ÖMER SEYFETTİN

ÖMER SEYFETTİN

 

Ünlühikâyeci Ömer Seyfettin 1884 yılında Gönen'de doğdu. Babası binbaşı ÖmerBey’di. Harp Okulu'nu btirdikten sonra jandarma subayı olarak görev aldı. 1910'daaskerlikten ayrılıp Selanik'te yerleşti ve Genç Kalemler Dergisi’ni kurdu. BalkanSavaşı'nda yeniden subay oldu ve Yunanlılara esir düştü. Bir yıl sonra İstanbul'ageldi. Askerliği bıraktı. Yazarlık ve Kabataş Lisesi'nde edebiyat öğretmenliğiylehayatını kazanmaya başladı. 1920'de 36 yaşında İstanbul'da vefat etti.

 

ÖmerSeyfettin edebiyatımızda milliyetçi akımın, Türkçülüğün kurucularındandır.Daha Selanik'teyken Ali Canip Yöntem ve Ziya Gökalp'le birlikte, Turancılığa kadarvaran bir milliyetçilik anlayışıyla yazı hayatında şöhret yapmıştı. Ama dahasonra, gerçekçi bir milliyetçi görüşü tercih ederek Ziya Gökalp'in izindenayrıldı.

 

ÖmerSeyfettin'in o zaman koyduğu ilkeler, Ziya Gökalp'in de Türkçülüğün Esaslarıadlı kitabının Dilde Türkçülük bölümünde prensiplerini ortaya koyduğufikirlerdi: O zaman dilimizde bol bol kullanılan Arap dili ve Fars dili kurallarınıkaldırmak, o dillerin gramerlerine uymamak, Arap ve Fars dilbilgisi kurallarına göreyapılan tamlamaları çözmek. Dilde Türkleşmenin bir başka yanı da halkamalolduktan, Türk fonetiğine uyduktan sonra kelimenin kökenini aramamaktı.

 

ÖmerSeyfettin, kendi yazılarının hepsinde bu ilkeleri baştan sonuna kadar uygulamıştır.Böylece, İstanbul ağzını temel alan, günlük konuşma ve gazete diline benzersadelikte bir hikâye uslubu sağlamıştır.

 

ÖmerSeyfettin'in hikâyeleri gerçeklere uygun bir hayatı ve kişileri canlandırır.“Benim deham komiktir” diyen yazar, hikâyelerinde çoğu zaman mizaha yer vermiştir.Aslında, İstanbul'a geldikten ve gazeteciliğe başladıktan çok sonra, büyük birkolaylıkla hikâye yazmaya başlayan Ömer Seyfettin, 1917-1920 arasında on kitapdolduran 125 hikâye vermiştir. Efruz Bey’le Yalnız Efe adlı roman denemelerine Haremde ilave edilebilir. Ayrıca Milli Eğitim Bakanlığınca yayınlanmış İlyada gibiözet yardımcı kitapları da vardır.

 

Yazar,konularını günlük hayattan alır ama, zaman zaman kendi tarihimizin kahramanlıksayfalarına da döner: Başını Vermeyen Şehit, Bomba, Hürriyet Bayrakları gibihikâyeleri tarihimizin acı, tatlı, yiğitçe, ya da düşündürücü safhalarınıanlatır. Ama Gizli Mabet, Yüksek Ökçeler gibi pek çok hikâyesinde, şehirlihayatının çeşitli görüntüleri alaycı bir dille tespit edilmiştir. ÖmerSeyfettin'in hikâyeIerini toplayan ilk seride şu eserleri çıkmıştır: İlk DüşenAk, Yüksek Ökçeler, Bomba, Gizli Mabet, Efruz Bey, Beyaz Lale, Mahçupluk İmtihanı,Dalga.

 

Yaşadığıdevir gözönüne alınınca Ömer Seyfettin'in önemi bir kat daha anlaşılır. Çünküo dönemde memleket korkunç bir düşman baskısı altındaydı. Kimse geleceğin neolacağını bilmiyordu. Böyle kâbuslu günIerde bir yazarın, gayet sade, gayet coşkunbir dille kendi milletinin kahramanca geçmişinden hikâyeler anlatması ilgiylekarşılanacak bir olaydı.

 

Kendisison derece mütevazi, alçak gönüllü, ama bilgili bir insan olan Ömer Seyfettin,çevresi tarafından çok sevilirdi. Zamanla biraz kuşkulu bir karakter özelliğikazanmıştı. Onun bu huyunu bilen bir arkadaşı, her sabah yazı yazdığı gazeteyegeliş saatini kollayarak üç başka arkadaşı yoluna diker ve Köprü'de, Eminönü'de,Sirkeci'de, birbirlerinden habersizmiş gibi görünen bu arkadaşlar, Ömer Seyfettin'lekarşılaşınca hemen: “Geçmiş olsun, pek fena görünüyorsun, rengin de çok bozuk,hasta mısın?” diye ciddi ciddi endişelerini bildirirler. Üçüncüsünde ÖmerSeyfettin, gerçekten hasta olduguna inanarak evine gidip yatmak üzere geri döner vegazeteye gitmekten vazgeçer.

 

Hikâyecinin,başkalarını konu alırken kendisinin de birtakım anekdotlara konu olacağımuhakkaktır. Ömer Seyfettin, başından geçen bazı olayları, çeşitli hikâyelerindeele almıştır. Gizli Mabet bunlardan biridir ve yazarın evini ziyaret eden bir Fransızarkadaşının, sandık odasını gizli bir ibadet yeri zannedişini hoş bir dilleanlatır.

 

ÖmerSeyfettin'in diline pelesenk ettiğı bir söz de “Cancağzım”dır. Hertanıdığına böyle hitap etmesi, daha ziyade yazarın herkese açık bir insanoluşundan, alçak gönüllülüğünden ileri gelir.

 

Değerliediplerimizden Ali Canip Yöntem, onun en yakın arkadaşıydı. Ömer Seyfettin'inHayatı ve Eseri adıyle, ünlü hikâyecimizin hayatını, mizacını ve sanatınıanlatan, en kuvvetli hikâyelerini ihtiva eden bir kitap hazırladı. Bu kitap 1935'teyayınlandı. Kısa bir süre sonra da Ömer Seyfettin'in bütün hikâyeleri, bir kitapserisi halinde bastırıldı. Bu hikayeler, her zaman aynı zevk ve heyecan1aokunmaktadır.

 

1920'de 36 yaşındahastalanarak yatağa düşen ve kurtarılamayan ünlü sanatçı Kuşdili'nde Mahmutbabakabristanında yatmaktadır.


ARİF ERTÜRK
 
selamunaleyküm.ARİF ERTÜRK
HACE AHMET YESEVİ
 
BAŞINA SARIK BAĞLAR,
KENDİNE MÜRİT ARAR,
İLMİ YOK NEYE YARAR,
AHİR ZAMAN ŞEYHLERİ..
YUNUS EMRE
 
EMEKSİZ ZENGİN OLANIN,
KİTAPSIZ BİLGİN OLANIN,
SERMAYESİ DİN OLANIN,
REHBERİ ŞEYTAN OLMUŞTUR.
 
SİTEMİZİ ZİYARET EDEN 115614 ziyaretçi (242315 klik) KİŞİ BURADAYDI
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol