Şah İsmail İktidara Yürürken

SAFAVİ DEVLETİ-GERİ DÖN
Şah İsmail İktidara Yürürken

       Şurur savaşı Azerbaycan'ı İsmail'e kazandırdı.Safevî şeyhi Tebriz'de kolayca şahlık tahtına oturdu. 12 imam adına hutbe okunuppara kestirildi, tayinler yapıldı. Safevî devleti resmen kuruldu (907=1501). İranlıHasan Can'ın oğlu Osmanlı müverrihi meşhur Hoca Sadeddin bu münasebetle:
Başına tâc aldı çıktı ol pelîd (Şah İsmail)
İtti bi-idrak Etraki (Anlayışsız Türkleri) mürid
beyti ile başlayan bir manzume yazmıştır. İsmail bu esnada 15 yaşında idi.Tebriz'de ve diğer yerlerde estirilen tedhiş havasına ait bazı sahneleri İbrahimGülşenî'nin "menâkıbnâmesi"nde görmek mümkündür. Yukarıda adı geçenbeylerden Şamlu Lala Hüseyin Beğ emîrü'l-ümerâ, yani beğlerbeği, Zülkadr(Dulkadir) Dede Abdal Beğ korucu başı (korçı başı) yani hassa ordusu kumandanıTekelü Saru Ali Beğ mühürdar, Şamlu Abdi Beğ tavacı (başı), Helvacıoğlu İlyasBeğ avcıbaşı oldular. Rumlu Div Ali Beğ ve diğerleri de taşra valiliklerine tayinedildiler.

      Şeyh Cüneyd'den beri gösterilen gayretler ve yapılan fedâkârlıklar semeresinivermiş, tahakkuku imkânsız, bir hayal gibi görünen gayeye ulaşılmıştı. AnadoluluKızılbaş Türkler olmasa değil Safevî devletinin kuruluşu, Erdebil şeyhlerininsiyâsî gayeler taşımaları bile düşünülemezdi. Hatta kaynaklardan açıkçaanlaşıldığı gibi onlar yani Anadolu Türkleri veya onların bir kısmı, aşırıdinî inançlarını şeyh ve şahlarına kabul ettirmeye çalışmışlardır.
İsmail baharda (907=1502) tekrar Erzincan üzerine yürüdü. Bunun sebebi Şurursavaşı üzerine Diyarbakır tarafına kaçmış olan Elvend'in Erzincan'da askertoplamakta olduğunun haber alınmasıdır. Bu suretle Elvend aynı zamanda göç veziyaret yolunuru da kapatmış oluyordu. Yani Anadolu'dan İsmail'in hizmetine girmek veziyarette bulunmak isteyen Kızılbaşların İran'a gelmeleri önleniyordu. İsmail'inise Anadolu'daki ana müridler topluluğundan beslenmeye şiddetli ihtiyacı vardı.

      Aksi takdirde takriben onbin kişi ile başarılarını devam ettirmesi mümkün olamazdı. İsmail ilk önce VanGölü'nün kuzey-doğusundaki İlhanlıların yaylağı Ala Dağ'a geldi. Bir müddetburada kaldıktan sonra Elvend'in Tercan'ın güneyindeki Saru Kaya'da olduğunu haberalınca süratle üzerine yürüdü. Elvend ve askerleri ağırlıklarını bırakıpkaçtılar. Elvend Tebriz'e gitti. İsmail bunu öğrenince geri döndü ve Makü'denılgar ederek Tebriz'e geldi (908 yılı başları=1502 Temmuz-Ağustos). Tebriz'ingüneydoğusunda ve ona iki konak mesafedeki Ucan'da bulunan Elvend Hemedan yolu ileBağdad'a kaçtı. Kaynakların bir çoğunda bu sefer Dulkadir oğlu Alaüddevle Beğ'ekarşı yapılmış gibi gösterilir. Bu husus İsmail'in Saru Kaya'dan AlaüddevleBeğ'in ülkesine asker göndermesi ihtimalini ortaya koymaktadır. Bu da AlaüddevleBeğ'in ülkesindeki Kızılbaşların İran'a gitmelerini önlemiş olması gibi birhususla ilgili bulunabilir


ARİF ERTÜRK
 
selamunaleyküm.ARİF ERTÜRK
HACE AHMET YESEVİ
 
BAŞINA SARIK BAĞLAR,
KENDİNE MÜRİT ARAR,
İLMİ YOK NEYE YARAR,
AHİR ZAMAN ŞEYHLERİ..
YUNUS EMRE
 
EMEKSİZ ZENGİN OLANIN,
KİTAPSIZ BİLGİN OLANIN,
SERMAYESİ DİN OLANIN,
REHBERİ ŞEYTAN OLMUŞTUR.
 
SİTEMİZİ ZİYARET EDEN 115941 ziyaretçi (242938 klik) KİŞİ BURADAYDI
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol