TÜRK DÜNYASI SON HABERLER

TÜRK DÜNYASI HABER MERKEZİ
RUSYA S-300 KONUŞLANDIRACAK    
Cumartesi, 14 Şubat 2009
kazakistanRusya, önümüzdeki aylarda Kazakistan’a S-300 hava savunma sistemi konuşlandıracak. RİA Novosti haber ajansının haberine göre, Kazakistan Savunma Bakanı Daniel Ahmetov tarafından yapılan...

açıklamada, Rusya’nın önümüzdeki aylar içerisinde Kazakistan’a S-300 hava savunma sistemi konuşlandıracak.

Kazakistan’ın savunma alanında Rusya ile aktif bir işbirliği içerisinde olduğunu kaydeden Ahmetov, yeni hava savunma sistemlerinin Kazakistan’ın savunma gücünü gözle görülür bir şekilde arttıracağını, bu sistemlerin Kazakistan’ın Kolektif Güvenlik Anlaşması Organizasyonu’na (ODKB) entegrasyonu için önemli bir adım olacağını kaydetti.
S-300’ün son örneği, 27 kilometre yükseklikteki, 150 kilometre uzaklıktaki düşman uçaklarını vurma yeteneğine sahip. Ahmetov, 2008 yılının Mayıs ayında yaptığı bir açıklamada ise, Kazakistan’ın S-300’ün yanı sıra S-400’üde kendi ülkesinde konuşlandırmak istediğini sözlerine ekledi. S-400 Triumf hava savunma sistemi, düşman uçaklarının saldırısını önlemek dışında, büyük sanayi merkezlerine yapılan roket saldırılarını da önlemek amacı ile kullanılması açısından da benzerlerine göre üstünlük sağlıyor.
 
TÜRKÇE KİMLİK HÜSRANI    
Cumartesi, 14 Şubat 2009

kosova_bayrakKosovahaber'den Altay Suroy'un yazısı: Kosova Meclisi  No.03/ L-099 nolu Kimlik Kartları Yasasını onayladıktan sonra yasa Resmi Gazete’nin 1 Kasım 2008 tarihli 41. sayısında yayımlanarak yürürlük...

kazandı. Ardına vatandaşlara yeni kimlik kartları verilmeye başlandı. Kimlik kartı almak için oluşan kuyruklarda sıra bekleyen Türk topluluğuna mensup kişiler hüsrana uğradı. Kimlik kartı temin etmek için başvurularda Türkçe yoktu. Yeni verilen kimlik kartlarında Türkçe ibareler bulunmuyor, adında ve soyadında “ğ”,  “ö”, “ü”, “ş” ve ismin başında “İ”  olanın kimliği bu harflerden yoksun kalmış.

Kosova Meclisinin onayladığı yasa Kosova İçişleri Bakanlığı tarafından ihlal ediliyor. Anayasa’nın 3. Maddesinin 1ç fıkrası ihlal ediliyor. Hukukun üstünlüğüne saygı gösterilmiyor. Hem de kanunu ihlal edenleri tespit edip adalet önüne çıkarması ile görevli bakanlık tarafından.

Kimlik Kartları Yasası’nın Madde 9.1 “Formlar ve kimlik kartları, Kosova Cumhuriyeti resmi dilleri ve belediye resmi dilleri üzere basılır.” hükmünü getiriyor.  Kosova Meclisinin onayladığı 02.L37 sayılı ve Resmi Gazetede yayımlandıktan sonar Ekim 2006 tarihinde yürürlüğe giren Dillerin Kullanımı Yasası ‘nın 2.3 maddesinde “% 5’in üzerinde topluluk nüfusunun yaşadığı belediyelerde ve Prizren Belediyesinde Türkçe dili resmi dil statüsüne sahiptir” hükmü bulunmaktadır. Kimlik Yasası bu yasaya atıfta bulunduysa da İçişler Bakanlığı tarafından uygulamamaktadır. Türk olan Prizren ve Mamuşa sakinlerinin kendi dillerinden kimlik karta sahip olma hakkı ihlal edilmektedir.

Kimlik kartlarının geçerlilik süresi on (10) yıldır. On altı (16) ila yirmi altı (26) yaş arasındaki kişiler için kimlik belgelerin geçerlilik süresi beş (5) yıldır. Altmış (60) yaşını geçmiş olan kişilerin kimlik kartlarının geçerlilik süresi daimidir. Türk topluluğuna mensup kişilerin yasaya haykırı olan kimliği en azından belirtilen süre içinde veya 60 yaşını doldurmuş olanların ölünceye kadar taşıması zorunluluğu uygulanıyor.

Yasanın uygulanmaması veya belirtilen hükümlerin ihlal edilmesine yine yasa nedendir. Çünkü Cezai hükümleri kimlik kartını hazırlayıp veren İçişleri Bakanlığı veya bu bakanlığın yetki sahibinin yasa hükümlerini ihlal etmesi durumunda cezaya çarptırılmasını düzenlemiyor.

Milletvekillerimiz, konuyu Meclise götürüp Kimlik Kartları Yasasının cezai hükümlerine yasayı uygulamadığı veya ihlal ettiği durumlarda İçişleri Bakanlığına ve yetki sahibi personeline  de ceza verilmesi hükmünün eklenmesini önermeliler.

www.kosovahaber.net

TÜRKLER MİLLİ MENFAATLERİNDEN UZAK BIRAKILDI!    
Cumartesi, 14 Şubat 2009

makedonyaMakedonya Türk Milli Birlik Hareketi (TMBH) Genel Başkanı Erdoğan Saraç  açıklamalarında 22 Mart'ta yapılacak Cumhurbaşkanlığı ve Yerel seçimleri değerlendirdi. Yerel Seçimlerin önemini vurgulayan...

Saraç, "Vatandaşa birinci elden hizmet götürme şansına sahip olduğumuzdan dolayı Yerel seçimleri çok önemli buluyorum. Bu nedenle özellikle Türkler bu defa hiçbir baskıya maruz kalmadan, hür iradelerini ortaya koyarak sandığa çıkmalı, tüm gücünü seferber etmeli ve Türklere oy vermesi gerekmektedir.

Son 19 yıl içerisinde Türkler çok manipule edildi. Küçük ya da büyük vaadlerle Türkler milli menfaatlerinden yoksun ve uzak bırakıldı. Türkler zaten geleneksel olarak milli bilince, adelet ve demokrasi anlayışına sahiptir. Türk ahlakına, töresine ve kültürüne uygun bir şekilde davrandığımız takdirde elbette ki bütün belediyelerde Türklere hizmet etme imkanımız olacaktır. Aksi halde bizden olmayan yani bizleri sadece seçimlerde düşünen gruplara ve partilere oy verilirse durumumuzun vahim olabileceğini tahmin etmek zor olmayacaktır. " dedi.

TMBH seçimlerde bu konuda bütün Türkleri bir kucaklama açılımı içerisinde olacağını vurgulayan Saraç, "Taassubuna bakmadan herkese hitap etmeye çalışacağız. TMBH kucaklayıcı anlayışı ve yaklaşımıyla, birlik beraberlik sözde değil, bütünleşmeyi de gerçek manada temin etmek için gayret edecektir." şeklinde konuştu.

2008 yılında yapılan parlamento seçimlerinde 72 belediyeden oy aldıklarını söyleyen Saraç, az oy alınan bölgelerde konsey listeleri sunmayacaklarını ifade etti. "Bu defa daha pragmatik davrandık. Türkleri belediye meclisine götürebilecek ortamlarda meclis üyeleri adayları ve belediye başkan adayları listeleriyle çıkacağız. Aktüel olarak Makedonya'da 2 adet Türk belediyesi var. Bu bölgelere aday göstereceğiz ve yaptığımız incelemelere baktığımız zaman her iki belediyeye hakim olacağımıza kesin gözle bakmaktayım. Bu konuda bize yardımcı olacak partilerle de işbirliği yaptık.

Plasnitsa Belediye adaylığına İsmail Yaoski'yi teklif ettik. Bu adayımız DUİ tarafından da desteklenecek. Dolayısıyla bu bölgede TMBH ve DUİ olarak ortak listeyle çıkacağız. Partinin aldığı karara göre belediye başkan adayı göstereceğimiz belediyeler şunlardır:

Vrapçişte, Karbintsi, Konçe, Pehçova, Plasnitsa, Merkez Jupa.

Bu bölgelerde seçime tek başımıza çıkacağız. DUİ ile yaptığımız anlaşma gereğince onların bizi Plasnitsada bizim de onları Gostivarda destekleyeceğimiz kararlaştırılmıştır.

Konsey üyeleri listelerine gelince de şunları söyleyebilirim: Üsküp bizim için çok önemli. Üsküp'ün yerel seçimlerde başarılı bir sınav vermesini bekliyoruz. Üsküp'ün bugüne kadar bu konuda çok duyarlı davrandığı söylenemez. Üsküp Türkleri gerek Makedon, gerek Arnavut partileri gerekse de Türk partilerine oy vermiştir. Ancak hiçbir zaman Büyükşehir belediyesi ve Üsküp içerisindeki belediyelerde konsey üyesi çıkaramamıştır. Üsküp belediyelerindeki oyların bölünmemesi için sadece Üsküp Büyükşehir Belediyesi için konsey listesiyle çıkacağız. Bunun dışında Berova, Bogovinye, Valandova, Vasilevo, Köprülü, Vinitsa, Vrapçişte, Gostivar, Debre, Delçova, Doyran, Dolneni, Drugovo, Karbintsi, Kırçova, Konçe, Lozovo, Mogila, Pehçova, Plasnitsa, Pirlepe, Radoviş, Struga, Ohri, Ustrumca, Merkez Jupa ve İştip'te de tek başımıza Konsey üye listeleri sunacağız." dedi.

Yaptıkları tespit ve analizlere dayanarak Yerel seçimlerde oylarının artacağını söyleyen Saraç, "TMBH seçimlere tek başına çıkıyor. Farklı partilerden koalisyon teklifleri olmuştur. Ancak bu defa da parlamento seçimlerinde olduğu gibi, gücümüzü ortaya koyabilmek ve Türklere karşı olan inancımızı bir daha dile getirmek ve Türklerin seçme ve seçilme hakkına sahip olabildiklerini ispatlamak için, seçimlere yine kendi başımıza çıkıyoruz. Tahminlerimiz dışında, Valandova, Vasilevo, Vrapçişte, Gostivar, Debre, Doyran, Dolneni, Drugovo, Karbintsi, Konçe, Mogila, Ohri, Pehçova, Plasnitsa, Merkez Jupa ve İştip'te kesinlikle Meclis üyesi çıkaracağımıza inanmaktayım." dedi.

Cumhurbaşkanlığı seçiminin de önemli olduğunu kaydeden Saraç, TMBH nın Cumhurbaşkanı adayı konusunda Türklerin bir aday üzerinde durulması noktasında çağrılarının hiç kimse tarafından değerlendirilmediğini ve Türklerin bu konuda önemli bir fırsat kaçırdığını söyledi.

 
KARABAĞ'A ÜST DÜZEY ÖZERKLİK    
Cumartesi, 14 Şubat 2009

ilham_aliyevAzerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, Ermeni işgali altındaki Yukarı Karabağ ile ilgili sorunun barışçıl yollarla çözümünde kaynakların henüz tükenmediğini ifade ederek, ''Karabağ sorunu, barış...

yoluyla çözülebilir, bu konuda ümitliyiz'' dedi.

aliyev_sarkisyan
İşgal altındaki Dağlık Karabağ ile ilgili yapılan son açıklamalar... Ermenistan cumhurbaşkanı Sarkisyan: "Karabağ'ı asla geri vermeyeceğiz!", Aliyev: "Karabağ sorunu barış yolu ile çözülebilir, bu konuda ümitliyiz!"

 

Rus İtar-Tass ajansına açıklama yapan Aliyev, Karabağ'ın barışçıl yollarla çözümünü amaçlayan müzakerelerin uluslararası hukuk kuralları ve ilgili kuruluşlar tarafından kabul edilen kararlar ve belgeler doğrultusunda sürdürüldüğünü, bu belgelerde sorunun Azerbaycan'ın toprak bütünlüğü çerçevesinde çözüme kavuşturulması gerektiğinin ifade edildiğini kaydetti.

Karabağ sorununun ancak aşamalı şekilde çözüme kavuşabileceğini ifade eden Aliyev, ilk aşamada Karabağ etrafındaki yedi bölgenin boşaltılması ve mültecilerin kendi topraklarına dönüşü ve yerleşiminin sağlanması gerektiğini, ancak bundan sonra bölgenin statüsünün belirlenebileceğini söyledi.

Aliyev, bu statü ülkenin toprak bütünlüğü çerçevesinde tek bir etnik grubun yaşamasını öngörmeyecek şekilde üst düzey özerklik olabileceğini kaydetti.

-TÜRKİYE'NİN BAKÜ BÜYÜKELÇİSİ KILIÇ-

Bu arada, Türkiye'nin Bakü Büyükelçisi Hulusi Kılıç, bir bölümü işgal altında bulunan Goranboy bölgesinin Tapkarakoyunlu köyünü ziyaret etti.

Büyükelçi Kılıç, burada yaptığı açıklamada, Türkiye-Ermenistan ilişkilerine değinerek, ''Türkiye ile Erivan arasında iyi ilişkilerin kurulması için Azerbaycan topraklarındaki işgalin sona erdirilmesinin şart olduğunu'' söyledi.

Türkiye başta olmak üzere uluslararası kurum ve kuruluşların Azerbaycan'ın toprak bütünlüğünü tanıdığına dikkati çeken Kılıç, Türkiye'nin Ermenistan ile ilişkilerin iyileştirilmesi yönünde attığı adımların sadece komşuluk ilişkileri gibi değerlendirilmesi gerektiğini kaydetti.

Büyükelçi Kılıç, Türkiye her zaman komşularıyla iyi ilişkiler kurmaktan yana olduğunu belirterek, ''Çünkü komşu devamlı bizimle yaşayan insan demektir, onlarla iyi ilişkiler kurmamız gerekiyor, ama her şey uluslararası hukuk ve prensipler çerçevesinde olmalıdır. Biz barıştan yanayız. Bölgede barış olursa, Ermenistan da gelişir, biz kimseye kötülük dilemiyoruz'' dedi.

-ATEŞKES İHLALLERİ

Öte yandan, Azerbaycan Savunma Bakanlığı, önemli kesimi Azerbaycan'ın Ermeni işgali altındaki toprakları üzerinde bulunan Azeri-Ermeni cephe hattında Ermenistan'a bağlı silahlı güçlerin ateşkes ihlallerini sürdürdüğünü bildirdi.

Bakanlıktan yapılan açıklamada, Ermeni güçlerinin dün geceden sabah saatlerine kadar Ağdam ve Terter bölgelerinin çeşitli kesimlerinden, yakın bölgelerde konuşlanmış Azerbaycan güçlerine belirli aralıklarla ateş açtığı kaydedildi.

Açıklamada, ateşkes ihlallerinin karşı ateş açılarak sona erdirildiği, can kaybı olmadığı ifade edildi.

HEDEF BAYRAMOVA'NIN YAKIN ÇEVRESİ!    
Cumartesi, 14 Şubat 2009

tataristan_milli bayragiFSB saldırıları durmadan devam ediyor... 10 Şubat 2008, sabah saat 10, Kazan şehrinde yaşayan Venera Gereyeva'nın evine FSB çalışanları baskın yapmıştır. Onlar, tanıklar eşliğinde Gereyeva'nın...

evinde arama yaparken, Tatar Milli Meclisi reisi Fevziye Bayramova'nın yazılarını bulmaya çalışmışlardır. Fakat hiçbir şey bulamayınca, Venera Gereyeva'yı FSB'ye götürüp, Fevziye Bayramova hakkında sorular sormuşlardır.
        
      Venera Hasan kızı Gereyeva - müzisyen, ömür boyu Tatar Devlet Müzik Topluluğunda koro şefi olarak çalışmıştır. O şimdi Kazan Devlet Yüksek Müzik Okulu'nda Tatar çocuklarına şarkı sanatı eğitimini vermektedir. Venera Gereyeva'nın tek "suçu" - Onun Fevziye Bayramova ile olan dostluğudur. Venera Gereyeva ve Fevziye Bayramova hemşehri -ikisi de Saba bölgesindendir. Onlar 30 yıldır birbirlerini tanıyor-sık sık buluşuyorlar. İşte bunu bahane eden FSB, 67 yaşındaki müzisyenin-tüm ömrünü  ulusuna adamış Tatar aydınının evini darmadağın etmiştir ki, bu bir REZALETTİR!

Haber veren:
Sürgündeki Tatar Milli Hükümeti üyesi Roza Kurban
12.02.2009

TÜRK DÜNYASI'NIN BAŞI SAĞOLSUN!    
Cuma, 13 Şubat 2009

vahabzade_Türk Dünyası'nın yaşayan en büyük şairlerinden, Türklük sevdalısı Bahtiyar Vahapzade'yi kaybettik. 84 yaşında Hak'ka yürüyen Vahapzade'nin cenazesi 14 Şubat'ta Bakü Devlet Üniversitesi'nden kaldırılacak...

Azərbaycanın xalq şairi Bəxtiyar Vahabzadə 84 yaşında vəfat edib.

vahapzade_basbug_o
Vahapzade Başbuğ Alparslan Türkeş ile

 

«ANS-Press»in məlumatına görə, şairlə vida mərasimi fevralın 14-də Bakı Dövlət Universitetində keçiriləcək.

Bəxtiyar Mahmud oğlu Vahabzadə 1925-ci ildə Şəki şəhərində anadan olub.

1934-cü ildə ailəsi ilə bərabər Bakıya köçüb. 1942-ci ildə orta məktəbi bitirib, Azərbaycan Dövlət Universitetinin filologiya fakültəsinibitirib. 1951-ci ildə namizədlik, 1964-cü ildə isə doktorluq dissertasiyası müdafiə edib, filologiya elmləri doktoru alimlik dərəcəsi alıb.

Bədii yaradıcılığa İkinci Dünya müharibəsi illərində başlayıb, 1945-ci ildə Yazıçılar İttifaqının üzvlüyünə qəbul olunub. 1940-cı ildən indiki Bakı Dövlət Universitetində dərs deyib, 1990-cı ildə təqaüdə çıxıb. 1980-ci ildə Azərbaycan Elmlər Akademiyasının müxbir üzvü seçilib.

70-dən artıq şeir kitabının, 2 monoqrafiyanın, 11 elmi-publisistik kitabın və yüzlərlə məqalənin müəllifidir.

1974-cü ildə əməkdar incəsənət xadimi adına, 1975-ci ildə respublika, 1984-cü ildə isə SSRİ dövlət mükafatlarına layiq görülüb. 1985-ci ildə Azərbaycan xalq şairi fəxri adını alıb. 1995-ci ildə «İstiqlal» ordeni ilə təltif edilib.

Dörd dəfə Azərbaycan Ali Sovetinə (1980-1995), bir dəfə Azərbaycan Respublikası Milli Məclisinə üzv seçilib (1995-2000).

Allah rəhmət eləsin!

VAHAPZADE'DEN AZERBAYCAN-TÜRKİYE

AZƏ RBAYCAN-TÜRKİYƏ

(Cavanşir Quliyev musiqi bəstələmişdir)

Bir ananın iki oğlu,
Bir amalın iki qolu.
O da ulu, bu da ulu
Azərbaycan-Türkiyə .

Dinimiz bir, dilimiz bir,
Ayımız bir, ilimiz bir,
Eşqimiz bir, yolumuz bir
Azərbaycan-Türkiyə .

Bir millətik, iki dövlət
Eyni arzu, eyni niyyət.
Hər ikisi cümhuriyyət
Azərbaycan-Türkiyə .

Birdir bizim hər halımız—
Sevincimiz-məlalımız.
Bayraqlarda hilalımız
Azərbaycan-Türkiyə .

Ana yurdda-yuva qurdum,
Ata yurda könül verdim.
Ana yurdum, ata yurdum
Azərbaycan-Türkiyə .

20 м а р т ,1996.
Bahtiyar Vahapzade

 
"TÜRKİYE KIRIM'I İSTİYOR, SAVAŞ ÇIKACAK!"    
Cuma, 13 Şubat 2009

kirimEski KGB görevlisi, 10-12 yıl içinde Ukrayna ile Türkiye arasında savaş çıkacağı iddiasında. Rus Rosbalt ajansının bildirdiğine göre, eski Sovyet ajanı, Büyük Ukrayna Partisi lideri İgor Berkut, Ukrayna'da kısa...

vadedeki olası senaryoları anlattığı `Kardeş' (Brat) adlı kitabını tanıttığı basın toplantısında, "Ukrayna'nın Kırım üzerinde hak iddia eden Türkiye ile savaşmasının kaçınılmaz olduğunu" öne sürdü.

"Türkiye'nin Kırım'ı yeniden topraklarına katmak istediğini" iddia eden Berkut, "İki ülke 10-12 yıl içinde savaşa tutuşacak. Hem Türkler, hem Ruslar, hem de Avrupalılar bunu biliyor, Ukraynalılar da anlayacaklar. Ukrayna'nın güçsüz düşmesi halinde, Türkiye'nin Kırım'ı ilhak etmesi kaçınılmaz" diye konuştu.

Ukraynalı siyasetçi, 2017 yılına gelindiğinde Tatar Türklerinin Kırım nüfusunun 3'te 1'ini oluşturacağını öne sürerken, şöyle dedi:

"Rusya'yı Çeçenistan konusunda suçlarken, birkaç yıl içinde Kırım'da bizi ikinci bir Çeçenistan'ın beklediğini düşünmemiz gerekiyordu. Türkiye, daima, Kırım'ı Osmanlı İmparatorluğu'nun bir parçası olarak görmeye devam edecek."

 
SARKİSYAN: "KARABAĞ'I ASLA VERMEYECEĞİZ!"    
Cuma, 13 Şubat 2009

serj-sarkisyanErmenistan Devlet Başkanı Serj Sarkisyan, Dağlık Karabağ'ın hiç bir zaman Azerbaycan'a geri verilmeyeceğini söyledi. Ermenistan'ın başkenti Erivan'da yapılan "Gelişen Ermenistan Partisi"nin 4...

kurultayına katılan Devlet Başkanı Serj Sarkisyan, Karabağ bağımsızlığının 'tarihi gerçek' olduğunu öne sürerek, "Bağımsızlık Karabağ halkının seçimidir. Uluslararası hukuk dahi bu konuda farklı yaklaşım ortaya koyamaz." diye konuştu ve Karabağ'ın hiçbir zaman Azerbaycan'a geri verilmeyeceğini savundu.

Muhalif Ermeni gazetecilerin, "Tutumunuz bu kadar netse, neden Karabağ için görüşmeleri halen sürdürüyorsunuz?" sorusu ise yanıtsız kaldı.

Türkiye ile ilişkiler konusuna da değinen Ermeni lider, "Ankara ile ilişkileri normalleştimek adına iyi fırsat yakaladık. Fakat son sözü Ermeni halk söyleyecek" diye konuştu.

 
İSLAMİ BANKACILIK YASASI ÇIKTI    
Cuma, 13 Şubat 2009

kazakistan_bayragiKazakistan'da İslami bankacılık sisteminin faaliyet göstermesine yasal yol açıldı. Kazinform ajansının haberine göre, Devlet Başkanı Nursultan Nazarbayev, "Kazakistan Cumhuriyeti mevzuatında, İslam...

bankası kurulması, hizmeti ve İslami finans sisteminin düzenlenmesi meselelerine ilişkin değişikler ve tamamlamalar hakkındaki yasa tasarısını" onayladı.

Yeni yasanın, Kazakistan'da İslami bankacılık sistemine yasal zemin oluşturmaya yönelik olduğu belirtiliyor.

BU UTANÇ HEPİMİZİN!    
Perşembe, 12 Şubat 2009

dogu_turkistan7 bağımsız Türk devletinin sahip çıkamadığı Uygur Türklerine Kanada kiliseleri sahip çıktı. ABD Başkanı Barack Obama'nın kapatılmasına ilişkin son imzayı attığı Guantanamo hapishanesindeki...

tutsakların nereye gideceği tartışmaları devam ederken, Kanada'daki kiliseler, 5 tutsağın masraflarını üstlendi.

Suçsuz oldukları anlaşılıp serbest bırakılacaklarının bildirilmesine rağmen, işgalci Çin'in baskısı sebebi ile kendilerine gidecek ülke bulamayan ve anavatanları Doğu Türkistan'a dönemeyen 3 Uygur Türkünden ismi açıklanmayan ikisine Montreal Katolik Kilisesi, Enver Hasan'a da Toronto'da bir kilise sahip çıktı.

"Toronto United Church" isimli kilise, dün de 7 yıl önce Afganistan'da yakalanan Suriyeli Masum Muhammed'in, Montreal Anglikan Kilisesi de Cezayirli Cemil Ameziane'nin masraflarını karşılayacağını açıkladı.

 
KERKÜK TÜRKLERİ IRAK'TA YEGANE DENGE UNSURU    
Perşembe, 12 Şubat 2009

turkmeneli_bayrakOğuz Çetinoğlu Türkiye'de yaşayan Kerkük Türklerinin önemli isimlerinden Dr. Nefi Demirci ile konuştu. Dr. Demirci, kadim Türk yurdu KERKÜK'ün dünü, bu günü ve geleceği hakkında bu güne kadar yüksek...

sesle konuşulmamış bilgileri cesâretle açıkladı:

dr.nefi_demirci_o
Dr. Nefi Demirci


KERKÜK TÜRKLERİ IRAK'TA HUZURU SAĞLAYACAK YEGÂNE DENGE UNSURUDUR.

Oğuz Çetinoğlu: Kerkük Türklerindensiniz. Ailenizin Irak ile ilişkileri nasıl başladı, nasıl gelişti ? Kısaca özetler misiniz ?

Dr. Nefi Demirci: Ailem ve diğer Kerküklüler, yani Türkler, daha 'Irak' diye, coğrafi, siyasî bir kuruluş yok iken, Kerkük ve çevresinde yaşıyorlardı. Kerkük'teki Musalla Mezarlığı'nda, benim aileme ve Kerkük'te yaşayan diğer Türk ailelerine ait, en az 500 yıllık mezarlar bulunmaktadır. Bunların bir kısmı son zamanlarda Kürt çapulcular tarafından tahrip edilmiştir. Atalarımız olan ve 'Türkmen' olarak anılan Türkler, Anadolu'ya yerleşen Türklerden çok önceleri Irak'a gelip yerleşmişlerdir. Akatlar ve Sümerler Türk kavimleri olduklarına göre, Türkler, tarih öncesinden itibâren Irak'a yerleşmişlerdi.

Çetinoğlu: Saddam Hüseyin dönemindeki zulümler ve ABD işgalinden sonra Irak'ta can ve mal güvenliğinin bulunmayışı sebebiyle Türkiye'ye sığınanlar, günümüzde Türk vatandaşlığına kabul ediliyor mu ? Bu konudaki gelişmeleri nasıl karşılıyorsunuz ?

Demirci: 1990'yı yıllardan sonra yalnız Kerkük Türkleri değil, bulundukları bölgelerde can ve mal güvenliği kalmadığı için, ölümü göze alıp ata yurtlarından kaçarak Türkiye'ye sığınmak mecburiyetinde kalanlara karşı uygulanan yaklaşım iç açıcı değildir. Türkiye'de barınamayanlar başka ülkelere gitmektedirler.

Çetinoğlu: Irak Türkmenlerinin sığınma hakkını kabul eden ülke var mı ?

Demirci: 2003 yılından itibaren Irak'tan göç etmek mecburiyetinde kalan 2.000.000 Türk,; Ürdün , Suriye ve diğer Arap ülkelerine sığınmışlar. Ürdün ve Suriye ülkelerine sığınanlara, her çeşit yardımı ırk ve mezhep ayrımı yapmadan vermektedir.

Çetinoğlu: Türkiye'de, vatandaşlığa kabul edilmeyen Irak Türklerinin yaklaşık sayısı ne kadardır ?

Demirci: Kesin rakam bilinmiyor. Yüzlerle ifâde edilen rakamlar söylenebilir. Türklük ve Türkiye sevdalıları, kaçak ta olsa, Türkiye'de yaşamak istiyorlar ve kalıyorlar. Türkiye bu probleme bir çözüm bulmalıdır.

Çetinoğlu: Hemşehrileriniz, hangi şartlar altında Türkiye'de hayat mücâdelesi veriyorlar ?

Demirci: İşsiz, aşsız, evsiz ve sağlıksız… Emniyet ekiplerine yakalanıp sınır dışı edilmek korkusu içerisinde… Ölüm ve hayat arasında korkunç bir mücâdelenin içerisindeler.

Çetinoğlu: Türkmeneli İnsan Hakları Derneği Başkanısınız. Dernek olarak Türk toplumunu aydınlatmak ve dünya kamuoyunu bilgilendirmek dışında neler yapabiliyorsunuz ? Size intikal eden talepleri karşılayabiliyor musunuz ?

Demirci: Derneğimize insan hakları ihlali konusunda pek çok şikâyet ve talep geliyor. Karşılama imkânlarımız son derece kısıtlı. Fırsat buldukça konuları TV. kanallarında ve yazılarımızda kamu oyuna duyurmaya, yetkili makamlara iletmeye çalışmaktayız . Basından ve diğer sivil toplum kuruluşlarından, siyasî partilerden ve siyasî iktidardan destek beklemekteyiz.

Çetinoğlu: Dernek aracılığı ile, yetkili makamlarla ilişki kurabiliyor musunuz ? Devletimizin yönetim ve denetimindeki kurum ve kuruluşlara ulaşabiliyor musunuz ?

Demirci: Dernek aracılığı ve şahsî gayretlerle, çok az sayıdaki yetkili makamlarla görüşmelerimiz oluyor. Önemli konuları sözlü ve/veya yazılı olarak kendilerine intikal ettirebiliyoruz.

Çetinoğlu: Kerkük, Bağdat ve diğer şehirlerdeki Türklerle devamlı irtibat hâlindesiniz. Aldığınız haberlerin yorumunu ve değerlendirmesini yapar mısınız ?

Demirci: Türkmenler; insan hakları, can ve mal güvenliği açısından büyük sıkıntı içerisindeler. Geçim problemleri dayanılmaz safhada. Türkiye'nin bir an önce etkili ve yapıcı bir strateji belirlemesini uygulamasını bekliyorlar.

Çetinoğlu: Türkiye'de faaliyet gösteren PKK terör örgütü ile Irak Kürtleri, Barzani ve Talabani arasında nasıl bir ilişki var ?

Demirci: PKK militanları; Irak Kürtlerinden, Barzani ve Talabani'den büyük destek alıyorlar. Çeşitli sebeplerle bu destek zaman zaman kesilse bile, onların bilgi ve izinleri dâhilinde hareket ediyorlar. Sağlık tesislerinden yararlanıyorlar. 'Kürt, Kürtle çatışmaz.' Prensibi ile hareket ediyorlar. DTP'li belediye başkanları Öcalan'dan, 'Başkanımız', diyerek söz ediyorlar. Barzani'yi Kürtlerin lideri olarak kabul ediyorlar.

Çetinoğlu: ABD ve Avrupalı devletler… PKK'nın terör örgütü olduğunu samimî olarak kabul ediyorlar mı ? Etmiyorlarsa, Türkiye'nin yeterli ölçüde etkin olamayışının sonucu mudur ? Ediyorlarsa, hiç değilse, MED TV'nin yayınlarını engellemiyor olması nasıl yorumlanabilir ?

Demirci: Avrupa devletleri ve ABD; mecbur kalınca ve sâdece lafla olmak üzere PKK'yı terör örgütü olarak kabul etse bile, gerçekte bu vatan hainlerini, hürriyetleri için mücâdele eden 'etnik savaşçılar' olarak görmektedirler. MED ve ROJ TV yayınlarının devamı ve diğer Kürtçü faaliyetlerinin O ülkelerde yapılması, söylediklerimin açık delilidir. ABD; PKK faaliyetlerini hiçbir zaman önlemez. Gizli veya açık…destek vermeye devam etmektedir .

Çetinoğlu: Kerkük'ün demografik yapısı hakkında, değişik kaynaklarda, farklı rakamlar veriliyor. Türkleri Kerkük'ten göç etmeye zorlayan katliamlar başlamadan önce, Meselâ Osmanlı yönetiminde Kerkük'te nüfus oranları nasıldı, günümüzde ne hâle geldi ?

Demirci: Irak'ta güvenilir son nüfus sayımı 1957 yılında yapıldı. 3.000.000 civarında Türk vardı. Irak'ın nüfusunun % 12'si Türk'tür. Osmanlı döneminde tutulan salnamelere, Kanunî Sultan Süleyman Han döneminde yayımlanan, özellikle 111 numaralı Kerkük Livası Tahrir Defteri ve diğer arşiv belgelerine bakılırsa, Kerkük'ün tamamına yakını Türk'tür. 2003 yılından sonra kaba kuvvet kullanılarak Kerkük'e Kürtler yerleştirildi. Oran Kürtlerin lehine dönmüş olabilir. Muhtemel bir siyasî değişiklik sonucunda şiddetli çatışmalar yaşanacaktır. Çatışmalar, Türkiye'yi etkiler ve sıkıntılara sokar.

Çetinoğlu: Irak'ta Türk varlığının uzun tarihi, felâket olarak isimlendirilebilecek bir kırılma noktasına gelmiş durumda. Öyle anlaşılıyor ki, Türkleri Kerkük'ten tamamen uzaklaştıracaklar. Sonra huzur gelecek mi ? Arap-Kürt çatışması devam eder mi ?

Demirci: Hâlen Kerkük'te yaşamakta olan Türkler, Kerkük'ten son nefeslerine kadar ata yurdunu terk etmezler. Silah kullanarak uzaklaştırmaya teşebbüs edilirse büyük çatışmalar olur. Oluk gibi kan dökülür. Bunu önlemek millî bir görevdir, tarihî bir sorumluluktur. Arap-Kürt çatışması şiddetlenir. Türkler biraz güçlendirilirse, denge unsuru olurlar. Irak'ta sâkin bir hayat kurulur.

Çetinoğlu: Irak Kürtleri arasında mezhep farkı var mı ? Farklı mezhepler arasında çatışma söz konusu mu ?

Demirci: Yok denecek kadar azdır. Şafii mezhebi yaygındır. Nakışbendi tarikatı etkilidir. Az sayıda Kürtleşmiş Yezidiler vardır .

Çetinoğlu: Yıllar boyunca Türkiye'de yaşayan Kürtlerin, Türklerle aynı soydan geldiği, 'Kürt' adı ile bir etnik grubun, bir ırkın bulunmadığı söylenirdi. Kürtler, artık varlıklarını kabul ettirdiler. Kabul ettirdikleri isimle anılıyorlar. Irak'ta da böyle mi oldu ?

Demirci: Irak'ta, Suriye'de ve İran'da… Orta Doğu'nun her tarafında durum aynıdır. Yeni yetişen nesiller, tarih öncesi çağlardan beri Kürt olduklarına inandırılmışlardır. Kültüre değil, ırka ve etnisiteye dayalı şoven Kürt milliyetçiliği vardır. Hepsinin kafasına 'Büyük Kürdistan hayâli' yerleştirilmiştir.

Çetinoğlu: Sizce ABD ile PKK arasında gizli bir iş ortaklığı anlaşması var mı ?

Demirci: ABD, her zaman, her fırsatta PKK'ya destek vermiş ve korumuştur. Bu hareketlerinin tek amacı; Kürtleri kullanmaktır. 1990'lı yıllarda dağdaki bölücü eşkıyaya önemli miktarda yardım malzemesini paraşütlerle indirmiştir. Anlaşma gizli olsa bile uygulaması açıktır. Amacına ulaştıktan sonra kaldırıp atacak veya Kürtleri kendi aralarındaki gruplar hâlinde çatıştıracak, kardeşi kardeşe kırdıracaktır. 'Parçala, böl ve yönet…' taktiği bile ABD'yi tatmin etmeyecektir.

Çetinoğlu: Irak'ta yeniden yapılanma gerçekleştirilirken, feodal etnik yapılanma dışında bir yöntem uygulanabilecek mi ? Böyle bir yapılanma Türkiye'yi nasıl etkiler ?

Demirci: Irak'ta 1958 veya 2003 yılından öncekilere benzer bir yapılanmayı yeniden tesis etmek zor. Belki de mümkün değil. Kürtler Irak'ın kuzey kesiminde devlet kurdular. Arkalarında İsrail ve ABD varken geri dönmezler. Sünni Şii Araplar arasındaki kan davâsı ve Türkmenlerin bu coğrafyada siyasî olarak zayıf kalmaları, Türkiye'nin yeteri ölçüde aktif ve etkili olamayışı gibi sebeplerle…etnik yapılanmanın dışında bir gelişme beklenmemeli.

Irak'ın Kuzeyinde petrol zengini, kalkınmış bir Kürt devletinin ortaya çıkması, bölgede yeni bir câzibe merkezi oluşturur. Bu oluşum Türkiye'ye siyasî, iktisadî ve sosyal yönden sıkıntıya sokar. Sâdece Türkiye değil, İran ve Suriye ile diğer komşu ülkeler de sıkıntıya girer. Üzerinde durulması, tedbir alınması gereken çok önemli, hayatî konudur.

Çetinoğlu: Kerkük'te yapılması düşünülen referandum, birkaç defa tehir edildi. Şâyet yapılırsa referandumda hangi sorular sorulacak ? Siz nasıl bir sonuç alınacağını tahmin ediyorsunuz ?

Demirci: Referandumda tek bir soru sorulması ön görülüyor: 'Bölge, yani Kerkük, Merkeze mi, yoksa federe bölgeye mi bağlansın?'

'Sonuç ne olur' Sorusuna gelince: Şartlar değişmez ise, ki değişmeyeceğe benziyor… Söylemeye dilim varmıyor fakat gerçek ortada: Her Türk'ü derinden yaralayan bir sonuç ortaya çıkar.

Çetinoğlu: Türkiye, Irak'ta istediği sonuçları elde edebilmek için hangi imkânlardan yararlanabilir ?

Demirci: Türkiye'nin, askerî bir harekâttan önce ve etkili yaptırımları olabilir. Habur sınır kapısı kapatılır. Ova Köyde Telafer üzerinden ve Akça Kale'den Suriye üzerinden kapı açılabilir. Bu şekilde Kürtlerin gelir kaynağı kesilir. Irak'ın kuzeyine Türkiye'den verilen elektrik kesilir. Türk ticâret şirketlerinin, Kürt bölgesinin kalkınmasına ve gelişmesine katkıda bulunan müteahhitlik hizmetlerine son verilir. Petrol araştıran ve sondaj yapan firmalarımızın çalışmaları durdurulur . Barzani'nin Türkiye'de ticaret yapan şirketleri var, orada burslu okuttuğu öğrenciler var. Bu imkânlar kullandırılmaz. İncirlik Hava Üssü'nün konumu masaya yatırılabilir. Türkiye'nin elinde daha pek çok imkân var. Yeter ki kullanmak istesin…

Çetinoğlu: Söylemek istediklerinizin tamamını söyleyemediğiniz kanaatindeyim. Yine de çok önemli bilgiler verdiniz. Teşekkür ederim. Cenab-ı Allah, bütün Türklere, Müslümanlara ve sıkıntı içerisindeki bütün insanlara yar ve yardımcı olur inşallah.

Demirci: (Kederli bir ses tonu ile) İnşallah…

x x x x x x x x x x x x x x x x x x x x x x

Dr. NEFİ DEMİRCİ'NİN BİYOGRAFİSİ:

1934 yılında Kerkük'ün Çay mahallesinde doğdu. İlk, orta ve lise tahsilini Kerkük'te tamamladı. 1953 yılında İstanbul'a geldi. İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi'ni 1960 yılında bitirdi.

1961 yılında Kerkük'e döndü. Orada kendisine yaşama hakkı tanınmayacağını anlayınca, 1967 yılında tekrar İstanbul'a geldi. Kadın hastalıkları ve cerrahî dalında ihtisas yaptı. Sosyal Sigortalar Kurumu İstanbul Eğitim ve Araştırma Hastânesi'nde eğitimci olarak 1996 yılına kadar çalıştı ve kendi isteği ile emekli oldu.

1968 – 1978 yılları arasında Irak Türkleri Kültür ve Yardımlaşma Derneği'nin genel başkanlığını yaptı. Kerkük dâvâsına hizmet amacıyla; 'Bülten' isimli dergiyi 7 sayı, 1997 – 1999 yılları arasında 'Kerkük' isimli dergiyi 14 sayı yayınladı. Dergiler, imkânsızlıklar sebebiyle kapandı.

Dr. Nefi Demirci'nin yayınlanmış kitapları: Mum Kimin Yanan Kerkük: (1976), Kerkük'ün Siyasî Tarihi: (2003), Unutulmayan Türkmen Şairlerinden Ağababa Hıdır Lütfü: (2005), Sönmeyen Ateş, Dinmeyen Hasret / Kerkük: (2006).

Üçü doktor, Biri mühendis dört evlat, 8 torun sâhibi olan Demirci, bu röportajın yapıldığı günlerde, 'Musul'un Siyasî Tarihi' isimli kitabının son bölümlerini kaleme almakta idi.

www.bizturkmeniz.com

 

 
KARABAĞ'LA İLGİLİ PLANIMIZ YOKMUŞ! Yazdır e-Posta
Perşembe, 12 Şubat 2009

turk_bayragiTürkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanlığı dün basın organlarında yayınlanan ve Türkiye'nin dahil olduğu "Aşamalı Karabağ Planı" haberlerini yalanladı. Planda Ermenistan'ın işgal ettiği 6 bölgenin aşamalı...

olarak boşaltılacağı yer alıyordu.

Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanlığı basın sözcüsü Burak Özügergin konu ile ilgili yaptığı açıklamada, Dağlık Karabağ sorununun türkiye'yi yakından ilgilendirdiğini, ama Ankara'nın bu sorun ile bağlantılıhiçbir planın iştirakçisi olmadığını belirterek: "Halihazırda Azerbaycan ile Ermenistan arasında birebir görüşmeler devam ediyor. Bu meselenin çözümü hem Azerbaycan'ın, hem Türkiye'nin Ermenistan ile olan ilişkilerine olumlu etki gösterebilir. Bu sebeple Ankara görüşme sürecini destekliyor." dedi.

Türkiye'nin Ermenistan ile olan ilişkilerini iyileştirmek maksadı ile yürüttüğü açılımlarda Ermenistan'a karşı hangi taleplerde bulunduğu, ya da talebinin var olup olmadığı bu açıklamadan sonra daha da merak uyandırdı.

 
DİLİMİN ADI DA YALNIZ TÜRKTÜR, TÜRK!    
Perşembe, 12 Şubat 2009

azerbaijan_flagAzerbaycan'da dil tartışmaları hız kesmeden devam ediyor. Halk Cephesi Gazetesi'nin baş yazarı Elçin Mirzabeyoğlu'nun Azerbaycan ve Türkiye Türkçesini aynı dil kabul etmeyenlere...

soykökleri aynı olan millet arasında nifak tohumları ekmeye, bir sözle dil ve millet

elcin_mirzabeyli
Elçin Mirzabeyli

bölücülüğü yapanlara şiirle verdiği cevap:

Kim tutub mayasın bu sifarişin,
Bu "dil" savaşını kim salıb işə?
Görən yetmədimi dərsi keçmişin,
Nə vaxt səngiyəcək bu "münaqişə"?

 

Yenə ortalıqda meydan sulayır
Qardaşı qardaşdan ayrı tutanlar.
Kimin qarşısında quyruq bulayır
Fitnə yaradanlar, ara qatanlar?

Açılıb qapısı fitnəbazların,
Yatan iştahlar da ayılıb yenə.
Ucalır sədası yad avazların,
Yırtılır niqablar, boşalır sinə:

"Yox, bu Azərbaycan, o türk dilidir,
Fərqlidir, ayrıdır", - deyir bir "qoçaq".
Dodağı üstündə özgə kilidi...
Açıblar - danışır, yenə susacaq.

Yenə cıdırdadır özgə atları...
Bəlli simaları, bəlli zatları...
Kişnəyir "köhlənlər" ana dilində
Fəqət yüyənləri özgə əlində...

***

Dilimin adını kim verib görən?
Onun "Ol" dediyi andanmı gəlir?
Tarixə sığmayan tarix yaradan
Fatehlər doğuran qandanmı gəlir?
Şumerdənmi gəlir?
Hundanmı gəlir?

Dilimin adını kim verə bilər?
Sönmüş ocaqlara od verən mənəm!
Qitədən qitəyə axan çaylara,
Yurdlara, ellərə ad verən mənəm!

Dilimin adını kim verə bilər!
Kimdir bu cəsarət yiyəsi, Allah!
Ruhum varlığını dünyadan silər,
Kəsər sözlərimin "tiyəsi", Allah!

Dilimin adını kim verə bilər?
Adım da, sözüm də Tanrıdan gəlir,
Kimsənin önündə, Tanrıdan özgə,
Yenməyən dizim də Tanrıdan gəlir!

Başımın üstündən göy çəkilməmiş,
Ayağım altından Yer qaçmayınca...
Kimliyim, varlığım, ruhum, vücudum
Soyuq məzarlara yol açmayınca...

Şəhid qanı kimi son damla qanım
Vətən torpağına hopana qədər.
Bilin!
Yürüdükcə ərzin zamanı,
Dünya məhvərindən qopana qədər
Dilimin adı da yalnız Türkdür, Türk!
Amalım dünyanın özündən böyük!

Bir anda dilimə neçə ad gəlir
Altaydan Təbrizə...
Bu yurd mənimdi!
Nədən Türkün sözü Türkə yad gəlir,
Nədən Türkün sözü Türkə qənimdi?

...Kəhər atlarımın dırnaqlarından
Qopan daşlar belə türkcə danışır.
O mavi səmanın ənginliyindən
Uçan quşlar belə türkcə danışır.

Əlçatmaz zirvələr, keçilməz dağlar,
Yaxınlar, uzaqlar türkcə danışır.
Kükrəyən dənizlər, sısqa bulaqlar,
Çiçəklər, yarpaqlar türkcə danışır,
Türk varan torpaqlar türkcə danışır!

Yarıb neçə-neçə qaranlıqları -
Ruhundan yol alan bir gündüzü var.
Fəth edib əlçatmaz ucalıqları!
Hər yerdə, hər yerdə Türkün sözü var.

***

Kim tutub mayasın bu sifarişin,
Kim salır ortaya ayrılıq yenə?
Qaniçən iştahlar qıcayıb dişin
Qılınc saplamağa Türkün sözünə.

Mayası yadlardan tutulanlara
Türkün birliyimi göz dağı olub?!
Qoy ruhu qısırlar eşitsin yenə
İstər Azərbaycan, istər Türkiyə,
Qitədən qitəyə Turan elləri
Hər zaman türklərin torpağı olub!

Sözünü geri çək,
Sözümü dinlə!
Sən mənim dilimi bölə bilməzsən!
Tanrı bir yaradıb Türk millətini
Tanrı yazdığını silə bilməzsən!

Şirin layla səsi, telli saz səsi,
Qolça qopuz səsi - Türkün dilidir!
Haqqa əsgər olan Uca Millətin
Əbədi nəğməsi - Türkün dilidir!

Gah həzin, axıcı...
bir bulaq kimi,
Gah alov püskürər gur ocaq kimi...
Dillər arasında durub dağ kimi!
Dillərin zirvəsi - Türkün dilidir!

Hər sözü İlahi -
Cana can gəlir,
Hər sözün içində bir ümman gəlir...
Ruhu göydən gəlir, səmadan gəlir
Tanrı möcüzəsi - Türkün dilidir.

www.xalqcephesi.az


ARİF ERTÜRK
 
selamunaleyküm.ARİF ERTÜRK
HACE AHMET YESEVİ
 
BAŞINA SARIK BAĞLAR,
KENDİNE MÜRİT ARAR,
İLMİ YOK NEYE YARAR,
AHİR ZAMAN ŞEYHLERİ..
YUNUS EMRE
 
EMEKSİZ ZENGİN OLANIN,
KİTAPSIZ BİLGİN OLANIN,
SERMAYESİ DİN OLANIN,
REHBERİ ŞEYTAN OLMUŞTUR.
 
SİTEMİZİ ZİYARET EDEN 113856 ziyaretçi (239137 klik) KİŞİ BURADAYDI
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol