Tatar Meselesi

CENGİZ İMPARATORLUĞU-GERİ DÖN
Tatar Meselesi
 Tatar sözü, gerek Türk ve gerek Moğollar arasında eskiden beri bir boy adı olarak kullanılmakta idi. Ancak, Moğollar'daki Tatarlar'la Türk boyu olan Tatarlar'ın aynı olmadıklarını hatırlatmak yerinde olur. Moğol-Tatarlar, 1202 tarihinde Dalan-Nemürges savaşında Cengiz (Çinggiz) Han tarafından yenilerek parçalanmışlar ve bütün mensupları da diğer boylar arasında taksim edilmişlerdir. Böylece Tatar boyu Moğollar arasında ortadan kalkmakla beraber, bu ad yabancılar tarafından bazan "Moğol", bazan da "Türk" anlamında kullanılmakta devam etmiştir.

      Türk dilinin en eski belgelerinde olan Orhon yazıtlarında zikredilen "Tatar" halk adını bazı tarihçiler Moğol, bazıları da Türk menşeli olarak mütalâa etmişlerdir. Fakat Kaşgarlı Mahmûd'un "Divan-ı Lûgat-it-Türk'ünde adı geçen Tatarlar'ın bir Türk boyu olduğunda şüphe olmasa gerek.

      Ruslar da Cengiz devri için bazan "Moğol", bazan da "Tatar" adını kullanmışlar, hattâ ondan sonra kurulan ve birer Türk Devleti olan Altın Ordu ve Kazan Hanlığı ve ahalisine hep Tatar demişlerdir. Çarlık devrinde ellerine geçirdikleri bütün diğer Türk boylarına Ruslar toptan "Tatar" demişler, fakat bununla hiçbir zaman "Moğollar"ı kastetmeyip, bu tâbiri yalnız ve yalnız Türk boyları için kullanmışlardır (meselâ: Kazan Tatarları, Kırım Tatarları, Astrahan Tatarları, Kafkasya Tatarları, Azerbaycan Tatarları, Taşkent, Hive, Buhara Tatarları, Kaşgar, Kulca Tatarları, Sibirya, Altay Tatarları, vb.).

      Sovyetler devrinde "Tatar" sözünün "Türk" karşılığı olarak kullanılması terkedilerek, bunun yerine her Türk boyunun kendi adını kullanması usulü kabul edilmiş ve siyasî maksatlarla tatbik edilen usulle, birer Başkurt, Kazak, Kırgız, Özbek, Türkmen, Uygur, Karaçay, Balkar, Azeri v.b. gibi "milletlerin" yaratılmasına çalışılmıştır. Fakat siyasî maksatlarla yürütülen bu tatbikat yanında, Sovyet ilmî edebiyat ve neşriyatında bu toplulukların "Türk" camiasından olduğu inkâr edilemediğinden, Sovyet Türkoloji ilminde bunların hepsi de bir arada mütalâa edilmekte ancak birbirine çok yakın olduğu için "Türk şiveleri ve lehçeleri" dediğimiz tâbirler yerine Sovyet Türkologları, Türk dilleri tabirini kullanmaktadırlar.

      Bundan başka, Rus ilim edebiyatında, Rusya içindeki Türk boylarını Türkiye Türkleri'nden ayrı mütalâa etmek için "tyurki, Tyurkskiy" (Türkler, Türkçe), Türkiye Türkleri için ese "Turok, Turki, Turetskiy" (Türk, Türkler, Türkçe) tâbirleri yaratılmıştır. Son yıllarda batı dünyasında da (bilhassa İngiliz ve Amerikan edebiyatında) buna uyularak Rusya'daki Türkler için "Türkic (T.peoples, T. languages" Türk halkları, Türk dilleri), Türkiye Türkleri için "Türkish" tâbirlerinin kullanıldığı görülmektedir. Bu suretle Rusça "Tyurkskiy" ve İngilizce "Turkic" tâbirlerinin, 1917'ye kadar Rusya içindeki Türkler için umumî bir ad olma istidadını gösteren "Tatar" tâbiri yerine kullanıldığı meydana çıkmaktadır.

      Bugün "Tatar" sözü bir Türk boy adı olarak ancak "Kazanlı" veya "Kuzey Türkleri" dediğimiz İdil-Ural, Batı Sibirya ve Astrahan ahalisi ile "Kırımlı"lar için kullanılmaktadır. Zikrettiğimiz bu boylar artık bugün bu ismi kendileri de bir halk adı olarak benimsemiş durumdadır.

      Cengiz devleti ilk devrelerde Moğollar'dan ibaret iken, kısa zamanda genişleyerek bir cihan imparatorluğu haline gelmiş ve neticede bir Türk-Moğol imparatorluğu şeklini almıştır. Çünkü, Türkler'le meskûn hemen hemen bütün ülkeler bu devletin içine alınmış bulunuyordu. Başka bir çok milletler de bu imparatorluğa mensup olmakla beraber, esas kitle ve nüfusun büyük kısmı(100 yıl Moğol idaresinde kalmış olan Çin istisna edilirse) Türkler'den ibaretti.

      Bazıları sulh yolu ile, bazıları savaş neticesinde Cengiz'e tabi olan Türk boyları, kısa zamanda onunla anlaşarak büyük imparatorluğun sosyal, askeri ve idarî bütün işlerine iştirake başlamışlardı. Sayı bakımından imparatorluğun içinde ekalliyette kalan ve kültür bakımından Türkler'e nazaran aşağı seviyede olan Moğollar'ın mühim bir kısmı İslâmiyeti kabul ederek Türkleşmiş, kalanları da esas Moğolistan'a dönmüştür. Böylece imparatorluk parçalandığı zaman, bundan Moğol değil, Altın Ordu, Sibir, Çağatay, İlhanlı gibi yeni yeni Türk devletleri ortaya çıkmış, Moğollar'ın hâkimiyeti eski yurtlarına inhisar etmiştir.


ARİF ERTÜRK
 
selamunaleyküm.ARİF ERTÜRK
HACE AHMET YESEVİ
 
BAŞINA SARIK BAĞLAR,
KENDİNE MÜRİT ARAR,
İLMİ YOK NEYE YARAR,
AHİR ZAMAN ŞEYHLERİ..
YUNUS EMRE
 
EMEKSİZ ZENGİN OLANIN,
KİTAPSIZ BİLGİN OLANIN,
SERMAYESİ DİN OLANIN,
REHBERİ ŞEYTAN OLMUŞTUR.
 
SİTEMİZİ ZİYARET EDEN 114766 ziyaretçi (241002 klik) KİŞİ BURADAYDI
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol