Milletler Cemiyetine üye olması üzerine Irak Krallığıbir deklarasyon yayınladı. Türklerin ve diğer azınlıkların varlığını kabul vegaranti eden bu deklarasyon Irak Krallığı adına, dönemin Başbakanı Nuri Said tarafından30 Mayıs 1932 tarihinde Bağdat'ta yayınlandı. Deklarasyonun birinci maddesinde açıklandığıgibi, devletin taahhütleri Irak'ın temel kanunları olarak kabul edilmekte, hiçbirkanun, tüzük ve düzenlemenin, deklarasyon metninde yer alan maddelerle çelişemeyeceği,bunların değiştirilemeyeceği ve bunların üstünde yer alamayacağı dile getirildi.
İngiliz Dışişleri Bakanlığı Arşivi"Middle East No. 127" de kayıtlı olan deklarasyona göre Irak yönetimleritarafından dil, din ve soy ayrımı yapılmadan ülkede yaşayan bütün halkların hayatve özgürlükleri garanti edilmiştir. Vatandaşların hukukî açıdan eşit, aynımedeni ve siyasi haklara sahip olacakları, hiçbir sınırlama olmaksızın kamu görevlerindeçalışacakları ve meslekî faaliyetlerde bulunacakları dile getirilmiştir.
Bütün azınlıkların eşitolarak temsil edilecekleri bir seçim sisteminin taahhüt edildiği deklarasyonda, Türkçeve Kürtçecin yanısıra, anadili Arapça olmayan Irak vatandaşları, mahkemelerdeanadilleri ile ifade verebilecekler; kendi dillerinde okullar açabileceklerdir. Nüfusunönemli bir bölümünü Türklerin oluşturduğu Kerkük livasına bağlı Kifri ve Kerkük'te,resmi dil Arapçının yanı sıra Türkçe ve Kürtçe de olacak, buralarda devletmemurları da türkçe bilenler ve yerli halklar arasından seçileceklerdir. Irak Türklerininsiyasi, kültürel ve sosyal hakları açısından önemli bir belge niteliğinde olan vebir nüshası Milletler Cemiyeti Sekreterliğinin arşivindedir.