ÇEÇENİSTAN CUMHURİYETİ

ÖZERK TÜRK CUMHURİYETLERİ-GERİ DÖN
Coğrafi ve Demografik Durum

       Yüzölçümü : 19.200 Km2
      
Nüfusu : 1.350.000
      
Başkenti : Grozni

       Coğrafi ve Demografik Durum
       Bugünkü Çeçenistan, 19.300 kilometre kareyüzölçümü, 1.450.00 nüfusu (1 Kasım 1991) olan bir ülke olup, kuzey ve doğudaDağıstan, batıda İnguş Cumhuriyeti ve Kuzey Osetya, güneyinde ise Azerbaycan ileçevrilidir. Oysa, tarihi olarak Çeçenistan adı, Ruslar tarafında Kuzey Kafkasya'dadoğuda Sulak nehri, batıda Yukarı Sunca (Sunja) ve kuzeyde Aşağı Sunca ile Tereknehri arasında kalan alana verilirken, ülkenin güney sınırları Dağıstanlı Andilerve Avarlar ile Tuşenlerin ve Kevsuların yaşadığı bölgelere kadar uzanmaktaydı.Yine Rus kaynaklarına göre, dağlık ve ormanlık bir bölgeden olan Çeçenistan'ındoğusu Büyük Çeçenistan ve batısı ise Aşağı Çeçenistan adını alırken heriki bölgeyi Argun nehri birbirinden ayırmaktadır.

 

       Bununla beraber,Osmanlı devlet adamı, hukukçusu ve tarihçisi olan Ahmed Cevdet Paşa KuzeyKafkasya'nın doğusunda kalan bölgenin Dağıstan olup Dak kavminden bazı kabileleryaşadığından dolayı bu adı aldığını yazmaktadır. Cevdet Paşa'nın tasnifinegöre, adı zikredilmemekle beraber, Çeçenlerin Dağıstan'ın orta ve kuzeybölgelerinde yaşadıkları anlaşılmaktadır. Orta ve Doğu Kafkas kavimlerindenÇeçenler kendilerini Nahçi veya Veynak/Vuynak (halkımız anlamında) olarakadlandırırken komşuları Osetler "Çançan" ve "Makalun",Kabartaylar "Şanşan", Kumuklar "Miniçi", Avarlar"Çeçen", Tatarlar "Masaget" derlerdi. Ayrıca, Çeçen adının ilkönce Javçen iken daha sonra Jou; Juan ve Cucen şekillerinde söylenerek Çeçen halinegeldiğini ifade etmektedir.

       Birinci DünyaSavaşı (1914-1918) öncesinde Çeçenlerin çoğunluğu Çarlık Rusya'nın KuzeyKafkasya Genel Valiliği'ne bağlı Tersky Vilayeti sınırları içinde yaşarken SovyetDevrimi'nden sonra 1926'da yapılan nüfus sayımında, Çeçen Muhtar Oblastı(Eyaleti)'nda Çeçenlerin nüfusu 244.000 idi ve bu sayı, eyaletin genel nüfusunun %34.3'ünü meydana getirmekteydi. Ne var ki, 1959 sayımında Çeçen-İnguş MuhtarCumhuriyetinde yaşayan Çeçenlerin nüfusu 244.000 olarak kalmıştı. Bunun sebebi,Çeçenlerin Orta Asya'ya (Kazakistan'a) sürülmesiydi ve henüz sürgüne gidenler dedönmemişti.Bundan tam 20 yıl sonra (1979) yapılan nüfus sayımında Çeçen-İnguşÖzerk Cumhuriyetinde yaşayan Çeçenlerin nüfusu 611.405 idi.

Nüfusun Etnik Yapısı - Ekonomi ve Eğitim

         Nüfusun Etnik Yapısı    

       % 82.9'u Çeçen
       % 10.9'u İnguş
       % 6.4'ü diğer halklardan oluşmaktadır.

        Ekonomi

        Çeçenekonomisinin temeli petroldür. Petrol çıkarma tesisleri daha çok Grozni ile Gudermesarasındaki Sunja ile Terek Dağları'nda yer alır. Petrol boru hatları Hazar Denizi kıyısındakiMohaçkale'ye, Karadeniz'de Tuapse'ye ve Donets Havzasına uzanır. Bölgede doğalgazrezervleri önemli yer tutar.Sanayi ve ziraat orta düzeyde gelişme göstermiştir. Ulaşımağırlıklı olarak demiryoluyla sağlanır. Demiryolu Terek ile Sunja vadileriniizleyerek Hazar Denizi kıyısındaki Astrahan ile Bakü'ye, Karadeniz kıyısındakiTuapse'ye ve Azak denizindeki Rostov'a bağlanır.

         Eğitim

         Savaş öncesinde3 üniversite, 12 teknikum ve 542 ortaokul vardı. Ve bu okullardan üniversitelerde16.000, teknikumlarda 12.600 ve ortaokullarda 256.000 öğrenci öğrenim görmekteydi.

Tarih
      

       Ermeni, Gürcü ve Yunan-Romakaynaklarında Nahçiy genel adıyla Gargar, Durdzuk, Kist gibi isimlerle M.Ö. IV-IIIyüzyıllardan itibaren geçmeye başlayan Çeçenler. M.Ö. I. Yüzyılda Alan kavimbirliğine katıldılar M.S. IV.yüzyılda Doğu Kafkasya'ya yayıldılar. Ne var ki,Müslüman Araplarla Hazar Hanlığı arasında süren savaşlarda Ermenilerin Azerbeycanve Ermeniyye Valisi Mervan b. Muhammed (daha sonra II. Merven adıyla halife oldu),Çeçenistan ve Dağıstan topraklarına başarılı seferler yaptı (737). Buna rağmanVI-II-IX. yüzyıllarda Çeçenistan ile birlikte Kuzey Kafkasya, Hazarlarınhakimiyetinde kaldı. Malazgirt Zaferi (1071) den sonraki yıllarda ise bu bölge,Selçukluların eline geçti.

       1222'de Moğolhükümdarı Cengiz Han'ın seçkin komutanlarından Cebe Noyan ile Subitay Noyan birMoğol ordusuyla Kuzey Kafkasya'yı (dolayısıyla Çeçenisten'ı da) işgal ettiler.1238-1239 yılları arasında Moğollar, Çeçenlerle Aslar(Alanlar) üzerine akınlaryaptılar. Böylece, bütün Kafkasya, Moğolları hakimiyetine geçti.14 Nisan 1395'teise Timur, muazzam bir ordu ile Terek nehri boylarına geldi ve burada Altın Orda hanToktamış ile yaptığı muharebeyi kazandı. Sonunda, 1396 yılı başında, KuzeyKafkasya'yı adım adım kale ve şehirleri yağma ederek ele geçirdi.

        XVI.yüzyılınikinci yarısının başlarında Ruslar, Kazan ve Astrahan'ı ele geçirdikten sonra KuzeyKafkasya'ya doğru yayılmaya başladılar. Fakat bu Rus yayılmasında, Rus Çarı III.İvan (1462-1505)'ın öfkesinde kaçarak Terek nehri boylarına gelen RiazanKazaklarının büyük rolü vardı. Bu Kazaklar, daha iç bölgelere giderek Çeçenlerinyaşadıkları Argun ve Sunca ırmaklarının birleştiği Grozni yakınlarında bir yereyerleştiler. Bunun sonucunda 1557'de Çeçen beylerinde bir grup, Moskova'ya giderek ÇarIV. İvan'ın himayesini istedi. Fakat bu talep, Osmanlılardan çekinildiğinden dolayıRuslar tarafından reddedildi. Buna rağmen, artan himaye ricaları üzerine Rusbirlikleri Terek nehrine kadar ilerleyerek Kabarday bölgesinde karakol-kaleler inşaetmeye başladılar.

        Ünlü RusÇarı I. Petro (1689-1725), 1722'de Kafkaslara bir sefer düzenleyerek Hazar denizikıyılarındaki Derbend ve Bakü'yü işgal etti. Bu seferden dönerken de Sulak nehriniağzında Kutsal Haç Kalesi (Holy Cross Fort)ni kurdu. Bu sırada bir Rus süvaribirliği aktaş ırmağı yakınlarında Endree köyünde Çeçenlerin saldırısınauğradı. Bunun üzerine Çar I. Petro, Çeçenleri cezalandırmak için onlara karşıKalmukları gönderdi. Kendisi de 12 Ağustos 1722'de Şemhal'ın başkenti Tarku'yagirdi. Ancak, geçen zaman içinde kendi yurtlarında Rus nüfuzundan memnun olmayanÇeçenler, 7 Temmuz 1732'de Yarbay Kah komutasındaki Rus birliklerini mağlup ettiler.Bu tarihten itibaren Rus kaynaklarında Nahçiy halkının adı Çeçen, ülkelerinin adıda Çeçenya(Osmanlı literatüründeki adıyla Çeçenistan ) oldu.

        1768-1774Osmanlı-Rus Savaşı'nın çıkmasından yararlanan Çeçenler, Kızlar Kalesi'ni elegeçirmelerine rağmen Ruslara karşı esas mücadelelerine 1785-1791 yılları arasındaaslen bir Çeçen olan Şeyh Mansur (Uşurma) önderliğinde başladılar. Şeyh Mansur,bütün Kafkas kabilelerini cihada çağırmak suretiyle birleştirmeye çalıştı veRusları, Terek nehrinin ötesine sürerek bunu başardı. Tabiatıyla, Şeyh Mansur'un bubaşarılı mücadelesinde Çeçenistan merkezi bir yer işgal ederken, Çeçenler de enbüyük gücü oluşturmuştu.

Çeçenistan'ın Bağımsızlık İlanı ve Rus-Çeçen Savaşı

      1989'da Sovyetler Birliği dağılınca,Çeçen-İnguşlar, Rusya Federasyonu içinde özerk Cumhuriyet halinde kaldılar. Ancak,bir süre sonra, eski Sovyetler Birliği coğrafyasında esen milliyetçilik vebağımsızlık rüzgarları Çeçenleri de etkiledi. Bunun sonucunda, Çeçenistan'da 27Ekim 1991'de Parlamento ve Cumhurbaşkanlığı seçimleri yapıldı ve Cahar Dudayev,oyların %85'ini alarak Cumhurbaşkanı seçildi. Ardından, 1 Kasım 1991'de ÇeçenCumhuriyeti'nin Rusya Federasyonundan bağımsızlığı ilan edildi. Fakat bunu kabuletmeyen Rusya      Federasyonu 7 Kasım'da olağanüstü haluygulaması başlattı ve 8-9 Kasım'da çıkan olaylardan sonra Rus ordu birlikleriÇeçenistan'a gönderildi ise de geri çekilmek zorunda kaldı. Bu ortamda İnguşlar ise30 Kasım 1994'te yaptıkları bir halk oylaması sonucunda Rusya Federasyonu'nda kalmayıtercih ettiler.

      Öte yandan Rusya, Çeçenistan'ın bağımsızlığını kabul etmek istemedi ve bunuaskeri güç kullanarak engellemeye çalıştı. Üstelik Çeçenler 12 Aralık 1993'deRusya Federasyonu yeni anayasa ve parlamento seçimlerine de katılmadılar. EsasındaRusya, Çeçenistan'ın bağımsızlığının kendi içinde yaşayan diğer etnik gruplariçin kötü örnek oluşturacağını düşünüyor ve Kuzey Kafkasya'daki siyasi veekonomik çıkarlardan da vazgeçmek istemiyordu.

       Bunu iyi bilen Çeçenlider Cahar Dudayev, Rusya ile aralarındaki meselenin siyasi olarak çözümünü teklifetti ve hatta petrol boru hatları ile demiryollarının ortak işletilmesindenbahsetti.Rusya'nın buna cevabı muhalif Çeçenler'i silahlandırmak şeklinde oldu.Çeçen muhaliflerin kurduğu Geçici Konseyin lideri Umar Avturkhanov 23 Temmuz 1994'deRusya lideri Boris Yeltsin'e başvurarak Çeçenistan'ın tek meşru yönetimi olarakkendi yönetiminin tanınmasını istedi. 24 Temmuz'da Geçici Konsey'in "YenidenDoğuş hükümeti" olarak Rusya tarafından tanındığını TASS Haber Ajansı'ncaduyuruldu. Bundan cesaret alan Çeçen muhalifler, Moskova yönetiminine emriyle üçyönden başkent Grozni'ye saldırdılar. İlk aşamada pek varlık gösteremeyen bumuhalif güçler, zaman içinde etkili olmaya başladı. Bunun üzerine 24 Kasım 1994'teÇeçenistan Genelkurmay Başkanı, genel seferberlik ilân etti.

       Daha sonra 26 Kasım1994 tarihinde Moskova'nın emrindeki Çeçen muhalifler en büyük saldırılarınagirişerek Grozni'nin büyük kısmını ele geçirdi. Fakat bu üstünlük geçici olduve Cahar Dudayev'e bağlı kuvvetler, muhalifleri bozguna uğrattılar. Buna rağmenYeltsin, Çeçenistan hükümetine silahları bırakmaları için ültimatom verdi. Bugelişmeler üzerine Rusya Savunma Bakanı Pavel Graçov ile Çeçen CumhuriyetiCumhurbaşkanı Cahar Dudayev Vladikafkas'da bir araya geldiler ve 12 Aralık 1994'teyeniden görüşmeyi kararlaştırdılar. Ne yazık ki bu barış ümidi, Yetsin'in 11Aralık 1994'te ani olarak Rus ordularına Grozni'ye saldırı emrini vermesiyle sonbuldu.

       Bu arada belirtelimki, Çeçenistan yönetiminin Rusya'ya karşı verdiği silahlı mücadele, üstün Rusaskeri gücükarşısında zorunlu olarak bir gerilla hareketine dönüşmüştü. 14Haziran 1995'de Şamil Basayev komutasında 100 silahlı Çeçen, Rusya'nın Budenovskkasabasına girerek bu hastanede yüzlerce rehine almış ve daha sonra başarılı birşekilde Çeçenistan'a dönmüştü.Çeçenlerin bu ilk büyük ve yankı uyandırangerilla eyleminden sonra Rus ve Çeçen taraflar 30 Temmuz 1995'te ateşkes anlaşmasıimzaladılarsa da siyasi çözüme ulaşamadılar. Bunun sonucunda Çeçenistan'daçatışmalar yeniden başlardı. Çeçenler, 14 Aralık 1995'de daha önce terkettikleriÇeçenistan'ın ikinci büyük kenti Gudermes'e yeniden girdiler. Fakat, yüzlercekişinin öldüğü çatışmalardan sonra bir kez daha geri çekildiler.


ARİF ERTÜRK
 
selamunaleyküm.ARİF ERTÜRK
HACE AHMET YESEVİ
 
BAŞINA SARIK BAĞLAR,
KENDİNE MÜRİT ARAR,
İLMİ YOK NEYE YARAR,
AHİR ZAMAN ŞEYHLERİ..
YUNUS EMRE
 
EMEKSİZ ZENGİN OLANIN,
KİTAPSIZ BİLGİN OLANIN,
SERMAYESİ DİN OLANIN,
REHBERİ ŞEYTAN OLMUŞTUR.
 
SİTEMİZİ ZİYARET EDEN 115614 ziyaretçi (242317 klik) KİŞİ BURADAYDI
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol