ATTİLÂ

ATTİLÂ

 


Büyük Türk-Hunİmparatoru'dur. 395 yılında doğdu. Hun Devleti'nin kurucularından Muncuk'un oğludur.434 yılında kardeşi Bledu ile birlikte İmparatorluğun başına geçti. Bir süresonra kardeşinin öldürülmesiyle Tuna kıyılarından Çin Seddi'ne kadar uzayanimparatorluğun tek hâkimi oldu. 750 bin kişilik ordusuyla Galya şehirlerini alt üstetti. Orleans'ı kuşattı. Kuzey İtalya'yı silindir gibi ezip geçti. Avrupa'yıtitreten bir cihangir oldu. 453 yılında öldü.Tıpkı Büyük İskender gibi bütündünyaya hâkim olmak ihtirası ile dopdolu bulunan Attila, bu büyük emelini tamamengerçekleştiremedi. Ancak tarihin tanıdığı en ünlü cihangirlerden birioldu.Gençliğini barış için rehin olarak Roma'da geçirmiş, bu yüzden Romakültürünün yanı sıra zaaflarını ve karakterlerini incelemişti. Latince'yi de anadili gibi öğrenmişti. Hükümdar olduktan sonra Romalılar hakkındaki bütün bubilgilerini en iyi şekilde değerlendirmeyi başardı.

 

Attilâ önce Doğu Roma'yı hedef aldı. Bizans üzerine yürüdü.Kendisinden aman dileyen İmparatoru yıllık vergiye bağladı. Bir süre sonra vergisiniödemeyen imparatora, bunu pek pahalıya ödetti. Balkanlardan Mora'ya, oradan İstanbulkapılarına kadar olan bölgeyi ele geçirdi. Bizanslılar vergiyi iki mislineçıkartarak İstanbul'u kurtardılar. Fakat, bu arada Bizans İmparatoru III.Valentinianus, bir suikastçi göndererek Attilâ'yı öldürtmeye teşebbüs etti. Buteşebbüs sonuçsuz kaldı. İmparator bu kez kendi emriyle suikasti hazırlayanınkafasını kestirip Attilâ'ya göndermekle, kendisini temize çıkarmaya kalkıştı.
Bu arada III. Valentinianus'un hayatı boyunca evlenmemeye mahkum ettiğikız kardeşi, rahibe olarak kapatıldığı manastırdan Attilâ'ya bir nişan yüzüğügöndererek kendisiyle evlenmeye hazır olduğunu bildirdi. Bütün Avrupa'ya dehşetsaçan Attilâ, Bizans İmparatoru'na daha sert bir mesaj göndererek, nişanlısınınkapatılmış bulunduğu manastırdan serbest bırakılmasını ve müstakbel eşineçeyiz olarak Batı Roma İmparatorluğunun yarısının verilmesini istedi. III.Valentinianus, Büyük Türk-Hun İmparatoru'nun bu teklifi karşısında kara karadüşüncelere daldı. Bunun verdiği huzursuzluk bütün Bizans'ı kapladı. Doğu Romaİmpatorluğu sınırları içinde bitip tükenmek bilmeyen korkulu günler ve aylarbaşladı,
Attilâ'nın bütünemeli Batı ile Doğu Roma İmparatorluklarının kendisine karşı birleşmeleriniönlemekti. İki cephede birden savaşmak istemiyordu. Doğu Roma'yı bu huzursuzluğuniçinde bıraktıktan sonra ani bir kararla Batı Roma'ya yürüdü. Bir hallaç pamuğugibi attı, Batı Roma İmparatorluğu'nu.

Roma'ya girmesinin günmeselesi halini aldığı bir sırada Papa III. Leon, bizzat Attilâ'nın karargâhınagiderek Roma'yı çiğnememesi için ricada bulundu. Hattâ bunun için kendisineyalvardı. Papanın bu yalvarışı karşısında istilâyı durdurmayı kabul edenAttilâ, Romalıları çok ağır bir vergiye bağladı.Sekiz yıl içinde bütünAvrupa'da eşi görülmemiş ölçüde büyük bir istilâda bulunan Attilâ, korku vedehşet ifade eden tek isim oluvermişti. Bu yüzden son derece âdil bir hükümdarolmasına rağmen bütün Avrupa kendisini barbar gözüyle gördü. Onun etrafınasaçtığı büyük korku ve dehşetin psikolojik bir sonucu olmuştu bu yanlışteşhis...

Attilâ yalnız büyükbir istilâcı ve yaman bir komutan değil, mükemmel bir hükümdardı. Tarih onu,milletine medenî bir düzen veren ve dünyada posta teşkilatını kuran ilk kişi olaraktanır.Attilâ'nın ilk eşi ve baş kadını Arıkan idi. Ölümünden sonra yerinegeçen oğlu İlek'in anası olan Arıkan'dan başka bir kaç kadın daha almıştı. 453yılında büyük Türk-Hun İmparatorluğu'nun başkenti olan Etzelburg'da (BugünMacaristan sınırları içinde bulunan Attila şehri) İlkido adında genç bir kızlaevlendi. Elli sekiz yaşında olmasına rağmen son derece dinç ve kuvvetli idi. Zifafgecesinin sabahında, bütün Avrupa'yı tir tir titreten cihangir, yatağında ölübulundu. Ağzından, burnundan boşanan kanlarla, bütün yatak kıpkırmızı olmuştu.Ölümünün şiddetli bir burun kanamasından mı, bir hastalıktan mı, yoksa birsuikast sonucu mu meydana geldiği kesinlikle anlaşılamadı.
Cenazesi, ölümününertesi günü yapılan çok büyük bir törenle kaldırıldı. Cesedi altın bir tabutakonulmuştu. Bu tabut, önce gümüş, sonra da demir bir mahfazanın içineyerleştirilmiş ve böylece toprağa verilmişti.Attilâ, ölümünden sonra, kimsetarafından rahatsız edilmeden ebedî uykusunu uyumak isterdi. Bunu, böyle vasiyetetmişti. Bu nedenle mezarını kazıp kendisini toprağa verenler okla vurulmak suretiylehemen oracıkta öldürüldü. Sonra mezarının yanından geçmekte olan bir çayınmecrası değiştirildi. Sular başta tarafa, muhtemel olarak mezarın üzerinden verilenyeni mecrasına akıtıldı. Böylelikle büyük cihangirin son arzusu yerine getirilmişoldu.
Ne yazık ki bugünmezarının yeri dahi bilinmez...


ARİF ERTÜRK
 
selamunaleyküm.ARİF ERTÜRK
HACE AHMET YESEVİ
 
BAŞINA SARIK BAĞLAR,
KENDİNE MÜRİT ARAR,
İLMİ YOK NEYE YARAR,
AHİR ZAMAN ŞEYHLERİ..
YUNUS EMRE
 
EMEKSİZ ZENGİN OLANIN,
KİTAPSIZ BİLGİN OLANIN,
SERMAYESİ DİN OLANIN,
REHBERİ ŞEYTAN OLMUŞTUR.
 
SİTEMİZİ ZİYARET EDEN 116098 ziyaretçi (243122 klik) KİŞİ BURADAYDI
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol