Kırım Türkleri Kültür ve Yardımlaşma Derneği Genel Merkezi'nden Kırım'ın başkenti Akmescit'te meydana gelen yıkım gerginliği ile ilgili basın açıklaması: 18 Mayıs 1944 Büyük Kırım Sürgünü...

sonrasında Sovyetler Birliği'nin dağılmasının ardından tarihî vatanları Kırım'a dönmeye başlayan Kırım Tatarları büyük mücadelelerle vatanlarında yeniden kök salmaya başlamışlardır.
 
            Kırım'da daha evvel yaşanan pek çok olayda olduğu gibi bugünlerde Kırım Özerk Cumhuriyeti başkenti Simferopol (Akmescit)'ün Balaklavskaya Sokağı'nda bulunan Yañı Qırım mahallesinde yaşanan olaylar da bugüne kadar çözüme kavuşturulamayan bu meselenin ortaya çıkardığı örneklerden biridir. Kırım Tatar Millî Meclisi Başkanlık Divanı'nın 26 Ocak 2009 tarihinde yayımlamış olduğu bildiriden anlaşıldığı üzere anılan bölgede kurulu Kırım Tatar evlerinin ve caminin yıkımı için Kırım yerel idarecilerinin gayri hukuki bir karar aldıkları, sorunun barışçıl çözüm imkânı var iken Kırım Özerk Cumhuriyeti idarecileri tarafından çatışmacı bir tutum izlendiği görülmektedir.
 
            Kırım Türkleri Kültür ve Yardımlaşma Derneği Genel Merkezi ve Türkiye'de yaşayan Kırım Tatarları, daha önce de olduğu gibi bugün de Kırım'da yaşayan soydaşlarımıza yönelik tüm olayları hassasiyetle izlemektedir. Bu gibi olayların zaman zaman çatışma ve insanların yaralanması ile neticelenmesi ise endişe ile karşılanmaktadır.
 
            Kırım Türkleri Kültür ve Yardımlaşma Derneği Genel Merkezi ve Türkiye'de yaşayan Kırım Tatarları, Kırım'da yaşayan Kırım Tatarlarının toprak, yerleşim, konut ve mülkiyet meselelerinin adilâne ve İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi ile Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'ne uygun bir şekilde çözüme kavuşturacak hukuksal ve kanunî düzenlemelerin bir an evvel yürürlüğe konulmasının Kırım'da barışı ve istikrarı sağlayacağına inanmaktadır.
 
            Ne var ki, Kırım'da bir süreden beri Kırım Tatarlarının yerleşmiş olduğu arazilere çeşitli baskınlar yapılmakta ve Kırım Tatarlarının evleri, ibadethaneleri yıkılmakta veya yıkılmaya çalışılmaktadır. Kırım Özerk Cumhuriyeti idarecilerinin gayrihukuki uygulamaları neticesinde gerçekleşen bu baskınlarda pek çok soydaşımız yaralanmış, yerleşim yerlerindeki camiler ve evler zarar görmüştür.
 
            Kırım'a yerleşen soydaşlarımızın en temel insan hakları olan toprak, yerleşim ve konut haklarının adilane bir şekilde çözülmemesi nedeniyle yaşanan bu olayların gün geçtikçe vahim boyutlara ulaşmasından ve Kırım'ın bir çatışma ortamına sürüklenmesinden büyük endişe duyulmaktadır.
 
            Karadeniz havzasının jeopolitik açan en önemli coğrafyası olan Kırım Yarımadası'nda yaşayan Kırım Tatarlarına karşı sürdürülen bu ayrımcılık politikaları neticesinde bir çatışma çıkması bölge barışı ve istikrarı için onarılmaz yaralar açacaktır.
 
            Bu itibarla, Kırım Tatarlarına tarihî, insani ve en temel haklarını tesis edici hukuksal ve yasal düzenlemelerin ve tedbirlerin bir az evvel Ukrayna ve Kırım Özerk Cumhuriyeti makamlarınca yürürlüğe konulması gerekmektedir.
 
            Saygı ile arz ederiz.
 
                                                                                              Kırım Türkleri
                                                                               Kültür ve Yardımlaşma Derneği
                                                                                Genel Merkez Yönetim Kurulu

Kırım Özerk Cumhuriyeti'nin Başkenti Akmescit'teki Tatar Türkleri, konutlarının yıktırılacağı gerekçesiyle gergin günler yaşıyor. Yıkıma karşı olanlara destek amacıyla Kırım'ın farklı bölgelerden...

Akmescit'e gelen 3 bine yakın Kırım Tatarı, yıkım kararı alınan mahalledeki camide namaz kıldı.

Namazdan sonra düzenlenen mitingde, yaşanan toprak sorununun barışçı yollarla çözülmesi talep edildi.

Mitingde konuşan Kırım Tatar Milli Meclisi Başkanı Mustafa Abdülcemil Kırımoğlu, yaşadıkları sorunları Avrupa Parlamentosu ile Avrupa Konseyi Parlamenter Asamblesine taşıdıklarını söyledi.

Kırım Tatar Milli Meclisi de yayınladığı bildiri ile güç kullanılarak yapılması planlanan yıkımın, beklenmeyen sonuçlara yol açabileceği uyarısında bulundu.

Ukrayna'ya bağlı Kırım Özerk Cumhuriyetinin başkenti Akmescit'te toprak zaptı eyleminin yapıldığı Balaklavskaya sokağında 2 binden fazla kişinin 25 Ocak günü başlayan gergin bekleyişi devam ediyor.

18 Mayıs 1944'te Kırım'dan sürgün edilen Tatar Türklerinin ülkelerine geri döndükten sonra haklarının iadesi konusunda yetersiz kalan kanunlar ve yerel idare meclislerinin sorununun çözümünde yapıcı rol üstlenmemesi yüzünden toprak zaptları, ortaya çıktı.

Kırım Akmescit'te yaşayan Tatar Türkleri konutlarının yıkımının planlandığı gerekçesiyle gergin günler yaşıyor. Ukrayna'ya bağlı Kırım Özerk Cumhuriyetinin başkenti Akmescit'te toprak zaptı eyleminin...

yapıldığı Balaklavskaya sokağında 2 binden fazla kişinin 2 gün önce başlayan gergin
bekleyişi devam ediyor.

Eylem organizatörlerinden alınan ilk bilgilere göre, izinsiz kurulan konutların Kırım Özerk Cumhuriyeti Emniyet Müdürlüğüne bağlı çevik kuvvetleri tarafından yıkımı planlanıyordu.

Son 2 gün içinde çevik kuvvetin yıkım için herhangi bir eylemi olmadı. Ancak bölgede toplanan halk durumdan endişe ediyor.

Toprak zaptları, 18 Mayıs 1944'te Kırım'dan sürgün edilen Tatar Türklerinin ülkelerine geri döndükten sonra haklarının iadesi konusunda yetersiz kalan kanunlar ve yerel idare meclislerinin toprak sorununun çözümünde yapıcı rol üstlenmemesi yüzünden ortaya çıktı.

Amerika Birleşik Devletleri'nin Ukrayna Büyükelçisi'nden Kırım Tatar Türklerine destek... ABD'nin Ukrayna Büyükelçisi William Taylor, Ukrayna'ya bağlı Kırım Özerk Cumhuriyeti'nin başkenti Akmescit'te...

temaslarda bulundu.

William Taylor Kırım Tatar Milli Meclisi Birinci Başkan Yardımcısı Refat Çubarov ve Kırım Müslümanları Müftüsü Hacı Emirali Ablayev ile görüştü.

Görüşme, Kırım Müslümanlarının Akmescit'de Cuma Camiinin inşa edilmesini istedikleri arazi üzerinde kurulan çadırlar önünde gerçekleşti.

Büyükelçi, "Bu yıl ilkbaharda görevim sona erecek. Ancak, imkân bulduğum zaman Kırım'a geleceğim. O zaman inşaatı tamamlanmış camiyi ziyaret edeceğimi umuyorum. Amacınıza ulaşmanızı dilerim" dedi.

Cami arazisinin tahsisinin, Akmescit Belediyesi tarafından iptal edilmesi üzerine, Kırım Tatar Türkleri "Herkesten Cami için Bir Tuğla" kampanyası düzenlemiş ve binlerce tuğlayı araziye yığmıştı.

Taylor, Kırım'da Amerika Birleşik Devletleri temsilciliğinin açılması ile ilgili görüşmelerin olumlu sonuçlanacağından emin olduğunu, temsilciliğin 2009 yılı içerisinde çalışmaya başlayacağını belirtti.

14-16 Ocak 2009 tarihinde Kırım Tatarları Araştırma ve Bilgi Merkezi'nden Mübeyyin Batu Altan'ın Birleşmiş Milletler  Temel Halklar Daimi Forumu'nda (UN Permanent Forum on Indigenous Issues)...

Kırım Tatar Türklerinin sorunları ile ilgili yaptığı konuşma.

KIRIM TATAR BİLDİRİSİ

Sayın Başkan, değerli uzmanlar, delegeler ve gözlemciler,

Öncelikle “Temel Halklar Meseleleri ile ilgili Daimi Form”a ve Uluslararsı Eksper Gurubuna, örgütümüz “Kırımda Yerli Halklar Araştırma ve Yardım Fonu” na Birleşmiş Milletler Temel Halkların Hakları Deklarasyonu'nun 42ci maddesi hakkında yorumda bulunma fırsatı verdikleri için teşekkürlerimi bildirmek isterim.

Adı geçen 42ci madde hususunda yorumlarıma geçmeden önce sizlere yukarıda zikredilen “ Birleşmiş Milletler Yerli Halkların Hakları Deklarasyonu” nun Fonumiz tarafından ana lisanımız Kırım Tatarçasına tercüme edildiğini ve bu tercümenin Birleşmiş Milletlerin websitelerinden http://www.un.org/esa/soçdev/unpfii/en/declaration.html e yerleştirildiğini iftiharla bildirmek isterim.

İlk olarak bir Birleşmiş Milletler belgesinin Kırım tatarcasına tercüme edilerek Birleşmiş Milletler websitesine yerleştirilmesi bizce tarihi bir önem taşımaktadır. Müsadenizle yukarıda zikredilen belgenin 42ci maddesinin sizlere Kırım Tatarcasını okumak istiyorum:

“42ci Madde- Birleşken Milletler Teşkilatı, onun organları, şu cümleden Temel Qalkların Meseleleri boyunca Daimi Forum ve mahsus müessisler, hemde memleket seviyesindeki müessisler ve devletler işbu Beyannamenin esaslarına riayet etmeğe ve olarnı ömürge keçirmeğe yardım eterler ve işbu Beyannamenin effektiv surette kerçekleştirilmesi içun izcenlikmen çareler korurler...”

Sayın başkan, Ukraynanın yukarıda zikredilen “Deklarasyon”u onaylamdiğini ve Birleşmiş Miletlerce 13 Eylül, 2007 de yapılan resmi oylamada çekimser kalan 11 devletten biri olduğunu üzülerek bildirmek isterim. Dolayısyle Ukrayna bu önemli “Deklarasyon”u tasdik etmemekle bu belgenin değerini arttırmak ve ona riayet etmek için hiç çaba göstermiyecektir.

Yine üzülerek Ukrayna nin Kırım Tatar halkı'nin insan ve milli haklarını ihlal etmekte devam ettiğini bildirmek isterim. İşte bu ihlalerden birkaç örnek:

• Sürgün edildiklerinden 65 yıl geçmesine rağmen Kırım Tatar nüfusu'nun yarısı halen sürgün edildikleri Orta Asya'da yaşamaktadır. Bugün anavatanları Kırım'a dönmek teşebbüsünde bulunanlar Ukrayna devleti'nın yoğun bürokratik engellerini aşma mecburiyetindedirler.

• Kırım Tatarları halen anavatanları Kırım'da Ukrayna milis kuvvetlerince kötü muameleye tabi tutulmaktadırlar. Bunun en son misali Yaltada milis askeri'nın yaraladığı 22 yaşında Kırım Tatar genci Nadir Derinkulov bir hafta sonra Yaltada Lividia Hastahanesinde hayatını kaybetmesi olayıdir,

• Bugün halen yüzbinlerce Kırım Tatarı ev kuracak arazi verilmemesi dolayısıyle anavatanlarına yerleşmekte büyük zorluklar çekmektedir.

• Kırım Tatarları halen Kırım'in Köken Halkı olarak tanınmamıştır.

• Tatar Türkçesi halen Kırım'in resmi lisanlarından biri olarak tanınmamıştır.

• Bütün vaadlerine rağmen Ukrayna Hükümeti Kırım Tatar meselesini halen ciddiye almamaktadır. Kırım Tatar Milli Meclis Başkan Yardımcısı Refat Çubarov'un açıkça bildirdiği gibi “ Ukrayna Yetkilileri Kırım Tatarlarını tüm insan ve milli haklarına sahip bir millet yerine halen onları bir obje olarak görmektedir.” (QHA- 3 Aralık, 2008)

Sayın Başkan, biz PFII (Temel Halklarla ilgili Daimi Form)den Ukrayna'yi BM Temel Halkların Hakları Deklarasyonunu acilen tasdik etmesi için ikna etmesini istiyoruz!

Ayrıca Ukrayna yetkililerini:

• Kırım Tatarlarını Karaim ve Kırımçaklarla birlikte Kırım'in Temel Halkı olduklarını resmen tanımasını,

• Kırım Tatarcasını Kırım'in resmi dillerinden biri olarak resmen tanımasını ve

• “Birleşmiş Milletler Temel Halkların Hakları Deklarasyonu” na riayet emeğe ve önün değerini arttırmağa, kısacası bu “Deklarasyonu” tasdik etmesini

istiyor ve bekliyoruz!

Böyle önemli bir “Deklarasyon”nun tüm Birleşmiş Milletler üyelerince tanınması bize huzur ve barış dolu bir gelecek temin edecektir.

Size teşekkür ediyorum, Sayın Başkan!

Mübeyyın Batu Altan,

Foundation for Research and Support of the Indigenous Peoples of Crimea

New York, New York