Devletin Kaderine Türkler Hakimdi

SAFAVİ DEVLETİ-GERİ DÖN
Devletin Kaderine Türkler Hakimdi

        Safevîler devrinde İran'daki Türk topluluğuTürk adıyla Fars ve diğer unsurlardan ayrılıyordu. Eserlerde Türk'ün karşılığıolarak eskiden olduğu gibi Tacik sözü geçiyor. Fakat Türkler bunun yerine kendi özkelimeleri olan Tat sözünü kullanmışlardır. Tacikler eskisi gibi devletin mülkî teşkilatınıellerinde tutuyorlardı. Fakat XVI. yüzyılda Selçuklu devrinde olduğu gibi devletinidaresinde nüfuz ve kuvvete pek sahip değillerdi. Devletin idaresinde söz sahibi Türkler(Etrak) idi. Onlar bazı misalleri ileride görüleceği üzere Tacikler'in malîmeselelerden başka işler ile meşgul olmalarını istemiyorlardı.

        Türkler devletin kaderine hâkimolduktan başka kuvvetli bir millî kültüre de sahip idiler. Zengin şifahî edebiyatlarıyanında yazılı (bilhassa manzum) edebiyatları da vardı. Bununla ilgili olarak ŞamMirza ve Sadıkî gibi tezkireciler şiir yazan Türk beylerine hususî bölümler tahsisetmişlerdir. Bizzat Safevî sarayında Çukur-Ova Türklerinin varsağıları dinleniriken Fuzulî ve Ali Şir Nevâî gibi Türk edebiyatının iki büyük üstadınındivanları da okunuyordu. Devlet merkezinin Isfahan'a nakledilmesi, tahminin hilafına buhususta hiç bir gerileme meydana getirmedi. Türkçe sarayın resmî dili olarak orada daŞah Abbas ve halefleri zamanında hakimiyetini koruduğu gibi bu şehirde Türkçe şiirleryazan bir çok şair de yetişti. Çünkü Türkçe yalnız emirlerin dili değil hanedanında ana dili idi.

         Şah İsmail'inFarsça'dan çok Türkçe şiirler yazması ve Ali Şir Nevâî'nin eserlerine düşkünlüğüana dilinin Türkçe olmasından ileri geliyordu. Osmanlılar ile Safevîlerinbirbirlerine karşı düşmanlık ve münaferetlerine rağmen iki ülke Türkleri arasındakültürel münasebetlerin devam etmesi çok dikkate şâyândır. Bu hususta en mühim âmilhiç şüphesiz Anadolu'daki Kızılbaş Türkler idi. Her halde bunlar sâyesinde KöroğluDestanı, İran Türkleri arasında aynı zamanda Dede Korkut Destanları'nı da bilipsevdikleri anlaşılıyor. Kör Oğlu Destanı, İran Türkleri vasıtasıyla Hazar ÖtesiTürkmenlerince de tanınmış ve onların da millî destanları vasfını kazanmıştır.Bu suretle Kör Oğlu Destanı, Dede Korkut Destanları gibi Ceyhun'dan Tuna'ya kadar bütünBatı Türklerinin yani Oğuz veya Türkmenlerin torunlarının müşterek millîdestanları haline gelmiştir. Bunun gibi Kerem ile Aslı, Aşık Garip, Arzu ile Kamberve diğer (çoğu İran'da meydana gelmiş) halk romanları da Türkiye, İran ve Türkmenistan'dazamanımıza kadar zevkle dinlenmekte ve okunmaktadır.

        Şu hülasa ileizaha çalıştığımız husus Safevî devletinin gerek dayandığı zümre, gerek devletteşkilatı ve kültür bakımından kendisinden önce aynı ülkedeki Türkdevletlerinden farksız olduğu ve hatta belki onların bazılarından daha fazla Türklükvasıflarını taşıdığıdır.
Eski İran müellifleri Erdebil'deki Safevî tarikatının Anadolulu mensuplarınınTimur'un bu ülkeden getirip de Safevî şeyhi Hâce Ali Şah'a hürmeten serbest bıraktığıtutsaklar ile onların neslinden olduklarını yazarlar. Zamanımızdaki bir çok Batılıve Doğulu ilim adamlarıın da tekrar ettikleri bu haberin gerçekle hiç bir ilgisiyoktur. Timur Türkistan'a Orta-Anadolu'daki kalabalık ve Türkmenleşmiş Kara Tatarlarınpek mühim bir kısmını zorla göçürdüğü gibi ayrıca Azerbaycan'dan da on binevlik bir topluluğu götürmüştü. Hace Ali Şah'ın Timur'a ricada bulunarak bunlarıveya onlardan bir kısmını hürriyetlerine kavuşturduğuna dair Timurlular devrikaynaklarında hiç bir kayda rast gelinmez. Bu sebeple bu haber İran'da son asra kadarunutulmayan Rum (Urum)'dan yani Anadolu'dan geliş hatırasının yanlış izahından başkabir şey değildir.

       Anadolu Türklerindenmühim bir kısmını Safevî tarikatına bağlıyan Cüneyd (Öl. 1460) olmuştur. Cüneyd,amcası Şeyh Cafer ile Safevî tarikatı şeyhliği mücadelesine girişmiş ise de bu mücadeledemuvaffak olamayarak Erdebil'i terketmek zorunda kalmış ve bir çok İranlının yaptığıgibi Anadolu'ya gitmişti. Şeyh Cafer'in şeyhlik mevkiinde kalabilmesi ise daha çokveya münhasıran devrin hükümdarı Kara-Koyunlu Cihan Şah'ın kendini tutması vedesteklemesi sayesinde mümkün olmuştur.   


ARİF ERTÜRK
 
selamunaleyküm.ARİF ERTÜRK
HACE AHMET YESEVİ
 
BAŞINA SARIK BAĞLAR,
KENDİNE MÜRİT ARAR,
İLMİ YOK NEYE YARAR,
AHİR ZAMAN ŞEYHLERİ..
YUNUS EMRE
 
EMEKSİZ ZENGİN OLANIN,
KİTAPSIZ BİLGİN OLANIN,
SERMAYESİ DİN OLANIN,
REHBERİ ŞEYTAN OLMUŞTUR.
 
SİTEMİZİ ZİYARET EDEN 116121 ziyaretçi (243152 klik) KİŞİ BURADAYDI
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol