1556'dan az sonra Küçüm ile Yadigâr arasında mücadele başladı ve 1563'te, İrtiş nehri üzerindeki "İsker" şehri ve Batı Sibir Hanlığı'nın idaresi Küçüm'ün eline geçti.
Küçüm Han, İrtiş boyundaki Türk (Tatar) kavimleri, Şaman dininde olup eski âdetlerine bağlı idiler. Küçüm Han, Buhara Hanı Abdullah Han'a müracaat ederek, İsker şehrine, İslâmiyeti öğretecek hocalar gönderilmesini rica etti; bunun üzerine Buhara tarafından bazı din âlimleri ve şeyhler geldi ve İslâmiyetin yayılmasına yardım ettiler.
Türk uruğlarının bir kısmı, hele İrtiş ve Obi nehirleri ile Altay dağlarına yakın sahadakiler yine de şamanlıkta kalmışlardır. Küçüm Han'ın gayreti sayesinde İsker şehri ve civarı ahalisi oldukça yüksek bir medeniyet seviyesine çıkabildiler. Fakat, hanın bu hayırlı faaliyeti Rus hücumu ile sekteye uğradı ve han, medeniyeti yaymak yerine, memleketini Ruslar'a kaptırmamak için savaşmak zorunda kaldı.