ANAVATAN TÜRKİYE'DEN AYRILDIKTAN SONRA IRAK TÜRKLERİ

ANAVATAN TÜRKİYE'DEN AYRILDIKTAN SONRA IRAK TÜRKLERİ



Birinci Dünya Savaşı'nın sonunda, Irak'ın İngilizişgaline girmesi, Türkler için, karanlık bir dönemin başlangıcı olmuştu.Toprakları İngiliz işgaline uğrayan Musul, Kerkük ve Erbil Türklerinin ilerigelenleri, istilacı güçlere karşı mücadele etmek için, hemen harekete geçmişlerdi.Anadolu toprakları üzerinde yürütülen Milli Mücadele'ye paralel olarak başlayan, bölgedekihareketler, gücünü yine Anadolu'dan alıyordu. İlk olarak, İngilizlerin, halkıOsmanlı devleti aleyhine kışkırtmalarını önlemek için, acil biçimde önlemler alınmağabaşlandı. İngilizlerin bölgedeki siyasi hakimleri, para vererek elde ettikleri bazı aşiretreislerini yanlarına çekmek için büyük gayret gösteriyorlardı. Buna karşılık, Türklerinileri gelen liderleri, İngilizlerin bu gayretlerini boşa çıkarmak için, olağanüstüçaba harcıyorlardı.

Bunların arasında Erbil Türklerinin çok sevilen ve sayılandin alimi Küçük Molla Efendi (1867-1943)'nin, halkı İngilizlere karşı mücadeleyedavet eden ve işgalcilerin propagandalarına karşı uyanık olmağa yönelik konuşma vesohbetleri, büyük etki yapıyordu. Şehrin en büyük ibadet yeri olan Ulucami'de aynızamanda hocalık da yapan Küçük Molla Efendi, Erbil'in ileri gelenleri üzerinde büyüknüfuza sahipti. İngilizler de, işgal ettikleri yerlerde, bu yüzden çeşitli bahaneleryaratarak, halkın en çok toplanma yeri olan camileri kapatıyorlardı. Bu düşünceyleİngilizler, Erbil'de mevcut 12 camiden onunu, salgın hastalık olduğu gerekçesiylekapatmışlardı. Gaye, halkın buralarda toplanmalarını ve aralarında ilişki kurmalarınıönlemekti. Böylece halkın sadece iki camide toplanmaları daha kolay kontroledilebilirdi. Bunun üzerine Küçük Molla Efendi'nin evi, adeta toplanma merkezi halinegelmişti.

Van Valisi Haydar Bey, İstanbul'aBâb-ı Alî Dâhiliye Nezâreti (İçişleri Bakanlığı)'ne 6 Ağustos 1919 tarihindebildirdiği şifre ve telgrafta, İngilizlerin bütün Erbil ve Revanduz aşiretreislerine ayda yetmişer rupiye maaş verdiği, ancak Erbil ağaları ve aşiretreislerinin, İngilizlerin hakimiyetini ve maaşlarını kabul etmediği ve her teşebbüslerineengel olmağa çalıştıkları dile getirilmektedir. Buna göre, bölgede tanınan SeyyidTaha'yı elde eden İngilizlerin, bu kişiyi Bağdat'a davet etmeleri, bunun da davetikabul ederek,Bağdat'a gideceği yolunda haberlerin yayılması, halk arasında büyüktepkiye yol açmıştır. Bunun üzerine Seyyid Taha, İngiliz siyasî hakiminin davetineicabetle Bağdat'a hareketinden önce Küçük Molla Efendi'nin evinde, Erbil ağalarınında hazır bulundukları toplantıya çağrılmıştır. Toplantıda Erbil ağaları, İngilizlerinkendisine verebilecek paranın azamisini vermeğe hazır olduklarını ifade ederek, düşmanın(İngilizlerin) teklifini kabul etmemesini ve böylece halk arasına nifak saçmamasıyolundaki ricaları kabul etmeyen Seyyid Taha'ya ağır biçimde hakaret edilmiştir. Dönüştede, bütün halkın ve aşiretlerin nefretini kazanmış olan Seyyid Taha'nın hareketini,Erbil'den Van'a kadar, özellikle Erbil, Revanduz ve Şemdinân aşiret, ulemâ ve dinadamları telin etmişlerdir.

İngiliz işgalinden sonraBağdat'ta, Kerkük'te, Musul'da ve Irak'ın başka şehirlerinde, Türk hakimiyetinintekrar uygulanmasını ve yerleşmesini isteyen pekçok kişi vardı. Bu yüzden Bağdat'tafaaliyete başlayan gizli bir Türk Cemiyeti kuruldu. Türklük yanlısı fikirleri yaymaküzere Cemiyet, Mayıs 1919'da Nuri Efendi'yi Musul'a gönderdi. Çalışmağa başlayanNuri Efendi, kısa zamanda çoğunluğu Kerküklü Türk Subaylardan oluşan, bu arada Kürdkökenli subaylar ile emekli veya görevlerine son verilmiş birçok Arap subayı ve çoksayıda sivil, bu cemiyetin etrafında toplandı. Faaliyetini gizlice genişleten vefikirlerini yaymağa başlayan Musul'daki cemiyetin başkanı, Musul'da yaşayan Kerkük'lüBinbaşı Abdulcabbar'dı. Yönetim kurulunda ise, Ahmed Yaver'in oğlu Davud Efendi,Davud Çelebi Hacı Selim ve kardeşi Sait Çelebi, Kerküklü Rauf Mehmed Efendi adlıvatanperverler bulunuyordu.

Cemiyete üye olanlar arasındaadları tesbit edilenler ise şunlardı:Hasan Efendi'nin iki oğlu Agâh Efendi ile ŞakirEfendi, Abdullah Çenebaz Efendi, Kerküklü İzzet Efendi, Polis Abdulkadir Efendi veSait Hulusî Efendi. Türk Cemiyeti'nin ayrıca pek çok taraftarı vardı.
Birinci Dünya Savaşı boyunca Osmanlı devletine sadık kalan ve pek çok hizmetler etmişolan Irak aşiret reislerinden Acemi Sadun Paşa3 da, İngilizlere karşı mücadelesini sürdürürkendiğer taraftan Mustafa Kemal Paşa ile gizlice haberleşiyor, Irak'ın ve Iraklıların Türkiye'yebağlı bulunduklarını ifade ediyordu.4 Güçlü ve değerli bir şahsiyet olan AcemiSadun Paşa, bölgedeki milliyetçi aşiretlerin ve halkın üzerinde büyük bir nüfuzsahibi idi. Dünya Savaşı'nda İngilizlere karşı ümitsiz, ancak destansı bir mücadeleyegirişen Acemi Paşa, savaştan sonra Anadolu'ya geçerek, bütün varlığı ile Millî Mücadeleyekatılmıştı.

 


ARİF ERTÜRK
 
selamunaleyküm.ARİF ERTÜRK
HACE AHMET YESEVİ
 
BAŞINA SARIK BAĞLAR,
KENDİNE MÜRİT ARAR,
İLMİ YOK NEYE YARAR,
AHİR ZAMAN ŞEYHLERİ..
YUNUS EMRE
 
EMEKSİZ ZENGİN OLANIN,
KİTAPSIZ BİLGİN OLANIN,
SERMAYESİ DİN OLANIN,
REHBERİ ŞEYTAN OLMUŞTUR.
 
SİTEMİZİ ZİYARET EDEN 116105 ziyaretçi (243134 klik) KİŞİ BURADAYDI
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol