LOZAN KONFERANSI VE MUSUL MESELESİ

LOZAN KONFERANSI VE MUSUL MESELESİ




Musul Meselesi'nin çözüme kavuşturulması hususu,İsviçre'nin Lozan (Lausanne) kentinde yapılacak barış konferansına kalmıştı. Misâk-iMillî ruh ve heyecanı ile Lozan barış Konferansı'na Türkiye'yi temsilen BüyükMillet Meclisi'nin seçeceği heyet katılacaktı. Lozan Konferansı için Meclis oy çokluğuile İsmet Paşa'yı heyet başkanlığına, Maliye Bakanı Hasan Bey ile Sağlık BakanıRıza Nur Bey'i de heyet üyeliğine seçti. İsmet Paşa heyet başkanı seçilmesindensonra, kürsüye gelerek, özetle şu sözleri söyledi:
-"Yüce Meclisimizin hakkımda gösterdiği güven ve teveccühe teşekkür ederim.Bu güven ve teveccühe dayanarak barış konferansında millî isteklerimizin savunulmasınave elde edilmesine çalışılacağı son derece tabiidir. Esasen millî istiklâlimiz meşruve dünyaca malûmdur. Konferansta delegelerimizin hareket çizgisi, yüce meclisinizle şimdiyekadar kabul edilen muahedelerle Misâk-ı Millî'den mülhem olacaktır."

İsmet Paşa Lozan'a gitmek üzere İstanbul'agelirken ilk demecini yolda verdi. Sapanca'dan tren hareket ettikten sonra gazetecileriyanına çağırdı. Gazetecilerin ilk sorusu barış konferansında Türkiye'nin savunacağıesasların neler olduğu üzerindeydi. İsmet Paşa cevap verdi:
"Bizim barış şartlarımız dünyaca malûmdur. Bu şartları müteaddit defalar, müteadditvesilelerle ilan etmekten geri kalmadığmız için onları herkes bilir. Bizim uğrunda yıllardanberi her türlü fedakârlığa katlandığımız gayelerimiz çok mütevazi ve çok haklıdır.Bu gayeler iki kelime içindedir: Misak-ı Millî...".

Lozan Konferansı'nda en çokilgi çeken konuların başında Musul Meselesi geliyordu. Türkiye'nin Irak sınırınıçizecek olan Musul Meselesi, tartışmasının şekli yüzünden, bütün dünyanın ilgigösterebileceği kadar önem kazanmıştı. İngiltere ile Türkiye temsilcilerinin amansızbir kavgaya tutuştukları bu toplantı, Lozan Barış Konferansı'nın en heyecanlı veen çetin bölümünü oluşturur.6 23 Ocak 1923 Salı günü, öğleden önce ve öğledensonra iki oturumda ele alınan Musul Meselesi, ilk defa açık olarak ele alınıyordu.IrakTürkleri'nin kaderini yakından ilgilendiren, Türkiye açısından da büyük önemtaşıyan bu iki oturum tutanaklarının uzun bir özetini aşağıya alıyoruz.

Saat 11.00'de başlayansabahki oturumda Lord Curzon, yakında yapılabileceğini umduğu barış andlaşmasımaddelerinin arasında, Türk topraklarının güney sınırının tesbitinin de bulunduğunusöyledi. Bu mesele, 27 Kasım 1922'de, yani Konferansın açılışından bir haftasonra, komisyona getirilecekti. Ancak, İsmet Paşa 26 Kasım akşamı Lord Curzon'dan, bukonunun açık bir toplantıda tartışılmasından vazgeçilmesini ve aralarında özel görüşmelerdeele alınmasını istemiştir.

Lord Curzon bu isteğimemnunlukla kabul etmiştir. Görüşmeler yapılmış ve daha sonra, sözlü ve yazılıolarak yapılan bu görüşmeler, üzülerek belirtmek gerekir ki bir sonuç vermemiştir.Türk Temsilci Heyeti, Musul vilayetinin Türkiye'ye geri verilmesine ilişkin isteğindenhiç bir şekilde vazgeçmemiştir. Lord Curzon da, böyle bir isteğe karşı olduğunubir kaç defa belirtmek zorunda kalmıştır. Bu şartlar altında, karşılıklı görüşleriniKonferansa ve dünyaya açıklamak için fırsat vermek amacıyle, bu konunun Konferansagetirilmesinden başka yapacak bir şey kalmamıştır. Bunun için Lord Curzon, TürkTemsilci Heyeti'nden görüşünü açıklamasını istemişti. Bu görüşten sonra, LordCurzon İngiltere'nin cevabını bildirecektir.

 


ARİF ERTÜRK
 
selamunaleyküm.ARİF ERTÜRK
HACE AHMET YESEVİ
 
BAŞINA SARIK BAĞLAR,
KENDİNE MÜRİT ARAR,
İLMİ YOK NEYE YARAR,
AHİR ZAMAN ŞEYHLERİ..
YUNUS EMRE
 
EMEKSİZ ZENGİN OLANIN,
KİTAPSIZ BİLGİN OLANIN,
SERMAYESİ DİN OLANIN,
REHBERİ ŞEYTAN OLMUŞTUR.
 
SİTEMİZİ ZİYARET EDEN 116116 ziyaretçi (243147 klik) KİŞİ BURADAYDI
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol