Toprak ve teba'a han ailesi ve mirzalar arasında timar olarak, taksim olunmuştur. Timarlara hanın tevcihi ile tasarruf eden mirzalar, vergileri kendileri için toplarlardı ve bunun karşılığında bizzat askerî hizmette bulunmağa ve timarına göre muayyen miktarda asker götürmeğe mecbur idiler.
Mirzalar kabile beylerinin hususî bayrağı altında (büyük kabileler birden fazla bayrak altında) sefere giderlerdi. Bir kısım işlenmemiş arazi asil olmayan kimselere, han tarafından şenletilmek şartı ile timar olarak verilmiştir. Bunlar çelebi unvanı ile anılmakta ve hanın silâhdarının kumandası altında, ayrı bir bayrak altında sefere gitmekte idiler.
XVII. asırda Evliya Çelebi'nin müşahadesine göre, mirzalar topraklarını, ekseriyetle hıristiyan esirlere işletirlerdi ve bunların adedi daha bu devirde yüz binlere varmakta idi.