MUSTAFA KEMAL PAŞANIN BÖLGE LİDERLERİ İLE HABERLEŞMESİ

MUSTAFA KEMAL PAŞANIN BÖLGE LİDERLERİ İLE HABERLEŞMESİ



Millî Mücadele yıllarında Mustafa Kemal Paşa,Musul davası için mücadele veren Acemi Sadun Paşa'dan gelen telgrafları değerlendiriyorve kendisi ile sürekli irtibatta bulunuyordu. Acemi Paşa ile ilişki kurarak, Kerkük'temücadele veren aşiret reisi Seyid Muhammed Cebbarî de, halkın mücadele ruhunu canlıtutmak için olağanüstü çaba harcıyordu. Kerkük'ün tanınmış ailelerinden olan veKerkük Kalesi'nde tekke ve mescitleri zamanımıza kadar ayakta kalan Cebbarîler, Türklükyolunda mücadele veren şerefli bir yere sahipti. Mustafa Kemal ile de irtibata geçenSeyid Muhammed, Kerkük'ün ileri gelen milliyetçi liderleriyle büyük dayanışma sağlamıştı.Mustafa Kemal'in Seyid Muhammed'e yazdığı 1 Ağustos 1925 tarihli mektub, Atatürk'ünMusul hakkındaki düşüncelerini ortaya koyması bakımından da ilgi çekicidir.Mektubun metni şöyledir: "Muhterem Mücahid Seyid Muhammed ve Akrabalarına,Memleketin ayrılmaz bir parçası olan Musul'un ahalisinin yakında kurtulacağına inançve güven olunarak, ötedenberi devam eden çabalarınızda kararlı olmanızı,gelecekteki selamet ve saadetiniz adına, bilinen hamiyetine terk eylerim.

Türkiye Hükümeti'nin aidiyeti hasebiyleyakın gelecekten asla ümid kesmeyerek, zulümlere karşı yüksek bir mücadele ruhu ileaydınlık bir istikbal temin olunması din kardeşlerimizin huzur ve saadeti için kıymetdardır.Kurtuluş günleri yakındadır. Kurtuluş güneşinin doğmasını sabırlı biçimdebeklenilmesini hatırlatır, Cenab-ı Vacibü'l-vücud'dan cümleye muvaffakiyetlertemenni eylerim. 1 Ağustos (1) 341 (1925)"23 Milletler Cemiyeti'nin, 16 Aralık 1925tarihinde Musul konusunda İngiltere lehine görüş bildirmesi, Irak Türklerinde büyükbir hayal kırıklığı yarattı. Türkiye'nin İngiltere ile imzaladığı 5 Haziran1926 tarihli Ankara Andlaşması üzerine Musul bölgesi resmen İngiliz mandası altındaIrak'a bırakılmıştı. Böylece Irak Türkleri, her türlü uluslararası güvencedenmahrum olarak, kendi kaderleri ile başbaşa öksüz ve mahzun kalmışlardı. ÇünküAnkara Andlaşması'nda Irak'ta kalanTürklerin kültürel veya siyasi yöndenyararlanacakları hiçbir madde yer almamış, Türk halkının menfaatleri söz konusuedilmemişti. Irak Türklerinin önünde artık iki seçenek vardı. Birinci seçeneğe göre,Lozan Andlaşması'nın 31. maddesinde belirtildiği gibi, Türk vatandaşlığını kabuledeceklerdi. Ancak andlaşmada öngörülen ve Türkiye Cumhuriyeti sınırları dışındaikamet eden yetişkinlere tanınan bu hakkın süresi iki yıldı ve bu süre çoktanbitmişti. İkinci seçenekte ise, 30. maddeye göre Irak vatandaşlığını kabuledeceklerdi. Andlaşmanın 33. maddesinde ön görülen ve ikamet ettikleri ülkenin dışındabir ülke vatandaşlığı seçecek olanlar, 12 ay içinde mal varlıklarına zarargelmeden istedikleri ülkeye gitme hakkını tanıyan seçeneği, bazı aydınlar ve işadamları seçtiyse de, çoğunluk Irak'ta kalmayı tercih etti.

Irak vatandaşı olarak yaşamağadevam eden Türk halkı, buna rağmen yönetimin baskılarına da maruz kalıyorlardı.Irak Türkleri de sessiz duramıyor, baskı ve asimilasyon hareketlerine karşı mücadeleediyorlardı. İngiliz yönetimi de, "zararlı"(!) gördüğü ileri gelen Türkaydınlarını, yurt dışına veya yurdun başka bir yerine sürgün etmekten çekinmiyordu.
Musul'un İngiliz mandası altında Irak'a bırakılmasını, milliyetçi liderler bir türlüiçlerine sindiremiyorlardı. Hele bir İngiliz kuklası olan Faysal'ın kral olarak Iraktahtına oturtulması, Türklerden başka Araplar ve Kürtler arasında da tepkilere yol açmıştı.Bu tarz duyguları yatıştırmak için Kral Faysal da, zaman zaman yurt gezilerine çıkıyor,halkın sevgisini kazanmak istiyordu. 1928 yılında kral, bu gezilerinden birini Kerkük'eyapmıştı. Sevgi tezahüratı ile karşılaşacağını uman Faysal, bu ziyaretinde büyükbir hayal kırıklığına uğradı. Şehirde dolaşmağa çıkan Faysal, halkınprotestoları ile karşılaşınca, gezisini yarıda kesti. Yetkililerden, bu protestolaraön ayak olan elebaşlıların Kerkük'teki Sanayi Mektebi öğrencileri olduklarınıöğrenince de, okulu kapattırmıştır. 1909 yılında açılan ve bir meslek okulu olanSanayi Mektebi, böylece kapanmış ve Türk öğrencileri de cezalandırılmış oldu.

 


ARİF ERTÜRK
 
selamunaleyküm.ARİF ERTÜRK
HACE AHMET YESEVİ
 
BAŞINA SARIK BAĞLAR,
KENDİNE MÜRİT ARAR,
İLMİ YOK NEYE YARAR,
AHİR ZAMAN ŞEYHLERİ..
YUNUS EMRE
 
EMEKSİZ ZENGİN OLANIN,
KİTAPSIZ BİLGİN OLANIN,
SERMAYESİ DİN OLANIN,
REHBERİ ŞEYTAN OLMUŞTUR.
 
SİTEMİZİ ZİYARET EDEN 116086 ziyaretçi (243106 klik) KİŞİ BURADAYDI
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol