Yermak İsker şehrive çevresini eline geçirmekle beraber, etraftaki bir çok Tatar uruğu, fırsatdüştükçe Kazaklar'la çarpışmaktan geri kalmıyordu. Bilhassa, Küçüm Han'ınbiraderi Muhammed Kul, Kazaklar'a karşı çetin mücadeleye girişmişti.
Kahramanlığı iletanınan Muhammed Kul, Yermak için büyük bir tehlike teşkil ediyor, Kazaklar'ınİsker'deki hâkimiyetlerini gün geçtikçe şüpheli bir duruma sokuyordu. Sibir'detutunabilmek için her şeyden önce bu Tatar başbuğunu ortadan kaldırmak şarttı.
Muhammed Kul,maiyetindeki kuvvetleriyle âni baskınlar yapıyor ve çabucak çekilip gidiyordu; buyüzden yakalanması müşküldü. Kazaklar Sibir'e gelmelerinden önce de Tatar beyleriarasında birlik olmadığı biliniyordu. Kazaklar'ın galebesi üzerine Küçüm Han'ınve taraftarlarının düşmanları büsbütün arttı; ihanetler baş gösterdi.Mirzalardan Sinbahtı adlı bir hain, Yermak'a bir adam göndererek, Muhammed Kul'unnerede bulunduğunu bildirdi. Kazak atamanı oraya hemen askerlerini gönderdi, ve ânibir baskınla Muhammed Kul'u yakalattı.
Muhammed Kul'un esiredilişi, Küçüm Han için ağır bir darbe oldu. Bu vak'adan sonra birçok Tatarbüyüğü Han'ı terkettiler. Sibir yurdunda durum büsbütün karıştı. O sıradaSibir'in eski hanı Yadigâr'ın biraderi Bekbulat oğlu Seyyid Ak, hanlık iddiası ileortaya çıktı. Küçüm Han'ın bir "karaca"sı (en büyük mirzalarındanbiri) Tura ırmağı boyuna göç etti ve Han'dan ayrıldı.
Bu suretle, SibirTatarları, tarihlerinin en müşkül anında, müşterek düşmana karşı el birliğiylesavaşacakları yerde, ancak kendi şahsî menfaatleri peşinde koşuyorlar, buna ulaşmakiçin ihanetten, entrikalardan ve kardeş harbinden geri durmuyorlardı. Onlar, buhareketleriyle, Sibir'e gelen bir avuç Rus Kazağı'nın işini büsbütünkolaylaştırıyorlardı.