Anavatan Türkiye'den ayrıldıktan sonra, TürklerinIrak'ta maruz kaldığı ilk soykırımı, Kerkük'te 4 Mayıs 1924 (30 Ramazan 1342)tarihinde meydana geldi. Bayram arifesine tesadüf eden Pazar günü, Levy19 adı verilenTeyyarî (Asurî) askerlerin başlattığı bu olaya halk, yanlışlıkla Ermeni Davası(Kavgası) adını vermiştir. Aslında Teyyarîler'in 15 Ağustos 1923'te Musul çarşısındaişledikleri cinayetlerden sonra, bu askerlerin Kerkük'e nakledilmeleri ile yetinen hükümetin,bu olayın meydana gelmesinde büyük hatası olduğu anlaşılıyor. Olay şöyle meydanagelir: Halka sürekli sataşan ve her fırsatta kavga çıkaran bu askerlerden bir grup, 4Mayıs günü Kerkük'ün Eskiyakası'ndaki Büyükbazar denilen çarşıda alışverişyaparken, esnaftan biriyle tartışmağa girerler. Tartışma, daha sonra kavgaya dönüşürve askerlerden biri yaralanır. Kaçmağa başlayan diğer askerler, kışlalarına dönerek,yanlarına diğer Teyyarî askerleri ve silahlarını alırlar. Sivil halkın üzerinesaldırarak, rastgele ateş açmağa başlarlar.

Bayram hazırlıklarının yapıldığı sıradameydana gelen bu olay, bir anda bütün halkın kendilerini korumak üzere silahlarınasarılmalarına yol açmıştır. Kerkük kalesindeki hıristiyanlara ait evleri dekullanan Teyyarî askerleri, buradan kentin aşağısında kalan kesimlere ateş açmışlarve kanlı bir çatışmaya girmişlerdir. Birçok masum vatandaşın ölümüne sebebiyetveren Teyyarîler'in bu soy kırımları duyulunca ertesi gün, Kerkük çevresindeki aşiretlerde silahları ile birlikte geldikleri Kerkük'te saldırgan Teyyarî askerlerinin üzerineyürümek istemişlerdir.

Bayramın birinci günüKerkük Türklerini yasa boğan bu soykırımı üzerine, Kerkük'teki İngiliz hakimi güçlüklehalkı ve gelen aşiretleri yatıştırmış, suçluların derhal cezalandırılacaklarınıbildirmiştir. Aynı zamanda Kerkük halkına hitaben Türkçe olarak hazırlanan birbildiri de yayınlanmıştır. İngiliz Siyasî Hakimi H. Dobs'un imzasını taşıyan 5Mayıs 1924 tarihli bildiride, Levy ordusundaki Asurî askerlerin derhal Kerkük ile Süleymaniyearasındaki Çemçemal'a nakledildikleri, bu arada kurulan mahkeme ile zarar görenleretazminat ödenmesi, dükkânı yağmalanan veya tahrip edilenlerin mağduriyetlerinintelafi edilmesi için hükûmetin karar aldığı ifade edilmiştir. Böylece göstermelikolarak Türklerin gönlünü almak için hükümet bazı gayretler göstermiştir.