TÜRKMEN VE TÜRKMENCE DEYİMLERİ ÜZERİNE TARTIŞMALAR

TÜRKMEN VE TÜRKMENCE DEYİMLERİ ÜZERİNE TARTIŞMALAR



İhtilal Komuta Konseyi'nin bildirisinde kullanılanTürkmen, Türkmen Dili ve Türkmence deyimleri, Iraklı Türk aydınları arasında birtakım tartışmalara yol açtı. Yönetim Irak'ta yaşayan Türklere "Türkmen"adını vermesinin, gerçi kendine göre gerekçeleri vardı; ancak "TürkmenDili" veya "Türkmence" diye bahsedilen eğitimden ne kastedildiği,bildiride açıklanmamıştı. İşin bir başka ilgi çeken yanı alfabe konusuydu. O günekadar Türkler, dergi ve kitap gibi yayınlarında eski harfleri, yani Arap alfabesinikullanıyorlardı. Bu bakımdan Türklere tanınan kültürel haklarda sözü edilen eğitimile gazete ve dergi yayınlarının hangi harflerle yapılacağının tesbiti için, Türkaydınlarından oluşan bir komisyon tayin edildi. Uzun incelemelerden sonra komisyon,Irak'taki Türk toplumunun Latin harfleriyle eğitim ve yayın yapmaları yolunda bir eğilimtaşıdığını tasbit ederek, yönetime bir rapor halinde sundu. Yönetim ise bir süresonra alfabe tesbit işinin, görevlendirilen komisyonun yetkisinde olmadığını ve bu yüzdenkomisyonun görevinin sona erdiğini dolaylı biçimde ilan etti.

Alfabe konusunda Bağdat yönetimininülke yararına uygunluğu üzerinde duracağı, yapılan araştırmada da gericilerinLatin alfabesini, ilericilerin ise Arap harflerini istediklerini ifade eden yazılar yazdırttığıgörüldü. Bu bakımdan Türklere tanınan eğitim kitapları ile basın ve yayınorganlarının Arap harfleri ile Türkmence olacağı kesinlik kazandı.
Bildiride Türkçe'ye hiç yer verilmemesi, aslında Baasçıların bu konuda kullandıklarıyarı ölçüler hakkında bir uyarı niteliğindeydi. Baas rejimi bir yandan Türkmenlerehaklarını vermiş gibi davranıyor, öte yandan eski yazıyı kabul ederek, Irak'taki Türktopluluğunun Latin harfleri ile türkçe'yi kullanan topluluktan ayrılmasını sağlıyorve böylece kültürel haklardan yararlanma oranını asgariye indiriyordu. Zira eğitiminuygulanması ile Türkmen çocukları yine arapça'ya bağımlı kalacaklar, sadece Irakve belki Azerbaycan'da süren bir eski türkçeye mahkum olacaklar, yeni türkçe'yi yakendi imkânları ile veya Türkiye'ye giderek öğreneceklerdi. Ayrıca ilkokulubitirenler yeni zorluklarla karşılaşacaklar, Kerkük gibi, önemli yoğunlukta olan yörelerhem modern türkçe'den kopacak, hem de büyük ölçüde zayıf yetişeceklerdi.

Yönetimin türkmenceolarak ifade ettiği, Türk halkının konuştuğu dilde, gerçi bölge halkının zenginbir edebiyatı vardı. Sözlü ürünler olarak halk ağzında yaşayan bu dili, bölgehalkı yazı dilinde kullanmıyordu. Şiir, hikâye, makale, deneme ve inceleme gibi, yazıdilinde Irak'taki Türk toplumu, Türkiye türkçesini benimsemişti. Bu bakımdan yerli ağızlaeğitim yapmak mümkün değildi. Çünki konuşma dilinin, yazı dilinde kullanılacakalt yapısı oluşmadığı için, yönetimin türkmence dediği halk ağzı eğitim vebasın dili olarak kullanılamazdı. Bu husus anlaşıldıktan sonra, türkmence eğitimdeyimi değişmemekle beraber, mesele sadece alfabe bazında kaldı ve eski (Arap)harflerle Türkçe eğitim, türkmence'nin karşılığı oldu.

Uygulamada birçokokul, tanımı yapılamamış türkmence eğitimi seçti. Bu arada Türklerin yaşadığıbölgelerdeki ilkokullarda öğrencilerin etnik kökenlerini ortaya çıkaracak sayımlaryapıldı. Böylece Türk bölgelerinde 199 ilkokulda, türkmence eğitim yapılmasıkararlaştırıldı. Yalnız Kerkük şehir merkezinde 63'ü erkek, 52'si kız olmak üzere115 ilkokulda türkmence eğitime geçildi. Ancak sonuçta bu yaklaşım da, türkmence eğitiminözendirilmesi için yeterli olmadı.

Öte yandan Bağdat yönetimi11 Mart 1970 tarihinde Kürtlerle bir anlaşmaya vararak, bunların millet meclisindetemsil edilmelerini, özerk bir Kürt bölgesinin kurulmasını, bir Kürt cumhurbaşkanıyardımcısının tayini, milli gelirin adil biçimde paylaşılmasını ve bölgede arapçave kürtçenin resmi dil olarak kabulünü öngördü. Anlaşmaya göre Kürtlerle hükümetgüçleri arasında düşmanlık ortamının son bulması ve kuzeyde güven ve barışınsağlanması üzerine Bağdat yönetiminin artık Türklere yaklaşmasına ve onlarıkazanmasına ihtiyacı kalmamıştı.

 


ARİF ERTÜRK
 
selamunaleyküm.ARİF ERTÜRK
HACE AHMET YESEVİ
 
BAŞINA SARIK BAĞLAR,
KENDİNE MÜRİT ARAR,
İLMİ YOK NEYE YARAR,
AHİR ZAMAN ŞEYHLERİ..
YUNUS EMRE
 
EMEKSİZ ZENGİN OLANIN,
KİTAPSIZ BİLGİN OLANIN,
SERMAYESİ DİN OLANIN,
REHBERİ ŞEYTAN OLMUŞTUR.
 
SİTEMİZİ ZİYARET EDEN 114765 ziyaretçi (240984 klik) KİŞİ BURADAYDI
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol