ARSLAN BEY

ARSLAN BEY



 

Anadolu’da Selçuklu Sultanlığı’nı kuran Oğuz Türkmenleridir. Bu günAnadolu’yu dolduran Türklerin ataları da Oğuzlardır. Oğuzlar X. yüzyıldaMüslümanlığı kabul edince, Türkmen adı ile anıldılar.

 

Oğuzların ana yurdu, ormanlarla kaplı olan Tanrı Dağı’dır. Oğuzlar bu dağa“Gökmen Adağı” derlerdi. Atalarımız Orta Asya’da bulunan bu ilk Türk yurduna(Ortaçağ), doğusuna (Hatay), batı illerine de (Horasan) adını vermişlerdi.Oğuzlar, Ortaç Elinde 34 boy olarak yaşamakta idiler. Sağ tarafa düşen on ikikabileye (Bozoklar), sol taraftaki on iki kabileye (Üçoklar) denilmekteydi. Bozoklar,Oğuz Atanın (Günhan), (Ayhan), (Yıldızhan) adı oğullarından türediler. Üçoklarise Oğuz Atanın (Gökhan), (Dağhan), (Denizhan) oğullarından çoğaldılar.

 

OğuzlarınÜçok’larından (Kınık) boyu başbuğlarından Selçuk, XI. yüzyılda BüyükSelçuklu İmparatorluğunu kurmaya muvaffak oldu. Selçuk’un babası Dakak, UygurTürkleri ülkesinde yaşamakta idi. Ölümünden sonra oğlu Selçuk, Uygur HükümdarıBeyğu Han’ın hizmetine girerek subaşılık rütbesine kadar yükseldi. FakatHan’ın karısı, Selçuk’u öldürtmek istediğinden, o maiyetindeki Oğuzlarlaberaber Seyhun Nehri kenarında bulunan Cent şehrine gelerek yerleşti.

 

Selçuk,civarındaki kavimlerle muharebeye girişerek az zamanda bir şöhret kazandı. Cesurolduğu kadar kuvvetli bir ahlaka da sahipti. Onda devlet kuruculuğu vasfı dabulunduğundan kısa bir zamanda Horasan Elleri Türkmenleri, Selçuk’un etrafındatoplandılar. Selçuk’un han seçilmesi hakkında şu tarihî rivayet vardır:

 

Günlerdenbir gün, Oğuz Beyleri, okdanlıklarından birer ok çıkartıp bir yere toplandılar.Bir çocuğun gözlerini bağlayarak bu oklardan bir tanesini ona çektirdiler. Bu ok,başbuğlardan Selçuk’a aitti. Selçuk’u han seçtiler. Onu Oğuz töresince bir akkeçeye oturtup dokuz defa havaya kaldırıp ordugahta dolaştırdılar. Sonra, önündediz çöküp bakır kaplarla kımız içtiler. Bütün Başbuğlar:

 

“Selçuk,devletin kutlu olsun! Seni han tanıdır.” Diye and içtiler.

 

Ozanlarkopuzlarıyla Oğuzname’den parçalar okudular. İşte bu suretle Selçuk, SelçukluDevletini kurmuş oldu.

 

Selçuk’un(Arslan, Mikail, Musa, Yunus) adında dört oğlu vardı. Selçuk bu oğullarından enfazla Mikail’i seviyordu. Mikail bir kale muhasarasında şehit düştü. Bundan sonraSelçuk’un Mikail’in oğulları olan (Çakır) ile (Tuğrul)’a karşı sevgisifazlalaştır. Fakat oğullarından en ulusu Arslan Bey’di.

 

Osıralarda Samanoğulları hükümdarı, Selçuk’tan yardım istedi. Selçuk da oğluArslan Bey’i bir kuvvetin başında bunlara gönderdi. Arslan Bey, çok cesur ve yiğitbir kumandandı. Yaptığı savaşlarda büyük muvaffakiyetler gösterdi.Maveraünnehir’in asayişini bozan kavimleri birer ikişer mağlup ederek sindirdi.

 

Birmüddet sonra Selçuk Han, 1030 tarihinde yüz yedi yaşında olduğu halde vefat etti.

 

Artıkdevletin idaresi Arslan Bey’e kalmıştı. Fakat Arslan Bey’in kuvvetlerinden, odevirde devlet kurmuş olan Samanoğulları, Karahanlılar ve bilhassa Gazneliler korkmayabaşladılar.

 

GazneliMahmut, kendi devletine bir tehlike olarak gördüğü Arslan Bey’le dostluk içindegeçinmenin çarelerini aramaya başladı.

 

Birgün Gazneli Mahmut, Arslan Bey’e bir elçi gönderdi. Arslan Bey de bu elçiye lazımgelen saygıyı gösterdi. Elçi, Arslan Bey’e, Gazneli Mahmut’un selamınısöyledikten sonra şunlara tebliğ etti:

 

GazneSultanı diyorlar ki, biz daima Hindistan’a doğru sefer ediyoruz. Bize birçokMüslüman devletler yardım etmek dileğinde bulunuyorlar. Hayret ettiğim şudur ki,hiçbir gün Selçuk Oğullarından bir bölük olsun bizimle birlikte cenge iştiraketmiyor. Eğer sizler de Hindistan seferlerine iştirak etme arzusu gösterirseniz,Gazne’ye gelip benimle görüşürsünüz!.

 

ArslanBey elçiye şu sözü verdi:

 

Eğersultanınız, biz Selçuk Oğullarından faydalanmak arzu ediyorlarsa, biz kavgadanhiçbir zaman kaçmayız. Derhal Hint seferlerine iştirak ederiz. Bu hususu görüşmeküzere Gazne’ye geleceğim!

 

Hakikaten,bir müddet sonra, Arslan Bey, yavuz delikanlılardan oluşmuş ve her türlü teçhizatıtamamlanmış olan 10.000 kişilik Türkmen alayı ile Horasan’dan kalkıp bu günküKabil şehri civarında bulunan Gazne şehrine gitti. Gazneli Mahmut bu büyük kuvvetinbaşkentine yaklaştığını duyunca korktu. Bu kuvvetler, Gazne civarında ordugah kurupkonakladılar. Bundan telaşa düşen Gazneli Mahmut Arslan Bey’e hemen bir adamı ileşöyle bir haber gönderdi:

 

Hind’ehenüz bir seferimiz yoktur. Kuvvetlerinizi geri çekiniz Yalnız kumandanlarınızısarayımda misafir edeceğim.

 

ArslanBey, Sultanın bu arzusunu kabul ederek kuvvetlerini geri çekip yalnız 300 yiğitleGazne şehrine girdi. Küheylan atlar üzerinde birbirinden güzel bu yiğitdelikanlıların Gazne sokaklarından geçişi büyük heyecan uyandırdı. Oğuzlarsimaca pek güzel insanlardı. Beyaz tenli, al yanaklı ve kumral saçlı, iri vücutluidiler. Oğuzlar, Türk kavimleri içinde en cesurları ve en zekileriydi. Oğuzlarıngüzelliği dillere destan, hele ahlakları bütün Asya kavimlerince hürmete şayandı.

 

ArslanBey, yanında oğlu Kutulmuş olduğu halde Gazne Sultanı’nın muhteşem sarayınagitti. Saray ağaları, Arslan’ı karşılayarak Sultan Mahmut’un huzurunaçıkardılar.

 

Busaray o devirde, dünyanın en zengin saraylarından biriydi. Gazneli Mahmut, sarayındadevrinin en yüksek alim ve sanatkarlarını toplamış, meşhur Şair Firdevsî bileGazne sarayında Şehname’sini yazıp bitirmişti. Sultan Mahmut, altın bir tahtüzerinde oturmuş, vezirleri de sağında ve solunda el pençe divan durmakta idiler.

 

ArslanBey, salona girince gayet terbiyeli bir tavırla ilerleyerek eğilip yeri öptü.Arslan’ın bu terbiyeli hali Sultan Mahmut’un çok hoşuna gitti. Bunun üzerineArslan Bey’e ikramlarda bulundu. Kendi tahtının yanına altından bir kürsükonulmasını emretti. Derhal sultanın yanına alın kürsü konuldu. Gazneli Mahmut,misafirini yanına oturttu. Bir müddet Arslan’la görüştükten sonra dernekkurulmasını emretti. Birçok vezirler ve ağalar yerlerine oturarak, divan toplantısıyapıldı. Gazneli Mahmut, Arslan Bey’in de bu dernekte bulunmasından dolayıhoşlandı. Biraz sonra Gazneli Mahmut, seçkin misafirine dönerek dedi ki:
Eğer ihtiyacımız olursa bize ne kadar askerle yardım edebilirsiniz?
Arslan Bey, yanında bulunan okdanlıktan bir ok çıkartıp Sultana gösterdiktensonra:
Her zaman bu oku oymağıma gönderirseniz size derhal 10,000 sipahi gönderebilirim!diye cevap verdi.
Bu vaadden son derece bahtiyarlık duyan Sultan:
Tekrar asker istersem?
Diye sordu. Arslan ikinci bir ok çıkardı:
Bu ok da 10,000 askere muadildir.
Sultan Mahmut hayretle:
Daha istersem? diye sordu.
Arslan Bey, bir üçüncü ok çıkardı:
Bu da 10,000 askere işarettir.
SultanMahmut’un gözleri açıldı ve divanda bulunanlar hayretlerini gizleyemediler. SultanMahmut misafirini sonuna kadar yoklamak kararında idi:
Bu askerler kafi gelmezse?
O zaman Arslan Bey, omuzunda asılı olan yayı çıkararak vakur bir sesle:
Ne zaman bu yayı oymağımıza gönderirseniz, dedi; derhal 30,000 asker emrinizegelir!
Busözleri duyan Sultan’ın tavrı derhal değişti. İçine bir korku ile beraber bir dekin düştü. Dernekte bulunanların da tavırları değişti. Sevgi ile başlayan bugörüşme bir kinle sona erdi. Biraz sonra Arslan Bey oğlu Kutulmuş’u alaraksultanın huzurundan ayrıldı. Gazneli Mahmut, vezirlerine döndü:

 

Biradam ki üç ok ve bir yayla 60,000 kişiyi silah erzak ve mühimmatı ile toplayabiliyor;onu küçümsememek lazımdır.
Vezirler hep bir ağızdan cevap verdiler:
Bu adam, devletimiz için büyük tehlikedir.
Bunun üzerine Gazneli Mahmut, Arslan Bey hakkında kötü şeyler düşünmeyebaşladı:
Mademki Arslan elimize düşmüştür; onu sağ bırakmayalım.
Sultanın fikri vezirler tarafından hemen benimsendi. İçlerinden biri:
Arslan ve kumandanlarını bir nehre atıp boğalım! diye bir teklifte bulundu.
ÖnceGazneli Mahmut, kendisine misafir gelen bir adamın boğulmasına rıza göstermedi;fakat:

 

Arslan’ıyakalayıp, Hint hududundaki “Kalincer” kalesine hapsedebiliriz dedi ve gerekli emriverdi. Zavallı Arslan Bey, misafir kaldığı bu sarayın altın yaldızlı bir odasındaoğlu ile beraber uykuda bulunuyordu. Sabaha karşı birden bire odasının içineellerinde kılıçlarıyla on tane saray muhafızı girerek uykuda bulunan Arslan veoğlunun üzerine saldırdılar. İkisini de kıskıvrak bağladılar.

 

ArslanBey, ne olduğunu ve neye uğradığını bilemedi. Tanrı misafiri bulunduğu bu saraydabir hıyanete kurban gittiğini anladıysa da iş işten geçmiş bulunuyordu. Gaznelimuhafızlar, onu, elleri bağlı olduğu halde, Hint hududundaki bir dağ üzerindebulunan kalın duvarlı Kalincer kalesinin karanlık bir odasına hapsettiler.

 

Selçuk’unbüyük oğlu Arslan Bey, Gazneli Mahmut’un hilesinin kurbanı olarak bu karanlık taşodada ömrünü tamamladı.

 

FakatTürkler, Gaznelilerden bunun intikamını almaya ant içtiler. Nihayet Selçuk’untorunlarından Çakır ile Tuğrul beyler, Gazneli Mahmut’un oğlu Mesud’u“Dandanakan” sahrasında mağlup ederek, Gazneli Devletini tarihten sildiler. GazneliMahmut, Arslan’ın oğlu Kutulmuş’u serbest bırakmıştı. Kutulmuş’u da saltanatkavgası yüzünden Alpaslan öldürttü. Fakat Kutulmuş’un oğlu Süleyman, AnadoluSelçuklu Devletini kurmaya muvaffak olarak Oğuz Türkmenlerinin Anadolu’da ebediyenyaşamalarını sağlamış oldu.


ARİF ERTÜRK
 
selamunaleyküm.ARİF ERTÜRK
HACE AHMET YESEVİ
 
BAŞINA SARIK BAĞLAR,
KENDİNE MÜRİT ARAR,
İLMİ YOK NEYE YARAR,
AHİR ZAMAN ŞEYHLERİ..
YUNUS EMRE
 
EMEKSİZ ZENGİN OLANIN,
KİTAPSIZ BİLGİN OLANIN,
SERMAYESİ DİN OLANIN,
REHBERİ ŞEYTAN OLMUŞTUR.
 
SİTEMİZİ ZİYARET EDEN 116160 ziyaretçi (243206 klik) KİŞİ BURADAYDI
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol