TATARİSTAN HABERLERİ

TATARİSTAN HABERLERİ
TATARLARI NE BEKLİYOR?    
Perşembe, 05 Şubat 2009

tataristan_milli bayragi_kTatar Milli Meclisi Başkanı Fevziye Bayramova'nın yazısı: Artık açık söylemenin zamanı gelmiştir, Rusya'da Tatarların Uruslaşma, yani Rus milleti gibi olması beklenmektedir. Bu sürece 4 yüzyıldan...

fazla zaman geçmiş, galiba 21. yüzyılda bu durum Tatarların top yekun Ruslaşmasıyla biter. İşgal edilmiş uluslar için, işgalcinin dilini, dinini ve ulusunu kabul etmek gibi kaçınılmaz bir sonuç- artık Tatar ulusunun başına gelmiştir. Bu güne kadar Tatarlar dini, ulusal medeniyeti ile saklana gelse de, şimdi artık her şey karıştı, ulus kaçınılmaz bir yok olmaya, yani Ruslarca yutulmaya doğru gitmektedir. Dilin bitmesi, bunun son aşamasıdır.
       
       Ne acıdır ki, Tatar ulusu şimdilik bunları kavramakta yetersiz, ulus olarak esen kalmanın yollarını aramamaktadır. Urus devleti-Rusya ise kasıtlı olarak Rus olmayan ulusları yutma siyasetini yürütmekte, onun asıl amacı, Rusya'yı tek dilli, tek dinli, tek uluslu devlet yapmaktır. Bu elbette Urus ulusu, Urus dili ve Hıristiyan dini olacak, burada Tatarlara da, Rusya'daki başka halklara da yer kalmayacak, biz hepimiz ileride sadece Rus olarak esen kalabiliriz. Rusya'da Tatar ulusunun geleceği yoktur! Son yüzyıllarda Rusya'da yüzden fazla ulusun yok olduğu gibi, Tatarları da bu ülkede ulus olarak yok olma faciası beklemektedir.

       Sözümüzün kanıtı gereği, tarihten bazı örnekler:

*       Kazan Hanlığı Rus devletince işgal edildiği 1552 yılında, Tatar ve Rusların sayısı eşit 5'er milyon idi. Günümüz Rusya'sındaki Tatarlar halen 5 milyon olup, Ruslar ise 100 milyondan fazladır. Bu 4 yüzyıldan fazla zaman içinde Tatarlara karşı yürütülen tapındırmalar, Ruslaştırmalar, savaşlarda Tatarları "top yemi" olarak kullanmalar, vücutça yok etmeler, yani özel soykırım siyaseti, Tatarları bugünkü bitme durumuna getirmiştir.

*       Son yüzyıl içinde Rusya'nın yürüttüğü Birinci Dünya Savaşı, İkinci Dünya Savaşlarında ve iç savaşlarda, 21'inci, 30'uncu, 50'inci yıllardaki yapay-kasıtlı açlık yıllarında, Stalin'in temizlik devirlerinde-çalışma kamplarında en çok yok edilen-öldürülenler Tatarlar olmuştur.

*       1930'lu yıllarda Sovyetlerde tüm Tatar camileri ve din adamları yok edilmiştir. Bolşevizm, Tatarları zorla ateist yapmaya çalışmıştır.

*       1950-60'lı yıllardan başlayıp, Tataristan ve Başkurdistan dışında, tüm Sovyetler boyunca Tatar okulları, Tatar dilindeki yüksek ve mesleki okullar kapatılmıştır, oralardaki eğitim Rus diline çevrilmiştir.

*       İkinci Dünya Savaşından sonra Sovyetlerin eski-tarihi Tatar topraklarında-Çilebi ülkesinde, İdil-Ural'da, Sibirya'da atom tesisleri, kimya ve bakteriyoloji silah yapım poligonları kurulmuştur. Böylece, Tatar ulusuna karşı yarım yüzyıllık atom soykırımı başlanmıştır; bu durum bugün de devam etmektedir.

*       Son yarım yüzyıl içinde Tataristan topraklarından 3 milyar tona yakın petrol çıkarılıp, Rusya'nın gereksinimine sarf edilmiştir. Şimdi de İdil-Ural ve Sibirya topraklarından petrol-gaz yağmalanması devam etmekte, bu zenginliklerin oralarda yaşayan Tatarlar için hiçbir faydası yoktur.

*       Bu zulümlerden diri kalan Tatar ulusuna karşı 21. yüzyılda yeni bir yok etme siyaseti başlanıvermiştir:

         İlk olarak, Rusya'nın birçok bölgelerinde, Tatar çocuklarının da okuduğu okulda, Hıristiyan dini esasları okutulmaya başlamış, yanı sıra İslam dinine böyle olanaklar verilmemiştir. Bu Tatar çocuklarını Hıristiyanlaştırmak için yapılmış hileli bir iştir. İkinci olarak, geçen yıl Rusya'nın "Eğitim hakkındaki" kanunlarından ulusal-bölgesel komponent (parça) alıp taşlandı, yani, 2009 yılının 1 Eylülünden başlayarak Rusya'nın tüm okullarında ulusal dil eğitimi yasaklanacak, sadece Rus dilli eğitim yürütülecektir. Bu da, Tatar çocuklarını Ruslaştırmaya yönelik hileli bir iştir.
       
         Rusya okullarında Tatar çocuklarına sadece Hıristiyan dini ve Rus dili eğitimi verildiği için, ileride bu çocuklar asli kökenlerini unutacaktır. Çünkü aile çocuğa, ana diliyle bilimsel düşünme, düzenli bilim alma ve Tatarca okuma yazma  eğitimi veremez. Bunları sadece ulusal okul yapabilir. Yukarıda tanımı geçen kanun gereği, ileride milyonlarca Tatar çocukları ana dilli okuma yazmadan, ilişkiden, Tatar tarihini bilmekten yoksun olacaklardır.
       
         Biz bu olguyu, Tatar ulusunun diline ve dinine karşı yapılan ruhi soykırım olarak değerlendiriyoruz ve ulusumuzun bu soykırıma karşı çıkmaları gerektiği çağrısını yapıyoruz.
        
         Son zamanlarda Rusya'da İslam dinine karşı yürütülen açık ve sinsi siyasete de değinmek gerekir. Günümüz Rusya'sında, bilhassa Kuzey Kafkaslarda ve İdil-Ural'da binlerce Müslüman erkekler suçsuz olarak hapishanelerde yatmaktadır. Yüzlerce İslam dini kitapları
mahkeme kararları ile yasaklanmıştır. Onlarca din okulları zorunlu olarak kapatılmıştır. Aynı zamanda Hıristiyan dini Rusya'nın resmi dini haline gelmiştir. Bu din, televizyonda, radyoda, basında, okullarda, devlet yönetiminde ve törenlerde öncülük yapmaktadır. İki dine uygulanan bu eşitsizlik sayesinde, elbette Hıristiyan dini üstünlük kazanacaktır. Biz bunu, Tatar ulusunu yeni şekilde
tapındırmak olarak algılıyoruz.
       
         İleride, Rusya'daki ulusal cumhuriyetlerin yok edilmesi, onların Rus bölgelerine katılması söz konusudur ki, bunu yaparlar. Bu durumda Tatarlar kendilerinin tarihi topraklarında azınlık olacak,
önceki ulusal kanun ve düzen yok olacaktır. Bunların hepsi, Tatar ulusu Ruslar arasında eriyip yok olsun, dilini, dinini, medeniyetini, tarihini unutsun için yapılmaktadır. Bu sebeple biz Tatarları, önümüzde sadece iki yol beklemektedir: Ya Ruslaşıp, Ruslar terkibine girerek, Urus olarak hayatta kalmak, veya onlardan ayrılıp, kendi devletimizi kurup, Tatar ulusu olarak esen kalmak. Başka yol yok! Şimdi her Tatar, hangi yol ile gideceğine karar vermek zorundadır.
       
         Biz, bağımsız devletimizi kurup, Tatar olarak yaşamaya kararlıyız, ulusumuzu da bu yola çağırıyoruz.
       
         Bu yol bize, Süyümbikelerden, Kulşeriflerden, Batırşalardan, Ayaz İshakıylardan kalan kutsal emanet-sonsuz vasiyettir.
       
         Bin yıllar boyu onlarca bağımsız devletleri yönetmiş Bulgar-Tatar ulusu, bugün de bağımsız ve mutlu olmaya haklıdır! Tatar ulusu özgürlüğü uğuruna savaşırken, elbette öyle olacaktır, inşallah! Biz Tatarlar, Urus değiliz, biz bambaşka bir ulusuz, bizim kendi dilimiz, kendi dinimiz, kendi medeniyetimiz, kendi tarihimiz, kendi yaşam biçimimiz var ve biz onun sonsuza dek öyle kalmasını istiyoruz. Bunlar sadece ve sadece, bağımsız Tatar devleti sayesinde olacaktır.

Fevziye Bayramova,
Tatarların Milli Meclis Reisi, Ocak 2009.

Tatar Türkçesi'nden Türkiye Türkçesi'ne aktaran Roza KURBAN

 
KAZAN-AŞGABAT RALLİSİ    
Salı, 03 Şubat 2009

turkmen_ralliDakar-2009'un şampiyonu Tataristanlı Kamaz, ralliye Aşkabat-Kazan etabını da dahil etmeyi planlıyor. Her yıl yaklaşık 50 ülkenin katıldığı 9 bin km'lik rallide bu yıl da şampiyon olan takım ağır...

taşıtı Kamaz'ın yöneticileri Dakar Rallisine Türkmenistan'ı da eklemek istediği turkmen_ralli
açıklandı.

Rusya Devlet Başkanı Dimitri Medvedev, Dakar-2009 rallisinde şampiyon olan Kamaz ekibini makamında ağırladı. Bu görüşmede, ekibin başkanı Semyon Yakubov, bu yarışa Kazan-Aşkabat etabını da dahil etmek istediklerini kaydetti. ''İpek Yolu'' adıyla düzenlenmesi hedeflenen bu 6 bin km'lik etabın Rusya'dan başlayarak Kazakistan üzerinden Türkmenistan'a kadar ulaşması planlanıyor. Yakubov'un ifadesine göre, Dakar Rallisi Organizasyon Komitesi de bu teklifi destekleyerek, bu yarışa Dakar Kupası statüsünü vermeye hazır olduklarını ifade etti.

Semyon Yakubov, bu konuyu Türkmenistan Devlet Başkanı Gurbanguli Berdimuhamedov ile görüştüklerini belirterek, Türkmenistan'ın bu teklife sıcak baktığını ve her türlü desteğe hazır olduklarını söyledi. Rus lider Medvedev de bur projeyi destekleyerek, sözkonusu yarışmanın ilgi çekici, verimli ve gözeil bir müasabaka olacağının altını çizdi.

''İpek Yolu'' olarak adalandırılan bu projenin Şubat ayında resmi tanıtımının yapılacağı bildirildi. Halihazırda etabın güzergahları üzerinde çalışma devam ettiği kaydedildi.

Türkmenistan, Tataristan'ın Kamaz şirketinin en büyük müşterisi. Rus lider Medvedev'in Temmuz 2008 tarihinde Türkmenistan'a yaptığı ziyaretinde Türkmen mevkidaşı Berdimuhamedov ile Kamaz'ın Aşkabat'taki servis merkezinin açılışını yapmış ve ziyareti Tataristan Cumhurbaşkanı Mintimer Şaymiyev ile birlikte gerçekleştirmişti. 

 
YOK OLMAYI KABUL EDEMEYİZ!" Yazdır e-Posta
Cuma, 23 Ocak 2009

tataristan_milli bayragiSürgündeki Tataristan Milli Meclisi Başkanı Fevziye Bayramova  Mordvin Özerk Cumhuriyeti'nde iken, Azatlık radyosu muhabiri İrek Bikkinin'e şu demeci vermiştir: Tatar ulusu bağımsız olmalıdır, denilen...

beyanatlar, bildiriler, müracaatlar Yeniden Kurulma'nın başından beri söylenegelmiştir.

fevziye_bayramova
Fevziye Bayramova

Yüksek Şura toplantılarında da söylenmiş, beyanat kabul edilmiştir. Tatar İctimaî Merkezi, Milli Meclis, "İttifak" partisi bu tarz muhtıra, bildirileri her zaman kabuledegelmiştir.

 

        Bizim bu bildirilerimize yurt dışında dikkat etmediler. "Bizim bağımsızlığımızı tanıyın, Tatar ulusu kendi devleti olmazsa, yok olacaktır" diye, biz onlara defalarca müracaat etsek de,  nedense bizim bu sözlerimize dikkat etmemişlerdir.

        Yanı sıra, 90'lı yıllarda bize Avrupa'da da, Amerika'da da, "Rusya'nın demokratikleşmesine engel olmayın, Rusya'da demokrasi olacak, siz de onların sırasında demokratik ülke olacaksınız", diye bizi kandırdılar. Fakat aradan 20 yıl geçti, yurt dışındakiler de, Rusya terkibindeki diğer milletler de çok iyi anladılar ki - Rusya şimdiki durumunda kalmayıp, faşizme doğru gitmektedir. Burada diğer ulusları öldürme, onların dillerini, dinlerini, geleneklerini, tarihlerini yok etme artık devlet derecesine varmıştır. Azınlıklar artık buna razı oldu, bazıları susuyor, bize bakıyorlar.

        Fakat biz, tarihinde onlarca bağımsız devleti, onlarca kahramanları olan, tüm dünyayı imrendirecek destanlar, edebi eserler icat eden, büyük medeniyeti olan Tatarlar yok olmayı kabul edemeyiz. Bunun için biz beyanatı hatırlatıp müracaat ettik, yurt dışında bunu dikkate aldılar.

        Bizim bu Tataristan'ın bağımsızlığı hakkındaki müracaatımız, Türkiye, Amerika, Ukrayna, Gürcistan'da birçok web sayfalarında, gazetelerde yayınlanmıştır, televizyonlarda bu konu ile ilgili programlar yapılmıştır. Yanı sıra BM bu müracaatla ilgilenmiş ve onaylatmak için bizimle irtibata geçmiştir.

        İşte bu cinaî işin açılması, benim şahsıma ve taraftarlarıma açılan bir dava değil, genel olarak bağımsızlık ilan eden Tataristan Cumhuriyeti'ne, bağımsız olmak isteyen Tatar ulusuna karşı açılan bir davadır, diye düşünüyorum. Çünkü biz bu sözü, Tatar ulusu, Milli Meclis, bilginler, yazarlar, milliyetçiler adına söylüyoruz.

        Bizi Rusya Anayasasını-düzeni bozanlar olarak suçlamak istiyorlar. Bizim hiçbir şekilde Rusya'nın Anayasa düzenini bozmak gibi bir niyetimiz yoktur, biz kendi Tatar devletçiliğimizi diriltmek istiyoruz. Bakınız, Rusya Gürcistan'ın toprak bütünlüğünü bozmadan Osetya ve Abhazya'nın bağımsızlığını tanıdığını söylüyor. Biz de Rusya'nın toprak bütünlüğünü bozmadan bağımsızlığımızı elde etmek istiyoruz.

        Bu konu ile ilgili Kazan'da basın toplantısı düzenledim, durumdan bilgi verdim. "Vatanım Tataristan" gazetesi muhabirleri, "Fevziye hanım, bunları biliyorsunuz, 37'lı yıllardaki gibi hapsedebilirler, yurt dışına gitme gibi bir niyetiniz yok mu?"diye sorduklarında, ben, Türkiye'ye gidersem bana hemen vatandaşlık verirler, fakat ben buradan gitmeyeceğim, çünkü benim arkadaşlarım burada, dedim.

        Gazetecilerin birçok konulardan bilgileri yoktu, bazı olayları duyup şaşırdılar. Eğer beni hapsederlerse, ilk günden açlık grevi yapacağım, eğer ben ölürsem, bir Müslüman olarak ben intihar etmeyeceğim, beni öldürenler, onlar olacaktır, dedim.

 
TATAR MİLLİ MECLİSİ'NİN SORUNLARI TBMM'DE    
Çarşamba, 21 Ocak 2009

tataristan_milli bayragiSürgündeki Tatar Milli Hükümeti üyeleri İklil Kurban ve Roza Kurban 19.01.2009 tarihinde, Büyük Birlik Partisi Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu’nu TBMM’deki makamında ziyaret etmişlerdir. Bu ziyarete...

          Türk Ocakları Genel Merkezi Genel Sekreteri Prof. Dr. Orhan Kavuncu da

tmm_yazicioglu
Sürgündeki Tatar Milli Hükümeti'nin üyeleri İklil ve Roza Kurban BBP Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu ile birlikte

katılmıştır. Tataristan’daki son durum hakkında Sürgündeki Milli Hükümet üyesi Roza Kurban bilgi vermiştir. Görüşme sırasında, 20 Aralık 2008’de düzenlenen Tatar Milli Meclisi toplantısı, Milli Meclis toplantısında ilan edilmiş Beyanat, Tataristan’ın Devlet Egemenliğinin tanınması dileğiyle dünya parlamentolarına yazılan Müracaat, Sürgündeki Tatar Milli Hükümeti, 24 Aralık 2008’de FSB tarafından Tatar Milli Meclis üyelerine yapılan gece yarısı saldırısı, 4 Ocak 2009’da FSB’nin tüm Milli Meclis üyelerinin evlerini araması, tarihçi-yazar-siyasetçi Fevziye Bayramova’ya Rusya Federasyonu Anayasasının 282. maddesinin 2.fıkrası olan “MİLLETLER ARASI DÜŞMANLIĞI KÖRÜKLEME” suçu ile cinai dava açılması ve saire konular ele alınmıştır. Bayramova’nın akıbeti konusundaki endişeler dile getirilmiştir.

 

         İklil Kurban, bugünkü Rusya’yı, polis devleti olarak tanımlayıp, Rusya’nın hiçbir döneminde KGB’nin (bugünkü FSB’nin) bugünkü kadar iktidara gelmediğini, söylemiştir. BBP Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu, tüm bu konuların çok üzücü olduğunu vurgulamıştır.

         Prof. Dr. Orhan Kavuncu, Gürcistan sınırları içindeki Güney Osetya ve Abhazya’nın bağımsızlığını tanıyan Rusya’nın, kendi sınırları içindeki özerk cumhuriyetlerin bağımsızlığını tanımamasını,  anlaşılır bir tavır değil, diye izah etmiştir.

         Sonuç olarak, Muhsin Yazıcıoğlu, bu konu hakkında TBMM’de basın açıklaması yapacağını, Gündem Dışı konu olarak TBMM’de Tataristan’daki durum hakkında bilgi vereceğini ve bu konu ile ilgili Parti Genel Başkanlarına mektup göndereceğini söylemiştir. Olumlu bir hava içinde geçen bu görüşme, kuşkusuz Tatar ulusunu sevindirecektir.

Haberi Türkgündem'e ileten Sürgündeki Tatar Milli Meclisi üyesi Sayın Roza Kurban'a teşekkür ederiz.

 
MİLLİ MECLİS'E BASKILAR ARTIYOR!    
Pazartesi, 19 Ocak 2009

tataristanTataristan başsavcılığı, bağımsızlık çağrısı yapan milliyetçi Tatar Türkleri için suç duyurusunda bulundu. Tataristan'ın bağımsızlığını talep ederek bağımsızlık deklarasyonu yayınlayan ve BM'ye müracaatta...

bulunan sürgündeki Tatar Milli Meclisi için harekete geçen savcılık, "düşmanlık çıkarmaya teşebbüs" suçlamasıyla dava açtı. Başta Milli Meclisi'n başkanlığını yapan Fevziye Bayramova olmak üzere Tataristan'ın bağımsızlığı için mücadele eden milliyetçilere karşı özellikle FSB (eski KGB) tarafından yapılan yıldırma operasyonları bir süredir devam ediyordu.

Tatar Milli Meclisi 20 Aralık 2008 tarihinde toplanarak, 1992 yılında Tataristan'ın bağımsızlığının ilan edildiğini hatırlatmış ve Kosova, Abhazya ve Güney Osetya gibi kendi taleplerinin de kabul görmesini istemişlerdi.

Bu toplantının ardından, Tataristan Milli Meclisi'nin ofisi basılmış ve milli bağımsızlık partisi "İttifak"'ın lideri Fevziye Bayramova'nın bilgisayarına, belgelerine ve bazı kitaplarına el koymuştu. El konulan belgelerin içeriği hakkında bilgi verilmezken, Bayramova'nın çalışma arkadaşlarının evleri de polis baskınına uğramıştı


ARİF ERTÜRK
 
selamunaleyküm.ARİF ERTÜRK
HACE AHMET YESEVİ
 
BAŞINA SARIK BAĞLAR,
KENDİNE MÜRİT ARAR,
İLMİ YOK NEYE YARAR,
AHİR ZAMAN ŞEYHLERİ..
YUNUS EMRE
 
EMEKSİZ ZENGİN OLANIN,
KİTAPSIZ BİLGİN OLANIN,
SERMAYESİ DİN OLANIN,
REHBERİ ŞEYTAN OLMUŞTUR.
 
SİTEMİZİ ZİYARET EDEN 115922 ziyaretçi (242917 klik) KİŞİ BURADAYDI
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol