine içeriye girdi. Zavallı Baltaoğlu, bir gözünükaybedecek derecede fedakarlıkla savaşmış olduğu halde bu başarısızlığındandolayı derhal Donanma Komutanlığından azledilmiş ve yerine Hamza Bey geçirilmiştir.

 

Butürlü başarısızlıklar, Rumlardan rüşvet aldığı rivayet edilen HalilPaşa’nın muhasaradan vazgeçmesi için Padişaha bir daha ricada bulunmasına fırsatvermişti. Fakat İkinci Mehmed, azminden döneceklerden değildi. Toplar kara tarafındanpek işe yaramıyor ve tahtadan yapılma hücum kulelerini de Bizanslılar Gregeoisateşiyle yakıyorlardı.

 

İkinciMehmet, Zağanos Paşa ile hocası Molla Gürani ve Akşemseddin gibi değer verdiğialimlerden oluşan büyük bir meclis kurdu ve muhasaraya devam kararını verdi. Veşehri Haliç’ten de sıkıştırarak müdafaa kuvvetlerini dağıtmak maksadıyladahiyane bir tedbirde bulundu: Dolmabahçe ile Kasımpaşa arasına kızaklar döşeyerekbir gecede 67 parça gemiyi Haliç’e indirdi. Muhasara 53 gün sürmüştür.

 

Nihayet29 Mayıs 1453’te Topkapı ve Eğrikapı üzerinden Türk askeri şehre girdi veİstanbul alınarak tarihin Ortaçağı sona ermişti.

 

Fatih,şehri aldıktan sonra yirmi gün kadar İstanbul’da oturmuş, mağluplara o çağındeğil, bu asrın bile galiplerinde rastlanmayan âlicenaplık göstermişti. Rumlarayeniden patrik seçtirmiş, ve sonraları Osmanlı Devleti için büyük güçlüklerdoğuran imtiyazları vermişti.

 

Edirne’yedönüşünde Sadrazam Halil Paşa’yı öldürttü ve yerine ancak bir yıl kadar sonraMahmut Paşa’yı Sadrazamlığa getirdi. 23 yaşında İstanbul’u almış olan Fatih,ondan sonra 28 yıl hükümdarlıkta bulunmuş ve bütün saltanatı zarfında ikiimparatorluk, on dört devlet, iki yüz şehir fethederek “Fatih” unvanına tamamıylahak kazanmıştır.

 

Yaptığısavaşlar arasında başarısız olanlar da vardı. Fakat savaşlarının çoğu parlakzaferlerle bitmiştir. 1456’da meşhur Jan Hünyad, Firuz Bey’in ordusunu bozmuş,kendisini esir etmişti. Arnavutlukta yine meşhur İskender Bey, Fatih’in ordularınıuzun müddet uğraştırdı.

 

1459’daYunanistan ve Sırbistan istila edildi. 1462’de Trabzon İmparatorluğu daOsmanlıların eline geçti. İki yıl sonra Bosna alındı. Karaman hükümetinebüsbütün son verildi. Arnavutluk nihayet istila edildi. 1475’de Gedik Ahmed Paşakomutasındaki ordu Kırım’ı aldı ve ondan sonra Kırım bir Osmanlı eyaleti halinegirdi. İtalya topraklarında ve Avusturya içlerinde Türk akıncıları dolaştı.

 

FatihSultan Mehmet, Rodos kalesini almaya uğraşmış, fakat muvaffak olamamıştır. RodosŞövalyeleri, Fatih’in torununun oğlu Kanuni Süleyman zamanına kadar Türkpençesinden kurtulmuş oldular. Akkoyunlu devletinin hükümdarı Uzun Hasan’ınmağlubiyetle neticelenen Otlukbeli Savaşı da 1472’de yapılmıştır.

 

25Nisan 1481 günü Ordu-yu Hümayûn'un başında yola çıkan Fatih Sultan Mehmet,Üsküdar'a geçerek ilerlemeye başladı ve bir hafta sonra Gebze civarında konakladı.İstanbul'dan yola çıktığı günden beri sağlık durumu birden bozulmuş ve gündengüne de kötüye gitmeye başlamıştı. Aslen Venedikli bir Yahudi olan özel hekimiYakup Paşa (Asıl adı Maestro İacopo), ulu hakanı tedavi etmek bahanesiyle hareketgününden itibaren vermeye başladığı zehrin dozunu artırmakta idi. Bu VenediklilerinFatih'e on beşinci suikast teşebbüsü idi. Bundan önceki on dördü hedefineulaşamamıştı. Venedikliler bu kez astronomik bir ücret vaadi ile padişahın özeldoktorunu elde etmişlerdi.

 

FatihSultan Mehmet, 3 Mayıs 1481 günü Gebze'deki otağında kan kusarak öldü. Ancak YakupPaşanın foyası hemen meydana çıkmıştı. Venedik'in kendisine vaat ettiği 250milyonluk muazzam serveti alamadan, Türk askerleri tarafından linç edildi.

 

TarihlerimizFatih Sultan Mehmet’i şu suretle tarif ederler: “Orta boylu, kalın kemikli,omuzlarının arası geniş, gövdesi bacaklarından uzun, kaşları yüksek ve kavisli,çehresi beyaz üzerine siyah ve kıvırcık, boynu kısarak ve ön tarafına mail, alnıaçık, gözleri parlak, ağzı küçük, burnu kiraza sokulmuş şahin gagası şeklindekemerli idi.”

 

Kendi adıyla anılan Fatih semtinde yaptırdığı Fatihcamiinin bahçesindeki türbede gömülüdür. Camiinin etrafında medreseler deyaptırmış ve bunları o zamana göre mükemmel denecek bir şekilde açtırmıştır.Eyüp camii ile Ayasofya medresesini de o yaptırmıştı.

 

İlim adamlarına hürmet ettiği, hocası MollaGüranî’nin daima elini öptüğü, Molla Hüsrev’e camide bile ayağa kalktığı,Molla Cami ve Ali Kuşçu gibi şöhretli alimlere büyük ihsanlarda bulunduğumeşhurdur.

 

Fatihedebiyatla da meşgul olmuş ve Avnî mahlasıyla gazeller yazmıştır. 14 gazeliDivân-ı Avnî adı ile 1904 yılında Berlin’de basılmıştır.


ARİF ERTÜRK
 
selamunaleyküm.ARİF ERTÜRK
HACE AHMET YESEVİ
 
BAŞINA SARIK BAĞLAR,
KENDİNE MÜRİT ARAR,
İLMİ YOK NEYE YARAR,
AHİR ZAMAN ŞEYHLERİ..
YUNUS EMRE
 
EMEKSİZ ZENGİN OLANIN,
KİTAPSIZ BİLGİN OLANIN,
SERMAYESİ DİN OLANIN,
REHBERİ ŞEYTAN OLMUŞTUR.
 
SİTEMİZİ ZİYARET EDEN 115646 ziyaretçi (242492 klik) KİŞİ BURADAYDI
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol