HALİÇ KONFERANSI VE MUSUL MESELESİ

HALİÇ KONFERANSI VE MUSUL MESELESİ



Lozan Andlaşması'nın askıya aldığı Musulmeselesinde Türkiye ile Irak arasındaki sınırın, 9 ay içinde Türkiye ile İngilterearasında yapılacak görüşmelerle çözüme kavuşturulması andlaşmasının 3.maddesinin 2. fıkrasında hükme bağlanmıştı. Aksi takdirde konu MilletlerCemiyeti'ne havale edilecekti. Bunun üzerine İngiltere ile Türkiye arasında İstanbul'dabir konferans toplandı. Haliç Konferansı adı ile bilinen bu toplantı, şimdi KuzeySaha Deniz komutanlığı olan Kasımpaşa'daki eski Bahriye Nezareti binasında 19 Mayıs1924 Pazartesi günü başladı.

Konferansta Türkiye'yi, Büyük Millet Meclisi BaşkanıFethi (Okyar) Bey, İngiltere'yi de Sir Percy Cox temsil ettiler. Ancak konferansın dahailk gününde iki hükûmet arasında önemli görüş ayrılıklarının olduğu anlaşıldı.İkinci toplantı 21 Mayıs 1924 Çarşamba günü yapıldı. Toplantıda Türk Heyeti BaşkanıFethi Bey, Musul'un eski Osmanlı yönetimi zamanındaki vilayet sınırları dikkate alınmaksuretiyle, Türkiye'ye bırakılması yolunda istekte bulundu. Buna karşılık Sir PercyCox, İngiliz tezini yansıtan bir muhtıra ile Musul da dahil olmak üzere FıratNehri'nin iki sahilini de istedi. Buna bir muhtıra ile cevap veren Fethi Bey, Türktezinin çeşitli sebeplerden dolayı kabul edilmesi gerektiğini sözlü olarak açıkladı.Buna karşı Sir Percy Cox, bu konu ile ilgili hazırlık yapıldıktan sonra ancakCumartesi günü cevap verebileceğini söyledi.

Konferansın üçüncütoplantısı 24 Mayıs 1924 Cumartesi günü öğleden sonra yapıldı. Toplantıda FethiBey, ilk önce Musul vilayeti'nin Türkiye'ye bırakılması gerektiğine dair hazırlananbelgeleri anlattı. Ancak buna cevap vermesi gereken İngiliz Heyet Başkanı, Musul şöyledursun, Hakkari vilayetine bağlı olan ve o anda Türkiye'nin yönetiminde bulunan Beytüşşebâb,Çölemerik ve Revandız kasabalarını da isteyerek, konferans gündeminin dışına çıkacakkadar ileri gitti. Konferans, sadece Musul vilayetinin kime ait olacağı hususununtesbiti için toplanmıştı. Böylece İngiliz Heyetinin İstanbul'a anlaşmak ve uzlaşmaküzere gelmediği anlaşılıyordu. Neticede konferansın üçüncü toplantısı da yenibir toplantı günü tayin edilmeden sona erdi. Birkaç gün ne yapılacağı belliolmadan geçti.
Haliç Konferansı on günlük aradan sonra 5 Haziran 1924 Perşembe günü son toplantısınıyaptı. Bu toplantıda Ankara'dan Türk Heyetine gelen yeni talimat, İngiliz Heyetine yazıile bildirildi. Önce Fethi Bey Irak sınırı hakkında Türk görüşünü bir konuşmaile açıkladı.

Fethi Bey bu konuşmasında,İngiliz Heyetinin Hakkari vilayetine ait yeni bir toprak parçasını istediğini ve böyleceLozan Antlaşmasının ne ruhunda ne de metninde söz konusu edilmeyen yeni bir meseleyiortaya koyduğunu ifade etti. Bu bakımdan Andlaşma'nın metninde bildirilen amaca bağlıkalınması ve bu nokta üzerinde görüşmelere geçilmesi gerektiğini söyleyen FethiBey, İngiliz heyetinin meseleyi Milletler Cemiyetine havale etmek için ısrar edecekolursa, bunun doğrudan doğruya görüşmelerden kaçındığını ve meselenin MilletlerCemiyetine götürülerek, çözümü onlara bırakmak arzusunda olduğu hissini verdiğiniaçıkladı. Fethi Bey açıklamalarını özetleyerek, Musul vilayeti topraklarının coğrafive tarihi bakımlardan Irak bölgesinden ayrı bulunduğunu, Lozan'da sadece Musulmeselesinin görüşme konusu olduğunu, Hakkari vilayetinde toprak terkine dair hiç birgörüşme geçmediğini, İngiliz Heyetine adı geçen vilayet üzerindeki topraktaleplerinden vazgeçmediğini gördüğünü ve bu tarz hareketin Lozan Andlaşması ileuyuşmadığını, dolayısiyle görüşmelere bu şekilde devam etmekten bir sonuç çıkmasınınmümkün olamayacağını üzüntü ile bildirdi. İngiliz Heyeti de hep aynı görüşteısrar edince, anlaşma imkanı olmadığından, üçbuçuk saat süren bir oturumdansonra konferans kat'i olarak kesildi.

İngilizlerin HaliçKonferansı'na katılmaları, sadece Lozan'da askıya alınan Musul meselesi'nin dokuz aylıkbir süre içinde ikili görüşmeler sonucunda çözüme kavuşturulması, aksi takdirdeMilletler Cemiyeti tarafından bu meselenin ele alınacağı, yolunda 3. madde ile ifadeedilen hususun icabını yerine getirmiş olmaktan başka bir gaye taşımıyordu. AslındaMusul üzerinde İngilizlerin öteden beri hazırladıkları planlar, sürekli değiştirilmişve yeni gelişmeler karşısında genişletilmiştir. Hatta İngilizlerin, Türkiye-Irak sınırlarınaait görüşmelerin her aşamasında, bu sınırı biraz daha yukarıya çektikleri görülmüştür.1910 baskı tarihini taşıyan Ansiklopedia Britannica'da, Irak'ın kuzey sınırları Bağdat'ın60-70 km. kuzeyinden geçerken, mütarekeden sonra İngilizler, bu sınırı 300 km.'yeçıkarmışlardır. Lozan Konferansı'nda Lord Curzon da, buna 100 km. daha ekleyerek,Irak'ın kuzey sınırlarını Bağdat'ın 400 km. daha yukarısına çekmiştir. HaliçKonferansı'nda ise İngiliz baş delegesi Percy Cox daha bir keyfi hareketle bu sınıra100 km. daha ekleyerek 500 km. daha yukarı çıkarmıştır. Bu bakımdan İngilizlerinanlaşmak niyetinden uzak, sadece zaman kazanmak peşinde oldukları, böylece meselenindokuz aylık sürenin dolması ile Milletler Cemiyeti'ne havale edilerek, bu örgütünhakemliğine başvurmak düşüncesinde oldukları anlaşılmıştır.

 


ARİF ERTÜRK
 
selamunaleyküm.ARİF ERTÜRK
HACE AHMET YESEVİ
 
BAŞINA SARIK BAĞLAR,
KENDİNE MÜRİT ARAR,
İLMİ YOK NEYE YARAR,
AHİR ZAMAN ŞEYHLERİ..
YUNUS EMRE
 
EMEKSİZ ZENGİN OLANIN,
KİTAPSIZ BİLGİN OLANIN,
SERMAYESİ DİN OLANIN,
REHBERİ ŞEYTAN OLMUŞTUR.
 
SİTEMİZİ ZİYARET EDEN 115621 ziyaretçi (242371 klik) KİŞİ BURADAYDI
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol